Manga - Işıkları Söndürseler Bile
Evettt
Güzel okumalarr
🩹
Ela; Akay.
Akay; Ela?
Ela; Bugün yine evin oraya geldin.
Ela; Artık gelme, kendini de yorma, benide.
Akay; Yoruyor muyum seni?
Akay; Beni görmeyi bu kadar mı istemiyorsun gerçekten?
Ela; Evet yoruyorsun. Sensizliğe alışmaya çalışırken seni görmek yoruyor beni.
Ela; Alışamıyorum.
Akay; Kusura bakma ben göreceğini düşünmediğim için gelmiştim.
Akay; Yoksa kendi yoluna bakan hayatına yeni birini alan biriyle olmak isteyecek birisi değilim.
Akay; Şuan seninle konuşmam bile gururumu ayaklar altına almaktır.
Akay; Feriştahı olsa yapmayacağım şeyi söz konusu sen olunca yapıyorum.
Akay; Kusura bakma tekrar. Dikkat ederim.
Ela; Gelsen bir alsam kokunu iyileşeceğim sanki|gönderilmedi.
Ela; Başkası diyor. Ondan başkasına gözü bile kaymayan bana başkası diyor|gönderilmedi.
Ela; Teşekkür ederim.
Görüldü.
Tabağa koyduğum tostları ve meyve suyunu elime alarak tam mutfaktan çıkacaktım ki annemin aniden mutfağa girmesiyle irkildim. "Ay anne sessiz sessiz giriyorsun aniden." Beni umursamadan elimdeki tabağı ve bardağı alarak sağımızdaki masanın üzerine bıraktı.
"Anne ne yapıyorsun? Odama çıkac-"
"Baban Akay'ı soruyor yine." Lafımı zorlukta yuttum ve gözlerimi kaçırdım.
Koskoca sekiz ay olmuştu ve iş artık beni de aşmıştı. Babam bile Akay'ı unutamıyordu resmen.
"Anne..." yüzündeki ifadeyi yumuşatarak masanın önündeki sandalyenin birini çekip oturdu ve bende çaprazındaki sandalyeye oturdum.
Babam ve Akay ilk tanıştığında babam Akay'ı doğal olarak hiç sevmemişti çünkü kızıyla birlikteydi ancak gün geçtikçe oğlu gibi benimsemiş çoğu zaman akşam yemeklerine davet etmişti.
Ailesi olmaması annemi de çok yaralıyordu ve sürekli yemekleri burada yemesini istiyordu.
Ayrılığımızın başında Akay'ın şehir değiştirdiğini söylemiştik çünkü babamın Akay'a düşman olmasını istememiştim. Annem de biraz daha sonra söylememizin uygun olduğunu düşünmüştü.
Zaman geçtikçe babamın Akay'ı sormaları artmış, daha dönmeyecek mi soruları her gün yemek masamızın ortasına bırakılmıştı.
Son üç aydır ise sürekli sınavlarına çalıştığını ve buraya gelecek zaman bulamadığını söylüyorduk ancak babam artık inanmıyordu.
"Ela, söylemek lazım artık. Ben başlarda kavgadır düzeltirsiniz dedim ama belli ki olmayacak." Dediğinde kalbim sıkıştı. Sanki ailemin ayrılığımızı kabullenmesi daha da zordu.
"Anne, nasıl söyleyeceğimi bile bilmiyorum." Asıl sorun söylemek istemiyor oluşumdu. Söylemek istemiyordum çünkü babamla Akay'ın arasındaki ilişkiyi bitirmek, bizim aramızdaki ilişkinin bitmesinden daha çok acıtıyordu canımı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarabandı | Texting
Teen FictionEla; Olmuyor diyorum neden anlamıyorsun? Akay; Çünkü çok seviyorum, Ela. Ela; Sevmek bu değil gerizekalı, sevmek yara bandı olarak kullanmak değil.