Yunus Akgün

5 bölüm

Gözler....

Bölüm şarkısı : James Arthur Impossible

-Alo,Esin ben Yunus.

Esin ben Yunus, Esin Yunus, ben Yunus..
Kafamda 3 saniye içinde  sadece o sözler döndü, sesi durgun ve yorgun geliyordu.

Öylece telefonun elimden kayıp düşüşünü izledim..
Neden hala bana ulaşmaya çalışıyordu?
Neden ben ondan uzaklaşmaya çalışdıkda onu mıknatıs gibi kendimle beraber çekiyordum

Toparlandım elimdeki telefonu aldım.
Her zaman güçlü olmak zorunda değilsin dedi iç sesim. Haklıydı sanki bir az ha?

-Esin lütfen din-
Arama sonlandırıldı.
Bu numarayı engellediniz..

Tutamadım kendimi mutfağın tezgahına yaslanarak hıçkıra-hıçkıra ağlamaya başladım.

Her şeye eyvAllahda ben onun yanında olmuşdum. Onu tanıdığım ilk gün o ağlarken tanımama rağmen yanına gitmiştim.

Arkadaş olmayı ben değil o teklif etmişdi,kendisi isteğiyle beni kendi hayatına dahil etmişti.

Onu sevmeme rağmen gelip bana Duruyu sevdiğini söylediğinde, içim acıya-acıya olsada, onları bir şekilde sevgili yapmışdım.

Her gün gözlerimin önünde sarılmalarını, öpmüşmelerini yaşamışlardı  yaklaşık 8 ay sürmüştü ilişkileri,başta iyi gitsede son 2 ay içinde Yunus kıza qarip davranmaya başlamışdı ve ayrılmışlardı.

Yinede yanında olmuştum. Olmuyan aileme söz atamazdı. Hemde bağıra-bağıra başkasının yanında Esra arkadaşım ola bilirdi. Ama buna arkadaş demiyelim. Hiç bir şeyimi bilmiyordu. Tanıdık diyelim yani.

Ona böyle söyliyemezdi. Esraya bunu söylediğinde  ben Esranın arkasındaydım.

O lafları söyledikten sonra, ilk defa birinin yanında ağlama isteyi duymuştum, Yunus neler demişti değil sadece bi cümleyle  hayatımı küle çevirmişti.

Ne demişti şair:Bazen bazı sözler canımızı çok yakar, çünki bunu söyliyen kişi sizin canınız yerine koyduğunuz insandır.

O cümleni söyledikten sonra elimdeki telefonum yere düşmüştü o sesden sonra ikisininde gözleri bana dönmüştü.

Yunusun gözleri anında pişmanlık ve korkuyla parlarken sadece bi şey söylemiştim. Gözlerinin içine baka-baka
Sadece bir şey...
-Esin ben bi-..

-Yazıklar olsun.

Sonra elimden kayıp düşen telefonu elime geri almış koşarak sahadan çıkmışdım.

Canım o kadar yanıyorduki anlatamam.

Ama nereye kadar kaçicaktım?
Sadece 1 hafda kala bilirdim burda.

Telefonum yine aydınlandığında Burakın aradığını gördüm.

Hemem ayağa fırladim. Bi bardak çıkardkm su içtim. Ve hemen telefonu açtım.

-Sistrm biz 5 dakikaya evdeyiz yemek hazırmı,kurt gibi açim valla şu hayırsız Mert tüm işleri bana kitledi bu gün. 150 tane merdiven inip çıktım bu gün 3 kere.

Hemen Mertden şikayet etmeye başlamıştı.

-Aman Burak,hazır yemek gelin.

Hemen telefonu kapatmıştım. Koşarak banyoya girdim. Gözlerim şişmişti hemen soğuk suyla yüzümü belki 5 kere yıkadım yemekler hazırdı ve o aramadan 2 dakika önce masayı hazırlamıştım.

Burak neysede Mert hemen durumu anlardı. Hemen mutfağa geçip göz altlarıma yaklaşık 2 dakika buz tutdum.

Aynadan baktım eved gözlerimin şişi gitmişti.

_____________________

-Bak gidiyorsum diye bizi unutma sistrm özlerim bide ağlarım.

Ahahs Burak oscar oyunculuk

-Tamam Burak arıycam daha gitmedim. Uçağıma daha 1 saat var şimdide veda konuşmasına başladın, hem bu sefer siz geliceksiniz Türkiyeye çünki hep ben geliyorum. Anam fakirleşdim ayol buraya gele-gele

-Ay sistrm merak etme bu sefer ben gelirim şu çöp.poşetinide getiririm merak etme

-Burak bir az daha boş konuşursan görücez kim poşet kim çöp diye

-Bak görüyonmu sen daha, gitmeden bile tehtidleri başladı.

Güldüm. Evet yanlış anlamadınız 2 hafta sonra Türkiyeye geri dönüyordum. O günden sonra telefonumda tüm sosyal medyaları silmiş wp dahil bi tek şarkı dinlemek açmıştım telefonumu. Açıkcası iyi gelmişti.

Burağın şapşallıkları, Mertin bezmiş tavrı özliycektim gene ama bu bi veda deyildi bunu çok iyi biliyordum.

-Mert kendine iyi bak tamamı,en akıllımız sensin sensiz naparız biz.-

-Burda lafı altdan altdan bana çarpıyor sistrm alındım gücendim..

Dediklerine gülümsedim Mertden ayrılıb Burağa sarıldım.

-Herhalde salak biz ikimizde salağiz bizim başımıza bi akıllı lazım.

-Sistrm seni seviyorum kendine dikkat et. Merak etme mükemmel abin 1 aya senin yanına gelicek.

-Tabi gelin oğlum.

Veda faslı bitdikten sonra uçağa bindim. 4 saat sonra Türkiyeye vardım.

Evime gelmiştim. Şimdiden Mertleri özlemiştim.

Telefonumu açtım. Hemen Merti aradım.

-ALO SISTRMM ULAN INSAN BROTHERINI ARAR ŞU ÇÖP YIĞININI BANA TERCIH ETDIN YAA AHHĞ KALBIMMMMM!

Burak yine aşırı enerjisinden ödün vermiyordu arkadaşlar.

-Ulan bende  iyim Burak şükr ölmeden Turkiyeye geldim.

-Ya sistrmm

_____________

Ne kadar kaça bilirdinki Esin Akay?
Sen Galatasarayın transfercisin.

Şimdi söyliyceksim sen iktisad okudun ne boka burdasın. Hemen cevapliyim.

Transfer paralarını yüzdelerini hesaplıyordum bi nevi transferlerle iygileniyordum.

Derin nefes aldım karşımdakı büüyük here baķtım

Rams Park
İçeri girdim. Kimseye görünmeden esada Galatasara A takımın oyuncularına görünmeden odama girdim.

3 saat aralıksız çalışmanın sonunda işim bitmişti. Kapı çaldı büyük ihtimal Efkan abi gelmişti.

Yüzüme sahte gülümseme  takarak

-Buyrunn

Kapı açıldığında karşımda gördüğüm yüzle. Uzun süre sonra

Açık kahverengi gözlerim onun yeşil ormanlarına değmişti.

Gözleri...........