Diğerleri evden gittiğinde utanarak aşşağı indim, t-shirt baldırlarımı bile kapatmamıştı.
Öne çekerek aşşağı indim, yoongi koltuğa yayılmış telefon ile konuşuyordu.
"Dahyun adamlar bölgeyi tamami ile aldı mı?"
...
"İyi, baş kaldıran ölür, alışsınlar"
...
"Tamam"
Telefonu kapattığında yavaşça yanına gittim, beni görünce gülerek elimi tuttu ve bacaklarına oturttu, göğüsüne sindiğimde ellerini belime koyup okşadı.
Gözlerimi kapatarak rahat şekilde durdum, saçlarımı öptü ve burnunu yasladı.
İşimi özlemiştim ama aynı zaman da istemiyordum, bunu yoongi'ye nasıl söyleyecektim bilmiyordum bile.
Konuşunca yutkundum.
"Neden gerginsin?"
"Değilim"
"Anlıyorum hoseok, söyle hadi bebeğim"
"İşimi özledim"
Geri çekildiğinde kafamı kaldırmadım.
"Ama özlemedim de, bilmiyorum. Uzun zamandır mesleğimi yapıyorum ve özlemem normal değil mi?"
"Bebeğim özlediysen geri döne bilirsin, seni asla zorlayan biri yok"
"Ama seni-"
"Benim içinse asla böyle düşünme, ben yine de sana geri dönecektim"
"İstemiyorum, aramıza yine şüphe girsin istemiyorum, beni bırakmanı istemiyorum, ben seni istiyorum"
"Ben zaten sana aitim, sende bana aitsin, aramıza ne iş ne başkası giremez, izin vermem"
"Part-time çalışırım, kendimi oyalarım, sadece boş durmak bana yaramadı"
"Saçmalama hoseok,buna izin vereceğimi mi sanıyorsun"
"Yoongi boş durmayı sevmiyorum, aklımı dağıtmam gerek"
"Biz de boş durmayız bebeğim"
Belimdeki kolları sıklaştığında elimi omuzuna koydum.
"Yoongii"
"Tamam tamam, jimin'i ara sıra bir kafeye koyuyoruz, etrafı kolaçan etsin diye"
"Bizim karşılaştığımız kafe?"
"Evet, orada üç-dört saatliğine çalışabilirsin"
"Üç dört mü? Bir saat çalışsam da olur, aynı hesap"
"Hoseok, gerek olmadığını biliyorsun"
"Biliyorum ama elimde değil"
"Nasıl istersen, istediğin kadar çalış"
Gülerek dudaklarını öptüm, elini çeneme koyarak okşadığında parmaklarımı sırtında gezdirdim.
Öpüşümüz yoğunlaşınca geri çekildim, utanmıştım, gülerek beni kendine çekerek sıkıca sarıldı.
"O kadar miniciksin ki seni içimde saklamak istiyorum"
Gülerek ona sığındım ve kafamı boynuna sakladım.
"Seni seviyorum, çok seviyorum"
"Bende bebeğim,bende seni seviyorum, her şeyden çok"
Gözlerimin dolmasına izin vermeden sıkıca kapattım ve omuzunu öptüm, saçlarımı öptüğünde sessiz kaldık.
Sessizliğimiz bile aşkımızı paylaşıyordu ve bizim yerimize konuşuyor gibi hissettiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope: hidden
FanfictionSoft* "Umarım bir mafya ile karşı karşıya değilim" "Neden? Korkutucu mu?" "Bir polis olarak peşine düşmem gerekir" Eğleceli yüzü birden değişti ve sertleşti, şuan çok cidiydi.