DOĞA'NIN ANLATIMIYLA
Pusat'ın evine girdiğimizde evinin içindeki kokusunun burnuma dolmasıyla istemsizce derin bir nefes aldım.arkamda olan pusat elini belime yaslayıp "güzel mi kokuyor"demesiyle nefesimi tuttum.off neden hep rezil oluyorum şuan domates gibi kızardığıma eminim,pusat "tamam sakin ol ilerle artık doğa"demesiyle ayaklarım hızla hareket etti ve en sonunda salonuna giriş yapmıştık ki ayağımın halıya takılmasıyla yüz üstü yere çakıldım.belimdeki yaranın ağrımasıyla dudaklarımdan bir "AH belim!"dememle zaten havalanmam bir oldu.beni tutan kişi bildiğim için bir kolumu boynuna doladım pusat'ın,pusat "nasıl becerdin acaba dümdüz halıya takılmayı?"demesiyle yavaşça kafamı eğip halıya baktım gerçekten dümdüzdü.
yanaklarımın ısınmasıyla kızardığımı anladım.beni ikili koltuğa oturtup "açız değil mi hemen yemek söylüyorum ne istersin"dedi ve gözümün önüne gelen saçımı kulağımın arkasına alarak hafif bir tebessümle "ben sana boş odayı ayarlayım sana sende ne yiyeceğimizi seç olur mu?"demesiyle "ben evimde mi kalsam sana yük olurum olmaz, hem ayıp olur sana da"dedim tam ayağa kalkıyordum ki kolumdan tutup oturttu.
"bilmem farkındamısın ama,evini izliyor olabilir kamera koymuş olabilir,ona görünmemen için,kal burada hem sen bana yük olmazsın boş bir odam vardı zaten, oraya yerleştirelim eşyalarını olur mu hem tek kalma bir şey olur"dedi
Aslında kalmam iyi olabilirdi ama korkuyordum ona da bir şey olursa diye ya olursa, ya benim yüzümden zarar gelirse ona,ama bir yanımda onun yanından ayrılma diyordu.
Bazen insanlara kaybetmek iyi gelirdi ama kaybetmek istediğiniz kişiye bağlı olurdu.eğer onun yanında olursam belkide iyi gelirdi bana en azından yalnız hissetmezdim.yaşadıklarım her aklıma geldiğinde ise belkide kriz geçirmezdim.her gün her gece gördüğüm kabusları görmezdim değil mi? iyi gelirdi bana yanımda olması bile iyiyken ondan uzaklaşmak aptallık olurdu.
Pusat'ın bana bakışları soru şeklindeydi.başımı tamam anlamında sallayıp "tamam"dedim pusat hızla ayağa kalkıp "tamam ozaman sen ne sipariş edeceğimizi seç bende odayı hazırlayım"dedi ve bir hışımla salondan çıktı.acıkmış olabilirdim ama istemiyordum yemek yemek,ama küçük bir işim vardı.
Belki ölecektim.ama bir gün ölecektim,ki bu büyük ihtimalle babam tarafından olacaktı.çünkü beni her bulduğunda öldürmeyi planlıyor ve eğer ölürsem geri de bıraktıklarıma bir mektup yazmayı planlıyorum.beni son kez yazılarımla duysunlar,
Pusat'ın salona girmesiyle düşüncelerimden sıyrılıp ayağa kalktım.kalkmamla belimde sızı oluştu.ama yine de umursamadım.adım attığım an belimden akan bir şey hissetmem ve sanki belimdeki etin çekilmesini hissetmemle sızım arttı.dişlerimi sıktım ve yavaşça geri oturdum.
pusat bana anlamsız bakışlar atarken ben konuşmak için dudaklarımı araladım "belim ağ-rıdı"dedim zar zor konuşarak pusat hızla yanıma gelerek beni kucağına almasıyla gözlerimi ona diktim zaten ağrım vardı neden kucağına aldı ki "ne yapıyor-sun" dedim.
Pusat sınırlı olmaya çalışan bir ses tonuyla ki ben öyle anladım belkide gerçekten sinirlidir."dikişlerin açılmış olabilir doğa ben sana hareket etme demiyor muyum uzan işte koltuğa"dedi ve kapıya doğru yöneldi "p-pusat boşver bir şey olmaz indir beni"dedim zorla pusat gözlerini devirip "doğa gidiyoruz bu kadar"dedi ve biz zaten kapıdan dışarı çıkmıştık.
Evden çıkmamızla beni yavaşça yere indirdi ve kapıyı kilitledi.sonra birden kolumdan tutup benim arkamı döndürmesiyle başım dönmüştü.elimi kapının pervazına bastırıp dengede durmayı sağladım.pusat elini belime atıp belimdeki yaraya dokunmasıyla dudaklarımdan ufak bir inilti koptu.belimdeki yaranın sızısı daha da arttı.pusat bir küfür savurarak "belini aç ve yarayı göster"demesiyle şokla ona baktım... gerçi yaram bel boşluğumdaydı ama,yinede utanırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARŞI KOMŞUM (YARI TEXTİNG)
Literatura Femininadoğa yeni kiraladığı evinde huzurla yaşarken bir gün markete gitmek için evden çıkar ve hiç böyle bir şey yaşayacağını düşünmez karşı komşusu kapısında anahtarını unutmuştur gelin sizlerle macera dolu ve imkansız aşk dolu doğanın hayatını sizlerle o...