12 "Bir menekşe kokusunda seni aramak var ya bu hep böyle gider mi?"

3.9K 407 27
                                    

Taehyung sürüde yaşanan tüm kaosu arkasında bırakarak yine ormandaki eve dönmüştü. Dönerken uzun süre burada kalmaya karar verdiğinden Jungkook'a seveceğini düşündüğü yiyeceklerden de almıştı.

Yol boyu olası bir savaşa sebep olduğunu düşünmek yerine profesörle konuştuğu 'deltanı dinle' temalı konuşmayı düşünüyordu. Deltası ise Jungkook'a yakınlaşmaktan başka bir bok istemiyordu. Taehyung bir çıkmazda gibi hissedip sinirleniyordu.

Eve girdiğinde aldıklarını mutfağa bıraktı. Jungkook ortalıkta görünmüyordu. Onu evde yalnız bırakırken kaçmayacağından emindi. Jeon sürüsünün tepkisinden oldukça korkuyordu. Yine de ortalıkta görünmemesi içine şüphe düşürdü.

"Jungkook!" Evin içine doğru seslendi. Herhangi bir cevap gelmediğinde üst kata doğru adımladı.

"Jungkook, nerdesin?" Merdivenlerin son basamağını çıkarken tekrar seslendi. Adımları odasının kapısının önünde durdu.

"Jungkook, içerde misin?" Hafifçe tıklattı kapıyı ancak yine ses yoktu. İçine düşen huzursuzluk deltanın odaya hızla girmesine neden oldu. Jungkook yatakta kapıya arkasını dönmüş şekilde uyuyordu. Derin bir nefes aldı Taehyung. Kaçmayacağını biliyordu ama korkusuna engel olamamıştı.

Yavaşça yaklaştı yatakta uyuyan oğlana. Jungkook güzeldi. Gerçekten onunla biraz zaman geçirmiş birinin ona kapılmaması imkansızdı. Sesi de güzeldi. Ne zaman Taehyung'a seslense o güzel tınısı hoşuna gidiyordu.  Elleri saçlarına uzandı.

"Jungkook" sessizce mırıldandı. Amacı uyandırmak olsa da sesi buna ters bir şekilde fısıltıyla çıkmıştı.

"Uyansana." Jungkooksa saçlarında hissettiği ellerle daha çok uyumak istedi. Saçlarının okşanmasından her zaman hoşlanırdı.

"Bu saatte ne uyuması bu böyle?"

"Biraz daha." Hoşnut mırıltılarla başını hareket ettirdi. Bu tepkisi Taehyung'un da hoşuna gitmişti.

Ellerini hareketlendirerek Jungkook'un başını okşamaya devam etti. Ona bakarken bir yandan da düşünüyordu. Onu buraya getirerek Jeon sürüsündeki hayatını tamamen bitirdiğini biliyordu Taehyung. Eğer geri dönerse liderin ve alfanın Jungkook'a karşı acımasız davranacağından neredeyse emindi.

Eğer vita çıkmazsa Jimin'in yanına veririm diye düşündü. Onunla yaşar. Kim sürüsünün akademisinde öğretmenlik yapar diye planladı. Bu sayede her zaman güvende olurdu. Kendi sürüsü Jungkook'u kabul ederse ona hiçbir zaman zarar gelmezdi.

Tatlı mırıltılarla gözlerini açan Jungkook karşısında saçlarını okşayan deltayı görmeyi beklemiyordu. Ona karşı bu kadar şefkatli davranması kalbini yumuşatıyordu.

"Günaydın. Bir an hiç uyanmayacaksın sandım."

"Günaydın." Uykudan yeni uyandığından sesi tahmin ettiğinden pürüzlü çıkmıştı. Deltanın odasında, yatağında oturmuş ona bakmasına şaşırmıştı.

"Ne zaman geldin?"

"Yarım saat olmuştur." O sırada saçlarında duran ellerini fark etti Jungkook. Uykusu sırasında hissettiği ellerin deltaya ait olmasına şaşırdı. Rüyada olduğunu sanmıştı.

"Yarım saattir başımda olduğunu söylemeyeceksin değil mi?" Şaşkınlığı sesine yansımıştı.

"Peki, söylemem o halde." Jungkook'un yattığı yerden doğrulmasıyla hafifçe geri çekildi Taehyung. Elleri de saçlarından eş zamanlı ayrılmıştı.

"Aç mısın yiyecek bir şeyler getirdim."

"Biraz açım."

"Hadi gel aşağıya." Taehyung oturduğu yerden kalkmış kapıya yönelmişti. Aslında aklında yemek yemek yoktu. Sadece Jungkook'un uykudan bu kadar tatlı uyanması deltasının huysuzlanmasına sebep olmuştu.

Trouvaille /TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin