"Kendi pisliğinizde boğulun sevimsizler!!!"
Uzay ,Kraliçesine çarpan adamın yanına yaklaştı.
"Kraliçeme çarpıp kaçtın ,seni öldürmedigime dua et pislik."
Uzay çok daha fazla geç olmadan depodan çıktı ve polisi aradı.
"Burada kendi pisliklerini yalayan uyuşturucu satıcıları var .Kafaları güzel olmadan gelin tutuklayın."
***********************"**************
Yaklaşık dört aydır Dünya'daydı Uzay.Farklı hayatlar ,farklı yaşamlar,farklı duygular görmüştü.Elektra'da çok güzel rahat bir hayatı varken gezegeninin kurtuluşu için bu Dünya'ya adımını atmıştı.Dünya gerçekten yaşanılmaz bir yerdi.Artık burada olmak onu korkutuyordu.Çünkü yavaş yavaş Dünya'lılara benzediğinin farkındaydı.Güleryüzlü,sevecen,yardımsever gittiği her yere mutluluk getiren Uzay'dan şimdi geriye hiçbir şey kalmamıştı.Dünya onu öfkeli,kızgın ve yüzünü asık biri yapmıştı.
İlk olarak öfkeyi tanımıştı bu dünyada.Ne kadar kötü,çirkin bir duygu olduğunun farkına varsa da engel olamamıştı kendine.Daha sonra intikam duygusu birikmişti içinde.Fakirleri ezen zenginlere karşı .Kraliçe'sini arabanın çarpmasıyla gözünden gelen sıvıyla tanımıştı hüznü.O anki çaresizliğiyle de korkunun ne demek olduğunu öğrenmişti.
Neredeyse bütün duyguları tatmış ve bütün bu duygulara alışmıştı.Fakat şu bir haftadır içindeki o tarifsiz duyguya ne demeli?Neden bu duyguya alışamıyordu?Bu duygunun adı neydi?Kaçmak istiyordu bu duygudan ama kaçacak yeri de yoktu.Ne zaman Kraliçesine baksa birden bire bastırıyordu aynı şey.
Pes etmek istiyordu."Ben yapamıyorum!"diye bağırmak istiyordu.Elektra'yı çok özlemiş ve bu Dünya çok ağır gelmişti kendine.Bir yıl hiç geçmeyecek gibi geliyordu.Bu duygulara sahipken nasıl savaşacaktı Dünya'da tüm bunlarla.Nasıl koruyacaktı Kraliçeyi?Bunları yapmak zorunda bırakılmıştı Uzay.Elektra'nın kurtuluşu için mecbur kalmıştı hepsine.Bu kadar zor olduğunu bilse hiç kabul eder miydi bu görevi?
Sanki eline bir araba vermişler, gideceği konumu söylemişler,alacağı yolcuyu göstermişler ve o yolcuyu almadan gelme denilmişti.Peki o yolda başına gelebilecekler...Neden kimse bundan söz etmemişti?
Bir hafta...Tam olarak bir haftadır Küçük Kraliçe ile aynı evdeydi Uzay.Kendini çocuk bakıcısı gibi hissediyordu.Karnı acıktığında yemeğini hazırlıyor,vakti geldiğinde ilaçlarını veriyor,zoraki onun istediği oyunları oynatıyor, beraber çizgi film izliyor hatta onu geceleri bile Uzay masal okuyarak uyutuyordu.En zoru da geceleri uyutmasıydı.Hiçbir şekilde uyumuyor kendi uyumadığı gibi Uzay'ı da uyutmuyordu.Bu durum artık Uzay'ın Kraliçe'sine bağırma noktasına getirmişti.Artık sabrı kalmamıştı. Tüm bunlar ona çok fazla geliyordu. İçinden her seferinde pes etmek duygusu gelse de artık bunun geri dönüşünün olmadığının farkındaydı."Ben yapamıyorum. "diye söylese ne olacaktı? Bir yıl boyunca Dünya'ya hapsolmuştu. Kaçmak istese Elektra diye bir yer de olmayacaktı. Tek çare Kraliçe'nin bu tavırlarına katlanıp onu Elektra'nın kurtuluşu yapmaktı.
Şu son üç gündür onunla eğitici oyunlar,eğitici videolar ve gerçekci hikayeler okumaya başlamıştı.Yavaş yavaş büyükler gibi düşündüğünü ona
"Abi dünya çok büyük ve çok güzel. Peki neden insanlar dünyayı kirletiyor?Neden ağaçları kesiyorlar,çimenleri eziyorlar, denizlere çöp atıyorlar hatta neden bir de bunu normal karşılıyorlar?Dünya kirletilmek için mi var ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEKTRA:GALAKSİNİN KURTULUŞU
Mystère / ThrillerKraliçe Sahra pişmanlıklarından dolayı yataklara esir olduğu zaman artık Elektra için saatin durmasını ve Elektra'nın yok olmasını engelleyecek bir temsilci gerekti.Bu ise sadece Kraliçe'nin varlığından dahi habersiz dünyadaki kızı Güneşti. Güneş'i...