8. BÖLÜM: SON KURŞUN

1.1K 82 128
                                    

Merhaba ballarımm.
Nasılsınız? İyisinz mi?

Yani bu kitabı okuyorsanız pek iyi değilsiniz galib- neyse neyse, konumuz bu deel.

Önceki bölümde Keskin'i azcık görmüştük. Şimdi mütüşmel bir şekilde girecek kitaba-

Uzun zaman mı oldu yoksa günler mi çok ağır geçiyor bilmiyorum AMA SİZİ ÇOK ÖZLEDİM LAN.

Bu arada arkadaşlar eğer başlarda mantık hatası falan görürseniz görmezden gelin tamam mı PEKXLEXMLSDL

Saatler ve günler bende çakışıyor.

Bölümümüz uzun, arkanıza yaslanın ve ara vererek okuyun.

Bölüm şarkısını sadece bazı bölümlerde koyacağımı söylemiştim. Bölüm şarkıları;

Adamlar - Yanmış içinden

Emir Can İğrek - Can dostum

İyi okumalarss.

-

8. BÖLÜM: SON KURŞUN

(Birkaç saat önce)

"Hadi deli oğlan," diye mırıldandı yanımdaki Eren. "Hadi belime dolaan." Ona gözlerimi devirip direksiyonu daha sıkı kavradım. "Bazen ciddi anlamda gay olduğunu düşünüyorum." dediğimde elime vurup konuştu.

"Ebral'a hakaret bu dediğin! Karım var benim!" Kahkahamı tutamadan yüzüne baktım. "Ebral mı? Kıza en son Türkler Yunan'ı ağlattı diye destan anlatmışsın lan!" Eren de benim gibi güldüğünde dikiz aynasından Toygar'a baktım. "Reis, sen bu aralar ıslak hortumla dövülmüş gibi takılıyorsun." derken tek gözümü kırpıyordum.

Toygar dalgınca bana bakıp gözlerini kırpıştırdı. Yanındaki Gökhan da ona bakıp gülünce kaşlarımı çattım. "Sorun mu var?" dedim arabayı park ederken. "Arkadaş aşk hayatını bırakıp kahpelik hayatına atılmış da," Demir konuştuğunda arabadan iniyordum. Onlara dönerek yürümeye başladım.

"Ne demek bu?" dedim burnumu çekerken. Bu aralar hasta olmamaya özen gösteriyordum. Hakkari gece saatlerine çoktan giriş yapmış, gökyüzünü siyaha boyamıştı. "Anlatırım sonra, önemli değil." dedi Toygar elini cebinden çıkarırken. Üstünde durmayarak önüme döndüm.

Olayın Büge ve kendisi hakkında olduğunu bilsem de pek kurcalamıyordum. Toygar'ı anlamak mümkün değildi, asla. "Neden buradayız?" dedi Demir oflayarak. Telefonumun tuş kilidini açtım.

Duvar kağıdındaki ateş çiçeklerine gülümseyip onu es geçerek en son gelen mesaja baktım. "Akgün komutanım birkaç saat sonrası için buluşma ayarlamış," dedim. Eren yanıma gelerek kolunu omuzuma attı.

Askeriyeye çoktan girmiştik. "Yeminlen ağlayacağam-cağam-cağam!" diye isyan etti Eren. "Adam gece buluşalım diyor. Komutanım bir sorun gecenin bundan haberi var mı? Yok. Mis gibi uyumak varken, yatmak varken, Ebral'ımla konuşmak vark-" Kafasına vurup susturdum arkadaşımı. Bazen çok boş yapıyordu.

"Kıraç reis komutanım nerede?" dedi Gökhan. "Bilmem, geziyordur boş beleş." Arkamı dönerek yanımıza gelen Kılıç'a baktım. Heybetli heybetli yürüyordu crush listemdeki 4. kişi. Hepimiz o gelince düzeldik. Durup Kılıç'a baktım, yüzü her zamanki gibi sertti.

ELFİDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin