18.09.2023
22.29O tanıdık melodi artık sinir bozucu olmaya başlamıştı fakat ben gözümü açmakta epey zorlanıyordum.
Elimi yatağın yanında duran komodine uzatıp alarmı kapatmaya çalıştım.
Şuan çalışmıyordum da, neden alarm kurmuştum anlamıyordum ki.
Alarmı kapatmakta başarısız olunca sızlanarak gözlerimi açtım. Hâlâ tam açabilmiş değildim gerçi.
Yatakta oturur pozisyona gelip kısık duran gözlerimle telefonu bulmaya çalıştım.
Telefonu komodinin üzerinde göremeyince gözlerimle odayı taradım bu sefer.
Halının üzerinde ışığı parlayan bir şey görünce telefonun orada olduğunu anlayıp elimi uzattım.
Hafif eğildikten sonra telefonu alabilmiştim.
Fakat çalan şey alarm değildi, Onur arıyordu.
Çağrıyı yanıtlayıp telefonu kulağıma götürdüğüm sıra gözlerimi kapatıp kendimi sırtüstü yatağa atmıştım.
"Efendim hayatım?"
"Selamün Aleyküm bebeğim."
"Aleyküm Selam."
"Aşkım bugün senin okula gitmen gerekmiyor muydu?"
Anlamamıştım. Çatılan kaşlarıma ek olarak sorgulayıcı sesimle konuştum.
"Gerekiyor muydu?"
"Bebeğim senin tayinin çıktı ya hani. Bugün de okula gitmen gerekiyordu görüşmek için."
Dediği şeyle anında gözlerimi açıp yatakta doğruldum.
"Tamamen aklımdan çıkmış."
Görüşmem saat 12.00'deydi ve şuan saat 11.36'ydı.
"Off, nasıl yetişeceğim ben şimdi? Arabayı aldın değil mi sen?"
Aslına bakılırsa soruyu sormam bile saçmaydı çünkü arka fondan araba motorunun sesi geliyordu.
"Almıştım bebeğim. Endişelenme izin aldım 1 saatliğine hemen geliyorum eve, sen hazırlan in aşağıya."
Dediğiyle gözlerim anında parlamıştı.
"Birtanesin sen. Çok teşekkür ederim, inerim 10 dakikaya."
Heyecanıma yenik düşüp hiçbir şey demeden kapatmıştım telefonu.
İlk başta banyoya gidip elimi yüzümü yıkamış, dişlerimi fırçalamıştım.
Kardolabımın önüne geçip ferace altına giyebileceğinim şeyler bakıyordum.
Elime geçen siyah, boğazlı bodyimi alıp altına da kalem etek almıştım. Onları giyindikten sonra feracemi giyindim ve elime geçen ilk siyah şalı taktım.
Bunların hepsini 10 dakikada yapmam beni biraz şaşırtmıştı açıkçası. Normalde yarım saatte ancak hazırlanabiliyordum.
Telefonumu ve çantamı alıp evden çıktım. Dairenin kapısını iki kez kilitleyip hızla koşarak merdivenlerden aşağıya indim.
Apartmanın kapısının önüne çıktığımda binanın duvarına yaslanıp tek ayağımı öne atıp dizimi hafif kırdım. Kollarımı da birbirine bağlayıp Onur'u beklemeye başladım.
Kol saatime baktığımda saatin 11.49 olduğunu gördüm. Güzel... Daha 10 dakikam vardı.
Ama sanırım Onur'un gelmesi uzun sürecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECBURİYET - III
Genç KurguBu kitabı okumak isterseniz ilk önce 1. ve 2. kitapları okumanız gerekir. Lütfen emeğimin karşılığını esirgemeyin :) #1 abdest (15.06.2024)