devils roll dice, angels rolls eyes

321 31 22
                                    

Chapter 5: devils roll dice, angels rolls eyes

Felixi koluma takmış tek tek standları dolaşırken bir yandan da durmadan geçen yaz olan anılarımı anlatıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Felixi koluma takmış tek tek standları dolaşırken bir yandan da durmadan geçen yaz olan anılarımı anlatıyordum. Son günlerde sürekli beraber takıldığımızdan her şeyimizi öylesine anlatıyorduk. Bana göre hava hoştu.

"Bak bunlardan da almak istemiştim hep ama annem boş para kaybı olduğunu söylediği için bir türlü cesaret edememiştim." diyerek ilerideki ışıklı balonları göstermiştim.

Felix iç çekerek,"Ben çok küçükken geldiğimizde de annem çok beğendiğim kırmızı bir oyuncak arabayı almamıştı, tüm annelerde aynı özellik var merak etme." dediğinde hafifçe güldüm.

Şu an tam olarak standları tek tek dolaşıyor ve bir yandan ürünlere bakarken diğer yandan da öylesine anılarımızdan bahsediyorduk. Yine öylesine bir anımdan bahsetmek için ağzımı açmışken elinde broşür tutan bir kızın önümüzü kesmesiyle durmak zorunda kalmıştık.

"Harika bir çiftsiniz ücretsiz çekilişimize katılmak istemez miydiniz, sadece şu şapkalarla fotoğraf çekilmeniz yeter." Eliyle ileride fotoğraf çekilmek için oturan çiftin kafalarındaki ananas şeklindeki şapkaları gösterirken kafamı Felixe çevirdim. İçimden istemesem de geçen sözcükler, kendimle bile çelişmemi sağlamıştı.

Lütfen, lütfen evet desin.

Felix hafifçe gülümseyerek ellerini iki yana salladı, "Üzgünüz ama biz çift değiliz, arkadaşız."

Arkadaş, arkadaş, arkadaş. Evet arkadaşız Nari. Hep olduğu gibi.

Ben de kafa sallayarak onayladım.
"Evet arkadaşız biz, teklif için teşekkürler."

Reddetmemizden sonra kız da özür dileyerek başka müşteriler bulmaya giderken içimi ufak bir hüzün kaplamıştı. Hafifçe kıpırdandığımda Felix kafasını bana çevirdi.

"Üşüdün mü yoksa?" Bir yandan da eliyle elbisemin açıkta bıraktığı kollarımı tutarken kot ceketini çıkartıp omuzlarıma bırakmıştı. Yeniden.

"Oh, aslında üşümemiştim ceketini geri alabilirsin." Ben tam çıkartmaya yeltenirken o da bu sefer elini omzuma dolayıp beni ceketi çıkartamayacağım bir şekilde kendine çekmişti.

"Çok çabuk üşüyorsun Kim Nari. Kış mevsiminde nasıl hayatta kalıyorsun cidden." Ben de gülümserken yavaşça yürüyorduk.

"Kış mevsimi favorim diyemem. Bu yüzden okul dışında tüm gün evde oturup kahvemle dizi izliyorum. Daha makul bir seçenek." O da gülerek kafasını sallarken bizimkilerin açtığı standa gelmemizle Chan'ı görerek gülümsedim.

"Chan!" Elimi havada sallarken Felix de kolunu indirmiş ileride bize doğru gelen kardeşime bakıyordu.

"Bakıyorum sonunda uyanabilmişsin." Chan benim gibi çok gezmezdi. Daha çok evde arkadaşlarıyla takılmak tercihiydi fakat yaz mevsimlerinde hep ayrılmaz bir ikili olarak birbirimize ayak uydururduk.

cruel summer ★ lee felixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin