summer's knife

276 29 17
                                    

Chapter 9: summer's knife

Elime aldığım cipsi incelerken bir yandan da içeriğini anlamaya çalışıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elime aldığım cipsi incelerken bir yandan da içeriğini anlamaya çalışıyordum.

"Onlar domates aromalı olanlar, tatları ot gibi." Chan yüzünü buruştururken ben de elimdeki paketi sepete koymaktan vazgeçip geri rafa bırakmıştım. Kardeşim ile zevklerimiz aynı olduğundan genelde onun beğenmediği şeyleri ben de çok sevmiyordum.

"Changbin ve Jisung büyük boy dört şişe soju almaya çalışıyor, biri onlara bu akşam sadece ateşin etrafında oturacağımız gerçeğini söylesin." Jiwoo eliyle başına masaj yapar gibi ovuşturup yanımıza geldiğinde biz de ilerideki ikilinin elinden şişeleri almaya çalışan Hyejin ve Jeongin'i görmüştük.

Bu akşam için deniz kenarında ateş etrafında oturup sabahlama fikrini ortaya attığımda herkes beni onaylamıştı. Bunun üzerine Changbin küçük kız kardeşi Hyejin'i çağırmasının bizim için sorun olup olmadığını söylediğinde biz de olumlu karşılamıştık. Tatlı kızdı ve zaten en küçüğümüz olan Jeonginden de bir yaş kadar küçüktü. Aynı zamanda yarın Laurel ailesinin çağırması üzerine Avustralya'ya geri dönecekti ve biz de son kez o gitmeden önce toplu etkinlik yapma fikrini sevmiştik.

Chan arabayı ittirerek raflar arasında dolaşmaya başladığında ben de içecek reyonuna yönelip dolabın önünde öylece duran Felix'in yanında durdum. O da ne seçeceğini bilememiş gibi elindeki iki tane büyük boy meyve suyu kutusuna bakıyordu.

"Sence mandalinalı olan mı daha güzeldir yoksa üzümlü olan mı?" Benim geldiğimi fark ettiğinde kutuları bana doğru sallayıp fikrimi sormuştu.

Omuz silkerek, "Bana soracak olursan üzümü çok sevmem, o yüzden mandalinalı." dediğimde kaşları havalanmıştı.

"Ben üzüme bayılırım."

"O zaman ondan al."

"Vazgeçtim."

Üzümlü olanı geri dolaba koyduktan sonra kolunu her zamanki gibi omuzuma atıp elindeki mandalinalı içeceği yanındaki küçük sepete atmıştı.

"Changbin Jisung'u soju fikrine ikna etmişti biraz önce."

Kafa salladım, "Hm gördüm, Hyejin ve Jeongin ellerinden zorla aldılar."

Kafasını sallayarak gülümsediğinde ben yine onda takılı kalmıştım. Yine bir akşam vaktinde Jeju adasındaki sıradan bir marketin ortasında kalbimi bilmeden yeşertmişti.

Ben ona Sunwoo'yu unutup bu kadar yoğun duygular beslemeye ne zaman başlamıştım bilemiyordum fakat artık onunla eskisi gibi yan yana olunca rahat olamıyordum. Sürekli aklımda bir gün bunu öğrendiğinde uzaklaşacaksınız düşüncesi vardı. Daha önce röportajlarda kız ile erkek en yakın arkadaş olamaz, en azından sadece bir taraf için öyledir diyen ünlülere kızarken şimdi ise onlara hak vermeden edemiyordum. Her şey tecrübeyle elde edilirdi ve onlar da bir tecrübe sonucu konuşmuşlardı, haklılardı.

cruel summer ★ lee felixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin