12.BÖLÜM

8K 329 17
                                    

Arabama binerek Arslanların evine sürmeye başladım.Yirmi dakikalık bir yoldan sonra gelmiştim.Kapïdaki korumalar beni görünce kapıyı açtılar.Arabayı bahçeye park ederek indim.Kapının önüne gelince zile bastı.Evdeku çalışanlardan bir açtı.

Çalışan:Hoşgeldiniz efendim

"hoşbuldum Asel Hanımlar nerde"

Çalışan:Salondalar efendim

"Sağol "

Görevli mutfağa giderken salona doğru gitmeye başladım.Yaklaştıkça kahkaha sesleri gelmeye başladı.Salona girdim.Kahkahalar kirden kesildi.Asel hanım hemen yanıma gelerek sarılacaktı ki nouşmam onu durdurdu.

"Temas sevmem"

Asel hanım:Tamam kızım.

Elini gülümseyerek uzattı.Elini sıktım.Asel hanım yerine oturunca Ali bey geldi.Oda aynı şekilde elini uzattı.Onunkinide sıktım.Oda yerine geçince boş olan tekli koltuğa oturdum.Ali beyin gözü direk bacağımdaki yaraya gitti.Uzun uzun baktıktan sonra konuşmaya başladı.

Ali bey:O iz nası oldu

"Geçen seferde söylemiştim ama duymadınız galiba.Görevde esir düştüğümde oldum"

Asel hanım: çok acıdımı?

Dolu gözlerle sorduğu soruyla afalladım.Kendimi toplayarak cevap verdim.

Hiç acımadı"

Yalan çok acımıştı.İkizim sanki bunu anlamış   bana baktı.Bir Anda biri kollarını bana doladı.Kafamı yana çevirdiğimde gördüğüm kişiyle şaşırmıştım.Emir bana sarılıyordu.Şaşkınlığımı bir kenara bırakarak bende ona kolumu doladım.Bedeni kasılmıştı.Bir süre sonra belimdeki elleri sıkılaşmıştı.Bir süre sarıldıktan sonra kollarımın arasından çıkarak yanağımdan öptü.İçeri bir çalışan girdi.Yemeğin hazır olduğunu söyledi.Hep beraber masaya geçtik.Tabağımdan başımı kaldırdığımda.Kerem abimle göz göze geldik.Gözlerime saf nefretle bakıyordu.Ona boş gözlerle bakmam bir anlığına onu afallatmıştı.Gözlerini benden çekerek konuşmaya başladı.

Kerem abi: Yaşın yüzbaşı olmak için erken değil mi?

"Özel görev sayesinde rütbe atladım"

Ağzından alaylı bir gülümseme çıktı.

Kerem abi:Nasıl bi özel görevmiş bu?

Küçümseyici bir şekilde gözlerime bakıyordu.

"2 yıl boyunca dağda özel görevdeydim"

Agah abi: sana neden inanalım?

"İnanıp inanmamak senin elinde ben bişey yapamam"

Benim konuşmamla masadaki bütün sesler kesilmişti.Yemeğin devamında konuşan kimse olmamıştı.Yemekten sonra salona kahve içmeye geçtik.Görevli kadın kahveleri yapıp dağıttıktan sonra salondan çıktı.Kahveler sessiz bir şekilde içilirken abilerin ikisi ve Miran bana nefret saçan gözlerle bakıyorlardı.Miran birden ayağa kalkarak bağırmaya başladı.

Miran: Ya senin gözlerin körmü abilerimin sana nası nefretle baktıklarını görmüyo musun?Burda istenmediğinin farkındamısın?

"Zaten siz beni istediğiniz için burda değilim anneniz ve babanız istediği için burdayım"

Miraç:Miran otur yerine 

Agah:sen karışma Miran onlar aralarında kardeş kardeş hallederler değil mi?

Baskın bir tonda dediği bu şeylerle Miran yerine geri oturdu.Namusum ve işim dışında her şeye bahane bulabilirlerdi.Miran birden tekrar bağırmaya başladı.

Asker KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin