5

284 26 77
                                    

Olayın üstünden 6 gün geçmişti ve ben hala o şoku atlatamamıştım, evde oturmuş tv izlerken kapı çaldı, göz devirip kalktım, kim gelmişti acaba.

Kapıyı açtığımda yutkunarak kapatacak iken eli ile durdurdu, sesi keyifliydi.

"Misafire böyle mi davranıyorsun?"

"Git buradan"

Geri çekildiğimde kafasını salladı ve içeri geçti.

"Hoşgeldin demeni beklerdim"

"Ne istiyorsun"

"Yeni bir başlangıç yapalım diye geldim"

"Boşuna gelmişsin o zaman"

Koltuğa oturup bana baktı, mang baskılı eşofman giymiştim ve şuan çok utanıyordum.

"Bak ilgimi çekiyorsun ve yeniden bir şans için geldim, zorlarsan"

Elini bana doğrultup silah şeklini yaptı, sırıttığında yutkundum, silahım üst kattaydı ve ben şuan korkuyordum.

"Asıl sen karşındaki insanı istememesine rağmen zorluyorsun"

"Güzelce konuşmaya geldim, adrenali yüksek olan sensin"

Sinir ile kollarımı bağladım, kalkarak karşıma geldi, kafamı kaldırdım.

"Kabul ediyor musun?"

Elini çeneme koyduğunda yutkundum, olumsuz bir cevap verirsem ölüm çıkardı.

"Tamam"

Gözlerimi kaçırarak konuştuğumda sırıttı.

"Güzel, hadi hazırlan"

"Ne"

"Bekliyorum, ha ekip arkadaşlarına öttün, elimden kurtuluşun olmaz bebeğim, aklında bulunsun, küçük bir uyarı"

Korkak kafamı salladığım da geri çekildi, yukarı çıkarak odama girdim ve kapıyı kapatarak yaslandım.

"Siktir, neyin içine düştüm ben"

Siyah üst ve koyu mavi bir alt giyindim, siyah ayakkabı yı da giyinip aşşağı indim, silahımı ne olur ne olmaz aldım, umarım fark etmezdi.

Aşşağı indiğimde koltukta oturmuş eve bakıyordu, beni görünce kalktı ve yanıma geldi.

Elini belime koyarak sırıttı ve silahı aldı.

"Bebeğim, yanlış seçim"

Yutkunarak sinir ile gözlerine baktım, silahı kendi beline koyarak kolumu tuttu ve evden çıkardı.

Arabaya geçtik, pencerenden dışarı bakıyordum, o ise bana.

Köşeye sıkışmaktan nefret ediyordum ve şuan köşeye sıkışmıştım.

Yol boyunca sessizdik, araba durduğunda deniz kenarında durduk, ona döndüğümde hala bana bakıyordu.

"Deniz kenarı iyi diye düşündüm"

Kafamı salladığımda indi, elini uzattığında tutmadan indim, elini sıkarak indirdi, yürümeye başladığımızda denize bakıyordum.

Çok güzeldi, etrafta neredeyse kimse yoktu, tek tük insan vardı ki onlar da gitmek için hazırlanıyordu.

Elini belime koydu.

"Hadi ama biraz gülümse"

Göz devirdiğimde beni kendine çekti, korkarak ona baktığımda saçlarımı yana çekti.

"İyi bir başlangıç yapmaya çalışıyorum, yardımcı olamazmısın? Gitmek istiyorsan git, karışmayacağım"

Elini yanağıma koyarak okşadı, sözleri bitince geri çekildi, gözleri sözlerini destekler gibi bakıyordu, kendime gelerek elini tuttum ve yürümeye başladım.

Belki ileride sahip olduğum bilgiler ile onu hapse tıkardım, şimdilik yakınında olsam iyi olurdu.

Elimi sıkarak öptüğünde yanaklarım kızardı, küçük jestler beni utandırıyordu.

İleride dondurma satan standa götürdü beni, bana döndüğünde kendimi gülmemek için sıktım.

"Limonlu"

Adam kafasını salladığında üç top koydu, uzattığında aldım, yoongi vanilyalı aldı ve ödemeyi yaptı.

"Teşekkür ederim"

Kafasını sallayarak belime kolunu sardığında ona yaklaştım, şuan güvende hissediyordum.

Bir kaç saat daha dolaştık ve beni evime bıraktı, yanağımı öperek arabaya geçtiğinde kendime gelerek eve girdim.

Utanmıştım.

sope: hiddenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin