14.bölüm

215 14 12
                                    

PUSAT'IN ANLATIMIYLA
Ne dedi, ne dedi sevdiğim kız benden, benden izin alarak seni bir kere öpebilir miyim dedi dedi valla dedi karşımda eğer biraz daha gözyaşı dökerse gözleri birazdan kan çanağına döneceğine emindim derin bir nefes alarak,"ö-öpebilirsin doğa"dedim fısıldayarak doğa birden dudaklarını dudaklarıma bastırıp hızla geri çekildi,ve koşarak odadan çıktı tadı dudaklarının tadı çok güzeldi kısa da olsa harika ve büyüleyici bir tatdı.gözlerimi oturduğu sandalyeye dikip donakalmıştım.

En sonunda hızla ayağa kalkıp odamdan çıktım.benim odamın karşısında olan misafir odasına doğa'nın eşyalarını koymuştuk, büyük ihtimalle odasındaydı.yine de merak edip odanın kapısını çaldım."doğa oda da mısın?"dedim ama ses gelmedi kaşlarımı çatıp tekrar çaldım kapıyı,"doğa orda mısın?"dedim ama hâlâ cevap yok "giriyorum odaya doğa"dedim ve içeri girmem bir saniyemi aldı.ama gördüğüm manzara kalbimi sıkıştırdı.

Oda boştu sadece eşyaları vardı.ama evde değildi.nasıl nereye gitti.hemen odadan çıkıp kendi odama girip hazırlanmaya başladım.umarım düşündüğüm şeyi yapmaz tekrar sol gözümden damlayan bir damla yaş sol yanağımdan boynuma kadar süzüldü.montumu ve botlarımı giyip anahtarlarımı ve telefonumu alıp hızlı bir şekilde evden çıkıp arabama ilerledim.düşündüğüm şey tekrar olmasın lütfen, lütfen, arabayı son hızla sürmeye başladım.

Arabayı uçurumun kenarına park ettiğimde karların üzerinde oturan ve uçurumu izleyen doğa'yı görmemle derin bir nefes alıp hızla arabadan indim.ve yanına ilerledim."sen! Beni deli mi etmek istiyorsun doğa!"dedim sesim biraz yüksek çıkmıştı.ama korkmuştum ona bir şey olacak diye çok korkmuştum.

gözlerim dolu doluydu hâlâ doğa kafasını kaldırıp bana baktı gözlerini kırpıştırıp,"b-ben ben pusat neyse boşver özür dilerim, özür dilerim,haber vermeliydim"dedi ve ayağa kalkıp kollarını belime sardı.ben şokla ona bakarken o "eve gidelim mi ben hava almak istemiştim sadece"dedi bende belinden tutup arabaya ilerlettim.sağ gözümdeki son damla yaşı silerken doğa'yı öne oturtup bende kendi koltuğuma geçip arabayı çalıştırdım.

Sokağa giriş yaptığımızda yolun katlardan dolayı kapandığını görmüştük.bende arabayı bizim evin yanındaki binanın önüne koyup hızlı ve hareketli bir şekilde doğa'nın kapısını açıp inmesini bekledim.hafif bir gülümsemeyle "teşekkür ederim"dedi ve binaya doğru yürümeye başladık.

Doğa tedirgin bir şekilde yerlerdeki karları inceliyordu.düşünceli ve biraz tedirgin hareketleri vardı.birden sol eli sağ elimden iç içe geçti."tutabilir miyim elini"dedi minicik ve incecik eli ve parmakları elimi sarmıştı kafamı olumlu anlamda sallayıp "tutabilirsin doğa"dedim sonra birden iki silah sesi duyuldu bir beş metre karşımızdan bize silah sıkan doğa'nın babası olduğunu görmemle

Doğa da hasar varmı diye kontrolle gözlerimi taradım üstünde.doğa'nın dizlerinin üstüne düşüşü ve bir silah sesi daha yükseldi.vurulmuştu! Hemen yere çöküp neresinden vurulduğuna bakmaya çalıştım.

Doğa'nın gözleri gözlerime kentlenmişti."DOĞA! SAKIN, SAKIN KAPATMA GÖZLERİNİ SAKIN DOĞA!"diye bağırmamla ve silah sesleriyle bulunduğumuz yere doluşan insanlar arttı.
Kaybedemezdim onu, vurulduğu yerler zor bölgelerdi.göğsünün alt kısmından, karın bölgesinden ve göğsünün ortasından vurulmuş!vurulmuş

Gidemez gitmesin doğa gözleriyle gözlerime bakıp."s-seni be-ben gizli se-sevdim pusat ve şunu unutma öl-lsemde kalbindeyim beni ha-atırla"demesiyle gözlerimden sicim sicim akan yaşlar hızlandı ve sel olmaya başladı.gidemezdi benden kucağımda kanlar içinde yatan benim yıllarca sevdiğim kadındı ve şuan belkide ölüyordu."ÖLMEYECEKSİN! ÖLEMEZSİN, LÜTFEN LÜTFEN DOĞA ÖLME YALVARIRIM DAYAN!"diye bağırmamla mahallede sesim yankılandı.

KARŞI KOMŞUM (YARI TEXTİNG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin