Şarkıyı söyledikten sonra kendi evime geçmiştim. Ne yapacaktım? Geçmişim boğazıma sarılmış tüm kuvvetiyle sıkıyordu. Kurtulamıyordum boğuluyordum sanki.
Kütüphanemin şiir bölümünden rastgele bir kitap alıp rastgele bir sayfa açtım. Ne zaman içimde doğru yolu bulamasam bunu yapardım.
Çıkan şiir ise oldukça manidardı.
Ne aşk'tan kork
Ne aşkın uğruna vereceğin kavgadan,
Çünkü aşk..
Dokunmadan yaşanmaz.
Dokunacaksın, hissedeceksin, acı çekeceksin.
Yaşayacaksın aşkı sonuna kadar,
Acıtsada canını, burksada içini,
Kavganıda vereceksin,
Ceremesinide çekeceksin.
Ürkmeyeceksin sevmekten,
Bıkmayacaksın,
Usanmadan ve utanmadan seveceksin.
Çünkü sen insansın. Aşk'da insani bir his.
Çünkü Aşk sadece Adem ile Havva'ya mahsus,
Yok!
Eğer ben hiç bir zaman sevmeyeceğim diyorsan.
Aşkı ağzına alma.
Ya ot gibi yaşa, ya ağaç gibi sus.-Adnan Sertel
Bu evrenin bir işareti miydi? Ot gibi yaşamak istiyordum? Geçmişim yüzünden bugünümü mahfetmemeliydim.
Anlık bir cesaretle yine onun kapısına gittim ve kapıyı çaldım. Aradan çok geçmemişti ki kapıyı açtı. Beni gördüğünde şaşırmış olmalıydı. Şaşkınlığını çabuk atlatıp telaşla soludu;
"Deniz!? Ne oldu bir sorun mu var?"
"Ben, hayır yani bir sorun yok sadece,"
"Sen sadece?"
"Sevmek istiyorum,Müslüm Gürses."
Sevmek istiyorum seni delice
Bütün benliğinle benliğime doğ
Yak beni sevgilim delicesine
Küllere dönsemde ateşim sen ol"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞARKILARIMDASIN
Ficción General"Teşekkür ederim" "Kabul etmedim." "Ne?" "Böyle kuru kuru olmaz" "Anlamadım?" "Bir şarkı söyle"