makes me want you more

266 29 5
                                    

Chapter 6: makes me want you more

Sosyal medyada bir sağa bir sola kaydırırken bir yandan da hoşuma giden kıyafetleri daha sonra bakmak için kaydediyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sosyal medyada bir sağa bir sola kaydırırken bir yandan da hoşuma giden kıyafetleri daha sonra bakmak için kaydediyordum. Jiwoo ve Jisung bugun aileleriyle birlikte ufak bir işlerini halletmeye gittikleri için sıkıntıdan patlıyordum.

Biraz daha öyle boş boş bakınırken açık camımdan birinin bana çağırdığını duyunca kalkıp oraya doğru ilerledim.

"Nari! Günaydın." Lee Felix camımın altında dikilmiş bana çağırıyordu.

Kollarımı daha rahat bir biçimde pencereye dayayarak, "Günaydın Felix." diyerek ona karşılık vermiştim.

Ellerini gelen güneşe karşı kalkan olarak kaldırmış sarı saçlı bu çocuk rahatsız olduğu yüzüne vuran güneşle birlikte daha nefes kesici duruyordu.

"Evde çok sıkıldım, aşağı insene."

Tek bir cümle. Telefonumu alıp aşağıya fırlamam için yeterli olmuştu.

Gülerek kapının önünde beni bekleyen Felixin yanına doğru yürüdüm çabucak sanki biraz daha bekletirsem kaçacakmış gibi.

Kollarını açtığında çoğunlukla yaptığımız gibi ben de kollarımı açarak ona sarılmıştım. Tanışalı o kadar fazla gün olmamasına rağmen bile bu kadar yakın olabilmemiz bana mucize gibi hissettiriyordu.

"Laurel yok mu? Bugünü onunla geçirirsin sanmıştım." Ona dönerek sorduğumda o da kolunu omuzuma atmıştı.

İç çekerek, "Ben de isterdim ama hazır gelmişken teyzemlere uğramalıyım dediği için iki günlüğüne Seul'e döndü." dediğinde ben de içimden iyi ki bugün yok diye geçirmeden edemedim.

Kafa sallayarak onu onayladığımda onun yönlendirmesiyle öylesine bir yere yürüyorduk. "Nereye gidiyoruz rehber Bay Lee?"

Tek gözünü kısıp düşünür gibi yaparak, "Hmm bilmem ki nereye gitsek. Aslında bildiğim güzel bir yer var."

Ben onun her konuşmasıyla kıpır kıpır olurken kafamda kuşlar ötüyor, kelebekler uçuşuyor, yaşadığım hissi tarif edemiyordum. Sessiz kalmamak için yanıt verdim, "Nereymiş o güzel yer?"

"Sürpriz olsun, biraz yürümemiz lazım ama."

Omuz silktim, kıyafetlerimi değiştirmeme gerek yoktu, beni nereye götürse giderdim zaten. "Bana uyar kaptan."

⛱️

En sonunda Felixin getirdiği 'gizemli' yere geldiğimizde kafamı eğerek gülümsedim. Kiralık bisikletlerin olduğu ufak bir orman patikasına doğru giden bir yerdi burası. Ayrıca çoğu yerde piknik masaları da olduğu için çoğu kişi burada ailesi ve arkadaşlarıyla zaman geçirmeye gelmişti. Beni buraya getirmesini nedense kendi içimde kendime özel kılmak istemiştim.

cruel summer ★ lee felixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin