1.3

4.9K 257 46
                                    








Birkaç dakika sonra sonra omzuma bir el hissettim. Arkamı döndüğümde Emir elini açıp bana uzatmıştı.

"Dans edelim mi?" Dedi gözlerini gözlerime dikip. Bir süre cevap vermeden ona bakınca devam etti. "Belki abin de öğrenir bizi izleyerek."

Kendime gelip gözlerimi ondan ayırabildiğimde abime döndüm. Hala telefonuna bakıyordu ve bizi duymamıştı. Tekrar Emir'e doğru döndüğümde arkadan bana kaş göz yapan Damla ablayla göz göze geldim. Dudaklarını oynatarak söylediği kelimeyi  anlamam zor olmadı "Kaçma." Elimi yavaşça Emir'in elinin üzerine koyup gülümseyerek kalktım. Damla haklıydı, bazen sadece içinizden geleni yapmalıydınız.. Kaçmak bir işe yaramıyordu.

Ellerimi omuzlarına yerleştirdiğimde o da ellerini belime koydu. Aramızdaki boy farkından dolayı ona bakmak için başımı kaldırmam gerekiyordu.

"Abim bize bakıyor mu?" Diye sordum, abim arkamda kaldığı için göremiyordum.

"Hayır, hala telefonuna bakıyor."

"Sanırım Nilsu beni öldürecek." Dedim arkasında duran Nilsu'ya bakıp. Dudağını dişleyerek bizi izliyordu. Emir sessizce güldü.

"Ona bakma." Dedi yüzünü yüzüme yaklaştırıp. Kalbim hızlandığında gözlerimi kaçırıp yutkundum. Neden böyle bakıyordu? Neden bu kadar yakındı?

"Abin de beni öldürecek sanırım." Dedi arkama doğru bakarak.

"Ona bakma." Dedim aynı şekilde. Ellerinin belimde olması bile garip hissettiriyorken yüzlerimiz arasındaki yakınlık beni çok heyecanlandırıyordu. Gözleri bir anlığına dudaklarıma kayınca yüzümün kızardığını hissettim.

"Kalabalıktan sıkıldıysan uzaklaşalım." Dedi yüzüme doğru eğilip.

" Benim terasıma çıkalım!" Dedim heyecanla. Normalde hep bana özel olmasını istediğim terasıma şimdi Emir' çıkartmak istiyordum. Gülümseyerek ellerini belimden çekti.

"Çıkalım." Diyerek hafifçe bileğimi tuttu. Emir beni yönlendirirken hızlı adımlarla kalabalıktan uzaklaşıp mahallede yürümeye başladık. Apartmana geldiğimizde teras katına çıktık. Merdivenin köşesindeki kutuların altında yedek anahtarım vardı. Telefonun flaşını açarak anahtarı buldum. Terasa çıktığımızda sarı led lambalarımı açtım.

" Geceleri daha çok seviyorum burayı."dedim kendimi püf koltuğa bırakırken. Emir terasta küçük adımlarla geziyordu.

" Bu kutularda ne var?" Dedi köşedeki kolileri gösterip.

" Bazı kitaplar, eski günlüklerim, anı kutuları, fotoğraflar falan... Bakmak ister misin?"

"Olur."

Kutuları alıp pufların yanına getirdim. Emir de oturduğunda kolilerden birini açtım. İçinden çıkan günlükleri bir kenara çekim.

"Bunlar günlükler."

"Hiç günlük tutmadım ben, hep tutuyor musun?" Diye sordu.

" Evet, küçükken daha çok yazardım. Bu gün şunu yaptım, şuraya gittim falan diye.. Ama şimdi daha çok kendimi kötü hissettiğimde yazıyorum. Çok dolduğumda, içimi dökmek için."

Anı kutularımdan birini açıp önüne koydum. İçinden katlanmış bir kağıt çıkardı. Açabilir miyim der gibi bana baktı, onayımı alınca da kağıdı açtı. Ben de ona yaklaşıp kağıda baktım.

Seni çok seviyorum Gökçe. En sevdiğim arkadaşımsın. Seni çok seviyorum. Seninle oynamayı çok seviyorum. Hep en iyi arkadaşım ol.

                                       Nazlı     06.04.2012

Burası Benim GökyüzümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin