3.8

7.4K 820 800
                                    

İyi şeyler olacağını düşünmüyordum.

Yine de aldırış etmemeye çalışarak başımı Minho'nun göğsüne daha çok gömdüm, Vernon'un hâlâ hangi yüzle bizi izlediğini anlayamıyordum. Diken üstünde hissetmemi sağlıyordu bu ve Minho'nun sınırında olduğunun da farkındaydım. Tek dileğim Vernon'un daha fazla uzatmadan önüne dönmesiydi.

"Yüzünü saklayınca çaldığın kişinin flörtüm olduğu gerçeği değişmiyor."

Evet, sesini duymam az önceki dileğimi boşa çıkartırken Minho'nun kucağındaki bana aldırmadan kalkmak için hamle yapmasıyla kendimi önümüzdeki sıranın üzerinde otururken buldum. Şaşkınca gözlerimi kırpıştırdığımda Minho ayaklanmış, betaya doğru yürüyordu.

"Sevgilimden mi bahsediyorsun?"

Alayla sorduğu soruyla Vernon da ayaklanırken birbirlerine doğru yürümüşlerdi, anında oturduğum sıradan yere zıplarken Minho'nun kolunu tuttum. Bana bakmıyordu, karşısındaki çocuğa kilitlenmişti.

Vernon da alayla güldü. "Sevgili olmuşsunuz bir de." Bakışları Minho'nun hemen arkasında duran bana kaydığında Minho hızla önüme geçse de aldırış etmeden bana bakarak konuştu. "Hannie beni kıskandırmaya ya da intikam almaya mı çalışıyorsun?"

Kaşlarım çatılırken ona cevap vereceğim sırada Minho'nun öne doğru atılıp yakasını kavramasıyla vereceğim cevaba bile odaklanamadan tuttuğum koluna yapıştım.

"Kimsin sen amınakoyayım? Hannie diyemezsin ona."

Minho'nun sinirli sesiyle gözüme ne kadar seksi göründüğünü göz ardı etmeye çalışırken "Tamam, kavgaya değmez. Siktir edelim şunu lütfen." diye mırıldandım ancak bakışları bana kaymamıştı bile.

Daha önce bir kez kavga etmişlerdi ve uyarı almıştı, bir uyarıya daha kesinlikle gerek yoktu. Çünkü ikinci uyarı uzaklaştırma demekti.

Vernon yakasındaki ellere aldırmadan güldüğünde olacaklar beni bu sefer geçenkinde olduğu gibi eğlendirmek yerine korkutmuştu. O zaman sadece dudağının kenarı patladığı için rahattım ancak şu an saçının teline bile zarar gelsin istemiyordum, bunun haricinde uzaklaştırma demek iki hafta boyunca okuldaki yokluğu demekti. Her teneffüs kucak kucağa olan bir çift olmasak belki daha az sıkıntı edebilirdim ancak ondan uzak olduğum her saniye batıyordu bana.

"Daha bundan bir buçuk ay önce benim kollarımdaydı o omega, asıl sen kimsin?"

Ben burada yokmuşum gibi söylediği cümleyle artık benim bile yapabileceğim bir şey yoktu. Minho tuttuğum koluna aldırmadan hırlar gibi bir ses çıkararak Vernon'un üzerine atladığında ikisi beraber yere düşmüştü. Üstte olan Minho'ydu ve o bir alfaydı, aptal herifin hiç şansı olmamasına rağmen kışkırtıyordu ve bu beni çıldırtıyordu.

Arkadan Minho'yu tutarak geri çekmeye çalışsam da pek bir şeye yaramıyordu, arka arkaya Vernon'un yüzüne yumruklarını geçirirken sınıftaki iki üç kişiye bakarak bağırdım.

"Yardım etsenize!"

Hiçbiri oralı bile olmadan izlemeye devam etti. Minho'yu çekiştirmeyi başarılı olamadığımı fark ettiğimde bıraktım. Gözlerinin harelerinde kırmızılar dolaşıyordu, kıskanç olduğunu bildiğim için Vernon'un kurduğu aptal cümlelerin onu bu kadar tetiklemesini zaten bekliyordum.

"Sevgilisi," bir yumruk atıp Vernon'un burnundan bir ses gelmesini sağladığında acıyı ben hissederek yüzümü buruşturdum. "eşi,"  bir yumruk daha attığında Vernon'un yüzünü kaplayan kanla tekrar yüzümü buruştum, şu an tek yaralı taraf Vernon olduğu için uzaklaştırmayı sadece Minho alacak gibi duruyordu. "her şeyi. Sikeyim seni!"

soulmate | minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin