12. Bölüm

166 11 39
                                    

Multimedia Atakan Serter

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin bebislerimm

İyi seyirlerrr


"Altay" dedim nefesimi sesli vererek. İlk kez bu kadar çaresiz hissediyordum. Bir yanım onu istiyor, bir yanım ise onu affedersem kendime haksızlık edeceğimi söylüyordu.

"Affet demiyorum Nur" dedi gözlerime bakarak. O da gözlerime bakmayı özlemişti, belliydi bakışlarının yoğunluğundan.

"Sadece 3 gün ver bana. Ben buraya gelirken bunların olacağını bilmiyordum. Sılayı aradım senden haber almak için. Sıla o herifin yanında olduğunu söyleyince..." gözlerini kapattı ve derin nefes aldı.

"Dayanamadım. Cesaretimi toplayıp karşına çıkamıyordum. Ama o herifin yanında olman beni deli etti." Atakan pisliğiyle nasıl bir bağlantısı vardı.

"Sen Atakanı nereden tanıyorsun?" dediğimde geçmişi hatırlıyor gibiydi. Birden yüzünde acı bir gülüş oluştu. "Anlatacağım, her şeyi teker teker anlatacağım. Sadece bana 3 gün zaman ver. Yarın zamanım başlasın. Lütfen." dediğinde gözlerimi kaçırdım. Ne yapacaktım?

Gurursuzun teki oldun sen iyice Nur. Ya sen seni aldatan birisinin yalanlarını ne zamandır dinliyorsun? Kalk ve evine git heme-

" Yalvarırım Nur. Böyle bitirme bizi. Böyle olmasın sonumuz. "dedi elimi okşayarak.

Sakın inanma. Diğer çocuklar gibi Altay. Seni kullanıp atıcak hala neden farkında de-

" TAMAM " diye bağırdım. İçimdeki ses benim sinirimi bozuyordu. Bu tamam Altay için değildi de, içimdeki sese bir cevaptı aslında.

Altayın gözleri parladı sarılacağı sırada göğsünden tuttum ve benden uzağa ittim. Evet belki 3gün vermiş olabilirdim. Ama bu sarılacağı anlamına gelemezdi.

Ayağı kalktım. "Altay, benim sana inanmam için kanıt bul. Yoksa bu 3 gün senin düşündüğün gibi bir 3 gün olmayacak." dedim ve oturma odasından çıktım. Gözlerim dolmuştu. Evet onu seviyordum. Ama hala o mesaj aklından çıkmıyordu.

'Özledim'

'Yapamıyorum sensiz lütfen bu akşam gel'

' Seni bekliyor olacağım. Her zamanki yerde :))'

Yutkundum ve adımlarımı hızlandırıp evden çıktım.

Yarın sabah;

Bir yandan makyaj yapıp bir yandan ağlıyordum. Evet evet makyaj yaparken ağlıyordum. Ve her fondötenim bozulduğunda sinirlenip daha çok ağlıyordum. Odamın tıklanmasıyla hemen gözlerimi sildim.

"Kızım müsait misin?" bu babamdı. "Evet baba müsaitim" dedim. Babam yavaşça kapıyı açtı ve gözlerime baktı. Yüzünde hüzünlü bir gülümseme belirdi. İçeri girdi ve kapıyı kapattı.

Yanıma geldi ve gözlerimi tekrar sildi. Kahretsin! Ağladığım belli oluyordu. "Annenle bizde böyleydik." dediğinde anlamaz şekilde babama bakmaya başladım. "Anlamadım baba?" dediğimde bu sefer yüzündeki tebessüm büyümüştü. Ellerini yüzümün iki yanına yerleştirdi.

"Annenle biz de böyleydik diyorum. Yani annenle ciddi kavga ederdik. Sonra işler sarpa sarardı. Annenle birbirimizi affetmek için buluştuğumuzda da ağlayarak makyaj yapardı. Bu arada sır kalsın aramızda, ama küçük bebek gibi gözükürdü o haliyle." dedi ve nefesini sesli verdi. Altay ile beni biliyor muydu? Siktirrrrr! Bunu babamın bilmemesi gerekiyordu.

Sevgili günlük | Altay BayındırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin