8

917 173 193
                                    

Günler geçip gidiyor, Lee Know'a git gide daha çok alışıyordum. Onun etrafımdaki varlığı artık benim için normalleşmişti. Tagon'un beni rahatsız etmesine izin vermiyor, beni güvende tutuyordu. Bir süredir tuhaf dumanları veya o yabancıyı hiç görmemiştim. Huzurlu diyebileceğim günler geçiriyordum.

Olivia balkonumu temizlediği sırada Felix ile birlikte elimizdeki mendillere işleme yaparken Lee Know'un gelmesine az kalmıştı. Ayin sonrası uyumaya gidiyor ve akşama doğru geri geliyordu. Felix yanımda olduğu için onun da dinlenmeye vakti oluyordu.

"Ne güzel olmuş." Diyerek elimdeki mor mendile bir bakış attı.

"Gerçekten mi?" Diyerek gülümsediğimde sevimli arkadaşım kafasını salladı.

"Bir melek kanadı işlemen güzel bir fikir."

"Seninki de güzel olmuş." Benimkinin üzerindeki siyah melek kanadının aksine onunkinde beyaz bir kalp vardı. Ve mendili siyahtı.

"Koleksiyonumuza güzel parçalar eklendi." Diyerek iç çekti ve ayaklandı.

"Gidiyor musun?"

"Evet. İşlerim var." Kapıya yöneldi.

"Yarın görüşürüz." Diyerek gülümsediğimde bana karşılık vererek odadan ayrıldı.

Mendilime melek kanadı işleme fikri Lee Know ile kitaptan kelime seçtiğimiz o güne aitti. Melek kelimesi o günden beri aklımda dönüp dururken bunu mendile işlemeye karar vermiştim.

Bir kez çalınan kapımın ardından cevabımı beklemeden içeri dalan Lee Know'a alıştığım için hiçbir şey söylemeden her zaman yaptığım gibi ona ters ters baktım. O umursamadan esneyerek yanıma geldi ve bir anda yatağıma uzandı.

"Ne yapıyorsun? Buraya yatamazsın!" Diyerek uyardığımda beni umursamadan yan döndü. Gözleri öylece yüzümde gezinirken elimde tuttuğum mendil dikkatinden kaçmadı. Gözlerini mendilimde sabitlediğinde hızlıca arkama saklayarak ayaklandım.

"Yatağımdan kalkar mısın? Dışarıdan geldiğin kıyafetlerinle temiz yatağıma yatamazsın."

"Kıyafetlerimi çıkarırsam yatabilir miyim?" Diyerek doğrulduğunda kasılan çenemi kaldırdım.

"Hayır."

"Başka kıyafetler giyersem yatabilir miyim?" Dizlerinin üzerine çıkarken emekler pozisyonda bana doğru gelmeye başladı. Ona tuhaf bir bakış atarak hızlıca kafamı iki yana salladım.

"Tüh, o zaman yataktan çıkayım." Derken tam önümde durdu ve bir ayağını yataktan indirip yere koydu. Bir adım geriye gittiğimde yataktan tamamen çıkmış üzerime doğru gelmişti. Ben anın dalgınlığıyla hareketsiz kalırken bir eli arkama uzandı ve sakladığım mendili kaptı.

Elimden alınan mendille ağzım şaşkınlıkla açılırken Lee Know sırıtarak mendili havaya kaldırdı.

"Bakalım burada ne varmış.."

"Ver onu!" Diyerek elinden almaya çalıştım ama geri çekerek almama izin vermedi.

"Çocuk musun?"

"Sadece ruhum genç, seninkinin aksine." Söylediği şeyle suratım mümkünmüş gibi daha çok asıldığında onu sertçe itip yatağa düşmesini sağladım ve arkamı dönüp balkona doğru yürüdüm.

Balkona çıktığımda karşılaştığım kişiyle duraksadım. Olivia şaşkın bir ifadeyle bana bakarken hızlıca eğildi. Onun balkonu temizlediğini unutmuştum. Az önce Lee Know ile olan konuşmalarımı ve yakınlığımı görüp görmediğinden emin olamayarak suratını inceledim. Şaşkınlığının yanı sıra kızarmıştı ve gerginlikten alnında boncuk boncuk ter birikmişti. Endişemi belli etmeden ona yaklaştım.

chained soul |Minsung|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin