Selamlar kitap kurtları. Yeni bölüm atmayalı bir ay oldu. Bu kadar beklettiğim için özür dilerim. Bölüm çok içime sinmediği için birkaç kez gözden geçirdim ve müsait değildim. Her neyse bölüme geçelim. İyi okumalar.
~~~
Birbirlerine birkaç yumruk daha savurduklarında kalabalıktan birkaç kişi onları ayırmaya çalışıyordu. Onları birbirlerinden biraz uzaklaştırdıklarında Ege bağırmaya başladı.
''Sen neden benim işime karışıyorsun aptal!''
''Kız kriz geçirdi! Onu keyfimden mi buradan götürmedim sanıyorsun?''
''Kriz geçirdi ve bitti. Onu götürecektim, niye izin vermiyorsun?''
'' Kızın böyle konularda hassas olduğunu anlayamadın mı?'' Muhtemelen bana dokunmamasını ve bakmamasını istediğim için böyle söylüyordu. O an zorbalığa uğramak istemediğim için böyle söylemiştim. Ama söylediği yine de doğruydu, bu tarz konularda hassastım. Erkekler ile temasa geçtiğimde nadir kriz geçirsem de rahatsız oluyordum. Aklıma gelen lanet anıyla gözlerimi kapadım.
12 Mart 2018
Konferans salonunda okul kulübü toplantısındaydı Alin. Çok kalabalık bir toplantıydı ve kalabalıktan hoşlanmadığı için öğrencilerin arasından kapıya ulaşıp kendini dışarı atmıştı. Uzun koridora çıktığında derin bir nefes aldı. Koridorun soğukluğu onu karşılayınca ürperdi ve konferans salonunun ne kadar sıcak olduğunu fark etti. Neredeyse bütün okul oradaydı, sıcak olması normaldi.
Alin üst kata çıktı. Koridordaki sınıfların kapıları ardına kadar açıktı. Anlaşılan kattaki herkes konferans salonundaydı. Tuvalete girdi ve elini yüzünü yıkadı. Peçeteyle yüzünü kurularken kapının açıldığını duydu ve peçeteyi çöpe atıp kapıya döndü.
Kapıda üst sınıflardan birisi vardı. Alin onu daha önce görmüştü, isminin Çınar olduğunu hatırladı. Çınar'ın burada ne işi vardı ki? Konferans salonunda olması gerekiyordu. Ayrıca burası kızlar tuvaletiydi, burada ne işi olabilirdi ki?
Alin bunları düşünürken Çınar sırıtarak içeri girdi ve kapıyı ardından kapattı. Cebinde bir şey ararken Alin ''Burada ne işin var?'' dedi.
Çınar cebinden bir anahtar çıkardığında Alin kötü şeyler olacağını sezmişti. Çınar kapıyı kilitlemek için kapıya uzandığında Alin onu kolundan yakaladı. ''Ne yaptığını sanıyorsun sen?''
Çınar kolunu Alinden kurtardı. Alin bu sefer elindeki anahtarı yakaladı. ''Ne yaptığını sanıyorsun?'' dedi üstüne bastıra bastıra. Çınar sinirlenmiş olacak ki Alin'i geriye doğru fırlattı. Alin yere düştüğünde Çınar kapıyı kilitleyip anahtarı tekrar cebine attı. Alin korkuyordu, deli gibi korkuyordu ama yaşadığı zorbalıklardan sonra boyun eğmenin bir faydası olmayacağını biliyordu. Şuan da ağlamak istese de güçlü görünmeye çalıştı, çünkü zayıf gözükürse karşısındakinin ona daha fazla zarar vereceğini öğrenmişti.
Çınar üzerine yürürken Alin ağlayacak gibi de olsa ayağa kalktı ve yüzüne sinirli bir ifade yerleştirip sesinin titremesine engel olmaya çalıştı. ''Hemen kapıyı aç.''
Çınar güldü ve iyice Alin'in yanına sokuldu. Alin bundan rahatsız oldu ve biraz geri gitti. Çınar Alin'i süzerken sırıtıyordu. ''Sen oldukça sessiz bir kızsın...Şimdi de sessiz olursun değil mi?''
Alin dehşete düşmüştü. Nasıl kurtulabileceğini düşünmeye çalışıyordu ama yapamıyordu. Terlemeye, titremeye başlıyordu. Gözleri doluyordu ama ağlamamaya çalışıyordu. Terli avuç içlerini eteğine sildi. Kriz geçirmek istemiyordu bu yüzden derin nefesler almaya çalışıyordu. Aklına başka hiçbir şey gelmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
أدب المراهقين''Bu olaylardan önce biri gelip, tüm bunları yaşayacağımı söylese yine de aynı kararları verirdim senin o güzel gözlerine bakabilmek için.'' ~ Alin,tek derdi başarılı bir öğretmen olmak olan sıradan bir genç kızdır. Geçmişte yaşadıkları yüzünden,çoc...