Ertesi gün Jungkook evin alt katından gelen abartılı seslerle uyandı. Biraz dikkatli dinleyip seslerin deltanın arkadaşlarına ait olduğunu anladığında oflayarak yatakta tavanı izlemeye başladı. Onların Jungkook'a olan ilgili tavrı sıkıcı olmaya başlamıştı. Hoş dün hiç tanımadığı biri tarafından ekmek yollanmıştı kendine.
Kim sürüsünün deltaya düşkünlüğünü içten içe kıskanıyor olması huysuzluğunun başlıca sebeplerinden biriydi. Kendisi zavallı bir hayat yaşamışken onun böylesine sevilmesi sinirlerini bozuyordu. Vita oluşunu hala kabullenebilmiş değildi. Zaten kurdunun varlığını hissedememişti bile. Ancak deltanın feromonlarına tepki veriyordu o kadar.
Jungkook kendi kafasının içinde bir sürü düşünceyle boğuştuğu sırada kapısı tıklatıldı.
"Jungkook, uyandın mı?"
"Evet, gelebilirsin."
" Günaydın, bizimkiler geldi aşağıdalar. Jiminle Hobi biraz gürültülüdür. Sesleri buraya kadar gelmiş olmalı."
"Evet, bir şey için tartışıyorlardı sanırım."
"Seni uyandırmaya kimin geleceğini tartışıyorlardı." Deltanın gülümsemesi sıcacıktı.
"Niye ki?"
"Kahvaltı yapmak için. Hadi uyandıysan aşağıya gel seni bekliyoruz."
"Sen gelmişsin." Jungkook her zamanki gibi Taehyung'un dediklerini duymazdan gelmiş canı nasıl isterse öyle konuşmuştu.
"Eşimi niye başkası uyandırsın Jungkook? Geniş bir adam mıyım ben?" Deltanın gülerek söylediği cümle vitanın yüzünde mimik oynatmamıştı. Yanlış bir şey söylediğini zanneden Taehyung'un da gülüşü solmuştu.
"Aşağıda seni bekliyoruz." Delta oyalanmadan odadan çıkmış yüzündeki mutsuzluğa engel olamadan arkadaşlarının yanına inmişti.
Jungkook delta odadan çıkar çıkmaz derin bir nefes aldı. Onun feromonlarını böyle hissedebiliyor olmak tuhaf geliyordu. Hızlıca sabah işlerini halledip beklendiği masaya indi.
"Jungkookie günaydın!" Jimin'in gereğinden fazla yüksek çıkan enerjik sesi mutfağı doldurdu.
"Bağırma be oğlum."
"Sanane Yoongi. Sen her tanrının günü neşesizsin diye herkes öyle olmak zorunda mı?"
"Ben neşesiz değilim sen gereksizsin."
"Tartışmayın ya otursana Jungkook." Kavga önleyici Hobi, görevini yerine getirirken vitaya oturması için yanındaki sandalyeyi çekmişti ki Jiminin sesi duyuldu.
"Neden senin yanına oturuyor? Benim yanıma otursun."
"Jimin senin yanında Yoongi oturuyor." Hobinin cevabına karşılık Jimin komutana göz ucuyla bir bakış atıp yüzünü buruşturdu.
"Kalksın o zaman. Yoongi kalk."
"Ulan ben niye yerimden oluyorum. Sen git karşı sandalyeye otur."
"O zaman Jungkook Hobiyle aramda oturmuş olur."
"Tamam işte ikinizin de dediği olur."
Nereye oturacağıyla ilgili küçük çaplı tartışmayı ayakta izleyen Jungkook deltaya baktı. Taehyung ise arkadaşlarını hangi yöntemle öldürürse daha az acı çekerler diye düşünüyordu.
"Hobi kalk Jimin'in yanına geç. Jungkook benim yanıma oturur." Deltanın bıkkın sesi duyulduğunda Jimin yine atladı.
"Hayır ya! Zaten senin eşin değil mi oğlum? Her zaman yanında oturabilir. Benim yanımda otursun." Ardından hızla Jungkook'un ellerinden tutarak sandalyeye çekiştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trouvaille /Taekook
Ficción GeneralYüzyılın deltası Taehyung, yaşadığı yıl boyunca vitasına rastlayamamıştı. "Ah Jungkook, demek senin de içinde bir sızı var..." Omegaverse Semetae