Yemekten ve gezmeden sonra evine gelmiştik ki direkt kollarında uyumuştum.
Uyandığımda yanımda kimse yoktu, kalkarak gözlerimi ovdum ve siyah odaya baktım, perdeler bile siyahtı.
Kalkarak odadan çıktım, kimse yoktu, yavaşça aşşağı indim ve sesler gelen odaya gittim, burası mutfaktı ve güzel kokular geliyordu.
İçeri girdiğimde yoongi ocak başındaydı, yanına giderek kafamı sırtına koyup kollarımı belinde birleştirdim, çıplak sırtı bem beyaz dı.
Ocağın altını kapatarak bana döndü, gülerek beni kucağına aldı ve dudaklarımı öptü.
"Günaydın bebeğim"
"Günaydın"
Gözlerimi açarak gülümsedim, anlını öptüm.
"İndir beni, yüzümü yıkamadım"
Gülerek mutfaktan çıktı ve lavanonun önüne getirdi, çenemi öperek beni indirdi, lavaboya girdim, elimi yüzümü yıkayarak küçük tuvaletimi yaptım ve yeniden ellerimi yıkayarak lavabodan çıktım.
Geri mutfağa döndüğümde kahveleri koymuştu, yanına gittim, masayı çektiğinde oturdum, yanıma oturdu.
Yemeye başladık, yutkundum.
"Çok güzel olmuş"
"Afiyet olsun güzelim"
Şakağımı öptüğünde güldüm ki evde gülüşmeler olduğunda kapıya baktım, sesler yaklaştı, yine o beş adamı görmem ile yoongi'ye döndüm.
Anlını ovarak onlara baktı.
"Ben demedim mi size bu gün gelmeyin"
Kısa olan konuştu, sarı saçları parlıyordu.
"Biz unuttuk onu"
Yoongi göz devirdiğinde güldüm.
"Kahvaltı?"
Gülerek bana baktıklarında bende güldüm, masaya yerleştiler, iki kişi bir kaç şey daha hazırladı ve masaya koyduğunda yoongi kafasını salladı ve kahvesini içti.
Elini tutarak sıktığımda elimi öptü ve gülümsedi, tavşan dişli olan bize baktı.
"Vay be, duygulandım"
"Neden?"
Anlamazca ona baktım, gözlüklü olan konuşunca güldüm.
"Yoongi'yi dokuz yıldır böyle görmemiştik"
"Dokuz yıl mı?"
Mavi saçlı lafa atladı.
"Dokuz yıldır yoongi çete lideri ve biz dokuz yıldır yoongi'yi tanıyoruz, ilk defa bu kadar 'yumuşak bakışlı' "
Son kelimeleri sanki karşısında bebek varmış gibi söylediğinde yoongi göz devirdi.
"Kes sesini tae"
Güldüğümde adının jin olduğunu bildiğim koruma konuştu.
"Taehyung haklı, ilk defa böyle yumuş yumuşsun, şaşkırdık"
Ses çıkmadığında pankekimin sonuncusu nu yedim ve geri yaslandım, yoongi bana döndü.
"Getireyim mi?"
"Doydum"
"Bir şey yemedin ki"
Omuz silktiğimde kafasını salladı ve kalktı, beni de kaldırdı.
"Toplarlarsınız"
Mutfaktan çıktık ve geri odasına döndük, beni yatağa oturtarak üstüme gelip dudaklarımı öptü, boynuna sarılarak kendime çektim.
Yatağa uzandık, ellerini baldırlarıma koyarak okşadı,saçlarını çekerek kendime daha çok bastırdım, dili dudaklarımı yaladığında dişlerimi çektim.
Nefessiz kalınca ayrıldık, dudaklarını yanağıma bastırdı.
"Duş almak istermisin?"
"Evet, kötü kokuyorum"
"Ne? Beraber almak için söylemiştim"
"Beraber? Olmaz"
"Neden?"
Elleri bacaklarımda dolaştığında yutkundum.
"Evlenmeden olmaz"
"Ne"
Kahkaha attığında omuzuna vurdum, annem hep evlenmeden olmaz şeyini bana öğretmişti ve onun sözünden asla çıkmazdım.
Ciddi olduğumu görünce gülmesini durdurdu ve yanağımı öptü.
"Pekala, evlenmeden olmaz"
Geri çekilerek dolaba gitti, pakette boxer ve t-shirt çıkartarak bana uzattı.
"Altım sana olmaz ama t-shirt lerim bacaklarını kapatır"
Kafamı sallayarak elindekileri aldım ve banyoya girdim, soyunarak suyu ayarladım ki bir an beraber duş alma düşüncesi fena fikir gibi gelmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope: hidden
ФанфикSoft* "Umarım bir mafya ile karşı karşıya değilim" "Neden? Korkutucu mu?" "Bir polis olarak peşine düşmem gerekir" Eğleceli yüzü birden değişti ve sertleşti, şuan çok cidiydi.