Yine Atakana ağır küfür içerecek bir bölüm
! 13 Vote Sonra Yeni Bölüm !
İyi seyirler ballarımm
"Merak etme, sevgilini memnun edeceğim."
Yutkundum. Ama bu yutkunma boğazımı temizlemeye yetmiyordu. Atakan bana doğru ilerledi ve kucağına aldı. Altaya bakmaya çalışıyordum ama kafamı çevirmeme izin vermiyordu. "Yerinde dur." dedi kulağıma eğilerek. Haraket ediyordum. Birden kucağından düştüm ve sert betona çarpmamla inlemem bir oldu. "NUR" diye bağırdı Altay. Yanımıza doğru koşacağı sıra ne ara geldiklerini bilmediğim 5 adam Altayı durdurmaya çalışıyordu. Altay sadece bana bakıyordu.
Atakan beni olduğu yerden kaldırdı ve tekrar kucağına aldı. Sesli bir şekilde "Bu akşam için bu kadar heyecanlanma" dedi göz kırparak. Altay bir an sessizleşti. Yerinde durdu. İkimizde burada olanları akıl sır erdiremiyorduk.
Altay sanki yeni olanları kavramış gibi bir kaç adım ettığı anda Atakanın "Sakın!" diyen uyarıcı tonlaması ile durdu. "Atakan..." dedi Altay, bana baktı. Göz damlasının yanağından akmasıyla hemen yanağını sildi. "Lütfen bırak onu." dediğinde ben de ağlıyordum. Elimiz kolumuz bağlıydı. Atakanın merhametine kalmıştık.
Atakan bana baktı. Belimi tuttuğu eli vücudumda gezdi "Üzgünüm Altay, bu güzellikten mahrum kalamam." dediğinde gözlerimi kapattım. Duymak istemiyordum. Bana dokunsun istemiyordum. Atakanın adım atmasıyla Altay "DUR!" diye bağırdı. "Yapma." dedi Altay. Göz yaşlarım yanaklarıma nüfus ederken etrafı göremiyordum.
"Ne istersen yaparım. Lütfen Nura dokunma." dediğinde ağlamam kesilmişti. Kimseden çıt çıkmıyordu. "Yalvarırım sana, ister döv ister öldür. Yeter ki onu rahat bırak." dediğinde Atakan gülümsedi. "Diz çök." dedi mutlu olduğunu belli eder bir sesle. "Ne?" dedi Altay anlamadığını belli ederek. Atakan göz devirdi.
"Diz çök diyorum." dedi tekrardan. Altay bana baktı. Gözlerini kapatıp tek dizinin üstüne çöktü. Kafasını kaldırıp Atakana bakmaya başladı. Atakan arkasına baktı ve bir adamına kafasıyla emir verdi. Adam hızlıca Altayın yanına gitti. Altay benim gibi ne halt olduğunu anlamaz gözlerle etrafa bakıyordu. "Düşündüm de..." dedi Atakan. "Diz çökmen yeterli." dediğinde Altay ile birbirimize bakmıştık. Bu kadarmıydı?
"G-gerçekten mi?" diye sordu Altay. Heyecandan konuşamıyordu. Dudaklarının kenarı kıvrıldı. "Atakan teşekkü-" dediği an Atakan güçlü bir kahkaha attı. "Tabiki bu kadar yeter Altay. Ama sadece senin için, sevgilini bu akşam odamda misafir edeceğim." dediğinde Altayın gülüşü soldu. "Ne?" dediğinde ayağı kalkmaya yeltendi. Ama başındaki adam onu tuttu. "Ne yapıyorsunuz amına koyayı-" lafını bölen adamın silahıydı.
"Altay, sadece bir gecelik bir şey olucak. Merak etme sana da bırakırım." dediğinde midemin bulandığını ve başımın döndüğünü hissediyordum.
Hızlıca depo kapısından çıkmamızla siyah büyük lüks arabaya doğru ilerliyorduk. Elim kolum hatta ağzım bile bağlı olduğu için haraket dahi edemiyordum. Ağzım kapalı olsa da bağırıp ses çıkarmaya çalışıyordum.
Sol tarafımdan gelen siren sesiyle soluma döndüğüm an bunun bir polis olduğunu gördüm. Bütün gücümle bağırmaya çalışıyorum. Ama gücüm yetmiyordu. "Çabuk arabalara binin!" diye bir emir yönetti Atakan. "Sende kes o sesini!" dedi uyarıcı bir tonlamayla.
Polislerin hemen Altayın yanına gitmesi lazımdı. O oradan sağlam çıkması lazımdı. Hızlıca arabalara bindik. Şöför koltuğundaki adam hızlıca arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı. Hırsız polis oyununda gibiydik. Biz kaçıyor onlar kovalıyordu.
Ağzımın batını açmasıyla bağırmaya başladım" NE YAPIYORSUN PİSLİK!"diye bağırmamla yüzünü buruşturdu.
"Ayıp ama" dedi üzgün bir ses tonuyla. "Bırak Altayı, ne istiyorsun ya bizden." dediğimde bana 'Side eyes' bakışları atıyordu. "Ben diyorum Nur bunun gerçek yüzünü görür vazgeçer sen diyosun Altayı bırak." dedi ve kafasını iki yana salladı. "Desene şu arkadaki polisleri boşuna taktım peşime." diye söylenirken sağıma soluma baktım. Dar sokaklardan geçiyorduk. "Nereye gidiyoruz?" diye sorduğumda yerinde dikleşti. Mutlu gözüküyordu. "Evime." dediğinde üşümeye başlamıştım. Altayın yanında söyledikleri ciddi miydi?"Atakan, ne kadar para istiyorsan veririm. Yada nasıl bir reklam anlaşması istiyorsan ayarlarım. Ama lütfen beni ve Altayı bırak gidelim. Geçmişi unutup önüne bakman lazı-" lafımı böylen Atakanın bağırmasıydı. "GEÇMİŞİ UNUTMAK BENİM YILLARIMI ALDI." dediğinde susmuştum. "Sence ben bu kadar şeyi geçmişi unutamadığım için mi yaptım?" diye sorduğunda cevap vermesi için sustum. "Altayın yaptığı kahpeliktek sonra ben yurt dışına gittim. 6 yılımı burada olanları unutmak için harcadım. Unuttum da. Artık ne Altaya dostluğum ne de Cansuya sevgim var." dediğinde olanları anlamıyordum. Neden bunu yapıyordu?
"Neden o zaman bize bunu yapıyorsun?" dediğimde yüzünde samimiyetten uzak bir gülümseme vardı. "Bizim oralarda ödeşmek adettendir." dediğinde susmuş onu dinliyordum. Söylenecek cümle yoktu. "Kısacası kurunun yanında yaş da yanıyormuş Nur hanım." dedi arkasına bakarak. Polisler hala peşimizdelerdi.
"Hızlı ol!" diye emretti şöför koltuğunda ki adama. "Tamam efendim." dedi ve yola devam ettik.
Ani bir frenle durduk. Hiç bir yerden destek almadığım için burnumu koltuğa sertçe vurdum. "Sikicem yaa bir işi de becerin!" dedi. Sesi fazla sinirli çıkıyordu. Bağırmaya başladı. "HELE Bİ NURU ALSINLAR ELİMDEN..." dediği an bana baktı. Yutkundum.
"Abi önümüzde ve arkamızda polis var, ne yapalı-" Atakan dinlemeden kapıyı açtı ve dışarı çıktı. Zar zor haraket ederek ilerlemeye çalışıyordum. Ama başarısız oluyordum. Sessiz olup polis ile Atakanın konuşmasını dinledim.
"Bir ihbar aldık." dedi polis. Sesi fazla otoriter çıkıyordu. "Yanlış ihbar almışsınız beyler." dedi Atakan. Korkusu yoktu. Ben kaçırıldığımı bilmesem şuan kaçırılmadığıma inanmıştım. "O halde arabanıza bakmam da bir sorun yoktur umarım?" diye soru cümlesi belirtti, ama Atakanı dinlemeden hızlıca arabaya doğru ilerledi. Benim olduğum kapıyı açacağı sırada Atakan "Komiserim! " dedi uyarıcı bir tonda. "Açmasanız daha iyi olur. Özele giriyor yaptığınız şey." dediğinde polis memuru güldü.
"Adı üstünde ben polisim. Böyle şeylere iznim olmasa inan bende yapmazdı-" polisin sözünü kesen Atakandı. "Ama içeride sevgilim uygunsuz bir biçimde. Öyle görmenizi istemem." dediğinde şoke olmuştum. Sırf polislere yakanmamak için her haltı yiyordu.
Hemen koltuğa doğru uzandım ve ayaklarımı kapıya vurmaya başladım. Ses çıkarıp burada olduğumu anlamaları lazımdı. Polis memuru bir arabaya bir de Atakana bakıyordu. Atakana bir şey demeden kapıyı açtı. Gördüğü manzara bendim. Polis memuru sessizce yerinde bekliyordu. Herhalde ses çıkarmak istemiyordu. Ağzı şaşkınlıkla açılırken ben ise hala haraket etmeye çalışıyordum. Atakana doğru döndü.
"Atakan Serter, polis memuruna yalan söylemek ve bir kadını rehin almaktan tutuklusun."
Şükür namazı kılmaya gidiyorum bb
Şaka bir yana sizce Atakan böyle hemen kurtulur mu yakamızdan?
! 13 Vote Sonra Yeni Bölüm !
Öptüm baiiii
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili günlük | Altay Bayındır
Roman pour Adolescents"Altay" diyebildim sadece. Bu kadar yakınken ağzımdan kelimeler çıkmıyordu. "Nur" dedi nefes alışverişi dengesizleşmişti. Sanki nefes alırken zorlanıyor gibiydi. "Fazla sıcakmış." dedim sadece. Konuyu ve bulunduğumuz durumu kurtarmam gerekiyordu. Al...