Chapter 7: it's blue, the feeling
Felixle kol kola sahil boyu yürümeye devam ediyorduk, tabi çalan telefonu bizi durdurmasaydı. Kot ceketinden telefonunu çıkartırken kolunu da kolumdan çekmişti. Hissettiğim soğukluktan hoşlanmasam da onun da telefonu açıp aramayı yanıtlamasını bekledim."Ah evet Laurel, sağ sağlim geldin mi? Sevindim teyzenler nasıl? Ah çok çok selamlarımı ilet, ben mi? Ben Nariyle birlikteyim. Çok küçükken gelip bisiklet sürdüğümüz bir patika vardı oradaydık. Evet hala dondurmacı olduğu yerde duruyor. Biliyor musun patikayı daha da uzatmışlar."
Sinir bozukluğuyla önde konuşan Felixin arkasından yavaşça ilerlemeye devam ettim. İki saniye bile kendini kaptırsam beni gerçekliğe döndürecek bir şey mutlaka çıkıyordu. Kendimi bu güzel anda bile berbat hissetmekten alıkoyanıyordum. Derin bir nefes çekerek öndeki Felixin gülüşünü dinledim. Benim yanımda bu şekilde çok nadiren kahkaha atardı. Tabiki de çocukluk arkadaşıyla daha yakın bir ilişkisi vardı, bu benden önce de vardı benden sonra da olacaktı. Fakat bir yerlerde o ufak huzursuzluk yine de içimi kaplıyordu. Kendimi çok mu kaptırdım demekten alıkoyamıyordum.
Benim arkadan geldiğimi hisseden Felix kulağındaki telefonu hiç çekmeden beni bileğimden yakalayıp kendiyle aynı hizzaya getirmişti. Bileğim onun elleri arasında öylece eve giden yolun yarısı yürümüştük, zaten daha sonra da sonunda yanında benim olduğumu kavrayan Felix büyük bir ihtimal daha da kabalık yapmamak için aramayı sonlandırmıştı.
Serin hava etrafımızdan esip geçerken eve çok az bir mesafe kalmıştı. Ben de Felixin Laurel'la konuştuğu süre içerisinde Chan'a mesaj atmış, onun da dışarıda Jeongin ve Changbinle takıldığını öğrenmiştim. Eve gidince yine sıkıntıdan kuduracaktım, Jiwoo eve gelmiş olsa iyi olurdu.
Kapının önüne geldiğimizde Felixe döndüm, "Gerçekten iyi bir gün geçirdim teşekkürler." Samimi bir şekilde gülümsedikten sonra o da bana gülümsemiş daha sonra kafa karışıklığıyla elini ensesine atmıştı.
"İstersen bizim bahçede biraz kahve içebiliriz. Eğer işin yoksa."
⛱️
Kendimi gülerek geriye atarken karşımdaki sarışının da benden pek bir farkı yoktu.
"Resmen boğuluyordun yani!" Ben gülmekten zar zor nefes alıp sorarken Felix kafa salladı.
"Maalesef öyle, neden havuza geri takla atarak dalmak istersin ki? İyi ki babam oradaydı da beni hemen yüzeye çıkartabildiler."
Normalde gülünecek bir anı değildi fakat Felix öyle bir şekilde anlatmıştı ki o anlar gözümün önünde canlandığında gülmeden duramıyorum, zaten onun da benden farkı yoktu.
"Tanrım seni öyle hayal edince biraz korkunç oldu."
Konuştuktan sonra kahvemi yudumlamak için aldığımda Felix'in yüzü fazla komiğime gitmiş olacak ki içemeden üzerime dökmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cruel summer ★ lee felix
Fanfiction"Seni seviyorum, bu duyduğun en kötü şey değil mi?" Tatilde okulda platonik olduğu çocuğu göremeyeceğine üzülen Kim Nari, asıl yaz aşkını tatil için gittiği adada bulur. ⤵ lee felix x girl [Tamamlandı✔️]