6#

137 118 2
                                    

Heyooo!

Nasılsınız?

Medyadaki şarkıyı dinleyin lütfen.

İyi okumalar...

###

Yatağımda dönüp duruyordum. Uyku ilaçlarına bünyem alıştığı için,artık etki etmiyordu. Odada bunalmıştım o yüzden balkonda çıktım. Sandalyelerden birine oturdum,derin bir nefes çektim içime. Yağmur devam ediyordu.

O gittikten sonra biraz şarkı dinlemiştim ve harika bir şarkı bulmuştum. Böyle bir şarkıyı bu kadar geç keşfetmek büyük talihsizlikti benim için. Ve şarkının çevirisine baktığımda,sanki bu şarkıyı ona ben yazmışım gibi düşünmeme sebep oldu.

Bir anda yukardan gelen hapşırma sesiyle yukarı uzattım başımı. Dara'da balkondaydı.

"Sen hasta mısın?"

"Hayır,hayır sade-" ve yine hapşırdı.

"Bildiğin hastasın işte. Hadi gir içeri daha fazla üşütme."

Onun içeri girdiğini görünce bende içeri geçtim. Ona çorba yapacaktım. Büyük ihtimalle yanlız yaşıyordu.
Çünkü kimseyi görmemiştim bu zamana kadar.

Gerekli malzemeleri çıkardım. Geçen yaşlı teyzenin bana zorla sattığı tarhana, demek bu güne kısmetti. Tek başıma pek yemek hazırlamazdım, evimde çok zor çorba pişerdi.

Tipimi biraz düzeltip,yaptığım küçük tencereyi aldım ve yukarı kata çıktım.
Kapıyı çaldım.

Kapıyı on iki saniye sonra açtı. Saçları dağınıktı ve burnunun ucu kızarmıştı. Hastayken bile mükemmel gözüküyordu.

Beni beklemiyordu ki şaşırdı.

"Deniz?"

"Sana çorba yaptım." Buna daha çok şaşırdı.

"Ben, teşekkür ederim. Gerek yoktu aslında idare ediyordum ben." Tencereyi almak için uzandı ki, geri çektim.

"Ben içirmek istiyorum. Hastasın zaten yat sen."

"Ben hallederim."

"Dara."

Kenara çekildi, içeri girdim. Ev benimkinin aksine daha derli topluydu. Mutfağı görünce oraya ilerledim. Bir iki dolabı kurcaladıktan sonra bulduğum kaseye çorbayı koydum. Kaşık,ekmek,su ve çorba kasesini tepsiye dizdikten sonra içeri geçtim. Evler aynı tip olduğu için salonu bulmakta zorlanmadım.

Aras koltukta oturuyordu. Kenarda duran battaniyeyi görünce,ben gelmeden önce yattığını düşündüm.

"Uzan ve arkana yaslan,Allah aşkına."

Bir an bana baksa da kararlı ifademi görünce dediğimi yaptı. Hanımcı yiia.

Bende koltuğun kenarına oturdum. Kaşığı çorbaya daldırıp ona uzattım. Allah'tan evde tadına bakmıştım da güzel olduğunu biliyordum.

Ağzını açtı,kaşığı ağzına değdirince refleksle geri çekildi.

"Ayy! Sıcak değil mi? Pardon ya ben unuttum bir an." Sorun yok dercesine gülümsedi.

Kaşığı dudağıma yaklaştırıp üfledim. Yeterince soğuduğunu düşündüğümde ona uzattım. Gözlerime derin derin baktı ve çorbayı içti. Tüm kaseyi bitirdiğinde, ilaçlarını ve suyu uzattım. İçti.

"Teşekkür ederim." Dedi gülümseyerek.

"Rica ederim. Sonuçta komşuyuz değil mi?"

Nefes aldı. "Öyle"

Tepsiyi mutfağa götürdüm ve bulaşıkları hallettim. Hasta adama iş yaptıracak değiliz yani. Yanına gittim ve ateşine baktım. Yoktu.

"Okuyor musun?" Diye sordum.

"Hayır,mezunum. Bilgisayar mühendisliği okudum."

"Vay, iyiymiş"

"Sen?"

"Son senem. Mimarlık okuyorum."

"Tek mi yaşıyorsun?"

"Evet,iki yıldır."

"Ailen?"

"Vefat ettiler."

"Başın sağ olsun." Başımı salladım.

"Seninkiler?"

"Annem vefat etti. Babam yok."

"Üzgünüm." Diye fısıldadım.

"Üzülme." Konuyu değiştirdi. Etrafıma bakındım.

"Ne yaşadın? Bana niye bu kadar güvensizsin?"

"Çünkü yeni tanıştık?"

"Hayır bu daha farklı. Neden korkuyorsun?" Yutkundum.

"Bir şeyden korktuğum yok. Bu gün ben şarkı önereceğim."

"Pekâlâ." Pekâlâ sensin köpek. Kapa şu çeneni de bir konuşayım.

"Another love."

###

Bölüm nasıldı?

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.

Seviliyorsunuz 🖤

ŞARKILARIMDASIN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin