-✦-
mehmed, geriye çevik bir hareket ile geriye sıçradı; böylece olası bir yenilgiden kurtulmuş oldu. kılıcı atağa geçerken, demir parçasının havayı resmen kesişi zarif bir tablodan çıkmış gibiydi. iki savaşçı da her ne kadar yetenekli olsa da hızlı olan için zafer hep daha yakındı.
şehzade rakibin bir anlık boşluğundan yararlanarak süratli bir hamlede bulundu, böylece dengesi tehlikeye düştüğü için sendeleyen savaşçı kılıcını düşürdü. bu da şehzadenin mutlak zaferi demekti. derin bir nefes verdi, önüne düşen siyah saçlarını geriye attı. daha sonra ise rakibinin kalkmasına yardım etti.
"iyi bir mücadeleydi."
muhafız adayı delikanlı, bu centilmen harekete saygılı bir eğilme ile karşılık verdi.
"tebrik ederim, şehzadem. siz iyi bir savaşçısınız."
bir sonraki mücadeleye dek kısa bir dinlenmeye çekilen taraflardan mehmed, çiftlerin kenarına yaklaştı. etrafında pervane olan hizmetliler ve babasının gururlu bakışları arasında soluklanırken, tek merak ettiği lale'nin nerede olduğuydu. zira kalabalıktan kızı seçemiyordu.
bu esnada ahalinin tepkisine bakma fırsatı da buldu. daha evvelki seçmelerde ordunun güvenini zedelendiğini biliyordu, şayet tamamen başarılı olabilirse itibarı için koşulsuz bir zafer olacaktı. insanların coşkusunu görebiliyordu, bu iyiydi.
etrafa bakmaya devam ederken düşünüyordu, son bir kaç aday ve hedeflediği başarı... bir de hala göremediği lale hatun; halbuki genç kız padişah maiyetinin içindeydi, nereye gitmiş olabilirdi ki?
bir sonraki rakibin kim olacağını bilen şehzade, başını çevirerek aslan'a baktı. bir diğer uçta bulunan delikanlının bakışlarında ölçüp tartan bir ışık vardı, koşulsuz bir intikam yemininden ziyade şaşkın ve hırslı görünüyordu. belki de bazı mağlubiyetlerin rövanşı bile olabilirdi.
aslan'ın kızıl saçlarını uçuran rüzgar, sanki zamanı da alıp götürdü. zira delikanlılar kısa sürede kendilerini kılıçlarını doğrultmuş buldular. bir hamle, işte aslan'ın kılıcı hücumda... bir tane daha mehmed kendini savunmak için kendi kılıcını siper ediyor, üstünlük iki tarafa da kısa vakitli bir misafir gibi uğruyor; kılıçlar havada dans ediyor.
izleyiciler gözlerini bile kırpmadan bakıyor zira şehzade ve savaşçının aralarındaki gerilim herkesin malumu; vlad ve sandra nefesini tutmuş durumda. genç adam, büyücü kıza;
"aslan'a yardım et!"
diye fısıldadı dişleri arasından. sandra yanıtladı; yapamazdı. zira şartlar eşit ve mücadele adildi. onun görevi zorda olanlara yardımcı olmaktı, aksi halde büyüyü kendi amaçları uğuruna seferber etmiş olurdu.
"olmaz, müdahale edemem... denge bozulur, ikisi denktir."
mavi gözlerini deviren vlad, aslan'a şans diler bir bakış attı. zira bir an sonrası için dahi tahminde bulunmak imkansız gibiydi. ne vakit bir taraf kazanmaya yaklaşsa diğeri süratli bir üstünlük sağlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-düş tüccarı, #dbah
Fanfictionalternatif, hikayeden bağımsız ilerleyecek mehmed rotası.