Jungkook
Bilincim açık ama gözlerim kapalı yatıyordum. Uyanalı 1-2 dakika olmuştu. Üzerimde dünden kalma gömlek ile pantolon beni oldukça rahatsız ediyordu. Ve tabi ölecekmişim gibi ağıran başımıda unutmayalım.
Zar zor gözlerimi araladığımda ağıran kollarımı yavaşça kaldırarak gözlerimi ovuşturdum. Tanrım bu ağrılarda neyin nesiydi böyle! Bu halime küfürler savururken aklımdaki sorularla bir an duraksadım.
Buraya nasıl geldim?
En son eve gelmiştim ve.. Nayeon'un odasına girip onunla konuştuğumu hatırlıyorum.
Bir dakika arabayı sürdüm. Nereye gidiyoduk ki?Beynimi zorlamaya çalışırken birden her saniye,her ses, her hareket gözümde canlandı. Bunları unutacak kadar ne içmiştim ki? Sadece bir şişe.. Yada iki.
Şuan bunca soruyu umursamadım. Umursayamadım.
Aklıma takılan o son görüntü aklımı karıştırırken sesi beynimde yankılanıyordu."İleride hayatın çok karışacak. Ve hayatına biri girecek. O kişi.. Benim-"
Ve anında kapanan bilincim..
O sarhoş kafamla Nayeon'a uyup falcımıdır ne boksa oraya gitmeyi bir kenara koyuyorum.
Bir ERKEK falcı bana 'hayatına ben gireceğim' diyo. Buda neyin nesi böyle. Ayrıca ben tekrar eve nasıl döndüm?
Kapının açılmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım ve o tarafa doğru döndüm.
"Uyanmışsın"
"Evet." dedim tekrar düşünmeye başlayarak. Daha sonra gelip ayak dibimde kalan boşluğa oturdu. Kaşlarını çatmış dik dik bakıyordu. Ne olduğunu anlamamıştım. Bende kaşlarımı çattım ve kafamı iki yana salladım.
"Kaç kere daha ilaçlarını aksatmadan gerektiğini söyleyeceğim sana! Bide üstüne içki içmişsin. Neden yapıyosun anlamıyorum ki. Bilerek felan mı yapıyorsun. Ha bide içkiyi de içtin daha erken bayılasın diye dimi. "
"Nayeon sadece unutmuşum. Ne diye bukadar abartıyorsun ki?
"Abi sağlığından bahsediyoruz bilmem haberin var mı? "
"Ben iyiyim diyorum sana tamam mı! "
"Tamam! Hep kendi bildiğini oku zaten."
Bir süre öylece kaldık. Ona yalan söylemiştim. Ben iyi değildim. Başım çatlıyor ve midem bulanıyordu. Bu yalanın doğrusunu, bende oda çok iyi biliyorduk. Artık şu atmosferden kurtulup konuyu değiştirmek için konuştum.
"Dün buraya nasıl geldim? "
"Taksiyle götürdüm. Ayrıca gay olduğunuda yeni öğrendim gözüme aydın ne mutlu bana ha-ha-ha. "
Suratı asık şekilde konuşup dalga geçerken bu tavırlarına göz devirdim.
"Senin Min-ji ile aranda birşeyler olduğunu sanıyordum"
"Ne! Nayeon aklından neler geçiyor senin böyle? Birdaha aklının ucundan geçmesin. "
Dediğimde halâ ses çıkmıyordu. Aklıma birden gelen soru ile gözlerimi büyüttüm ve konuştum.
"Arabamı orada bırakmadın değil mi? "
"Ne yapacaktım. Cebime koyup mu getirecektir? "
"Sana inanamıyorum. Beni oraya getirmen yetmezmiş gibi, dolandırıcıların evinin önünde arabamı bırakıyorsun. Cidden bazen seni anlayamıyorum! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KART OYUNU |taekook|
Fanfiction"Yalan söylüyorsun, yok öyle bir şey!" "Kader, genç. Hiç duymadın mı? "