18

1 0 0
                                    

Older - Isabel LaRosa

Birkaç tıkırtı duymamla gözümü açtım. İki büklüm bir şekilde araba koltuğunda uyumuştum. Her yerim ağrımaya başlamıştı. Koran da uyuyordu. Sola dönünce bir adamın olduğunu gördüm. Cama tıklatıyordu. Camı indirdim.

"Hanımefendi buraya park edemezsiniz. Arabanızı hemen çekmenizi istemek zorundayım."

"Tabii, kusura bakmayın gidiyorum." Camı kapatıp arabayı çalıştırdım. Güneş yeni doğmaya başlamıştı. Saat yediye geliyordu. Kendi evime doğru sürerken önüme atlayan arabayla ani fren yapıp kornaya basmıştım. Bu sırada Koran da uyanmıştı.

"S*****. Arabada mı uyumuşum? Sen uyudun mu yoksa geceden beri araba mı sürüyorsun?"

"Hayır ben de uyuyakalmıştım az önce uyandım. Evime sürüyorum. Oradan sen devam edersin." Başını salladı. Ben yola odaklanırken o telefonuyla ilgilenmeye başladı.

Yirmi dakika sonra arabayı evimin önünde durdurdum. Arka koltuğa attığım çantamı alıp Koran'a döndüm.

"Kahve içmek istersen gelebilirsin."

"Hayır işim var." Onu başımla onaylayıp arabadan indim. Koran da sürücü tarafına gelmişti. Gidecekken beni kolumdan tutup kendine döndürdü.

Kaşlarımı çatıp ona bakarken elini kaldırıp elbisemin omzumdan düşen askısını eski yerine getirdi. Ve sonra biraz eğilip bana sarıldı. Koca gövdesi benim vücudumu sararken ben öylece dikiliyordum. Sarılmanın uzadığını fark edip ellerimi kaldırıp onu iteklemeye çalıştım. Ama ayrılmama izin vermedi.

"Bu aralar çok fazla tek başına takılma. Bir yere gideceksen falan bizim kızlarla git." Boşluğundan faydalanıp onu ittim. Kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Nedenmiş?"

"Öyle olması gerekiyor." Ben ona bakarken o etrafa bakıyordu. Başımı çevirip baktığı yerlere baksam da hiçbir şey göremedim. Bomboş sokaktı.

"Dediğimi yap Lavinya. Bir şey olursa bana haber ver."

"Sen iyi misin? Kendini korumam falan mı ilan ettin? Ne oluyor fbi tarafından falan mı aranıyorum?"

"Çok konuşuyorsun yine. Gidiyorum ben." Gözümü devirip ona arkamı döndüm. Evimin bahçe kapısından geçerken çoktan arkasında dumanını bırakıp yok olmuştu. Çantamdaki anahtarı çıkartıp kapımı açtım. Açar açmaz beyaz kedimle karşılaştım. Miyavlamasıyla onu kucağıma alıp kapıyı kapattım.

"Merhaba! Nasılsın ufaklık?" Salona geçtiğimde İrem'in koltuğumda uyuduğunu gördüm. Kediyi ona özel aldığım yatağa bırakıp İrem'in açılan üstünü örttüm. Yukarı kattaki banyoma gidip makyajımı temizledim. Odama gidip üstüme spor bir şeyler giyip geri aşağı indim. Bir saat boyunca spor odamda cardio yapıp duşa girdim.

Çıktığımda İrem uyumaya devam ediyordu. Kahve demlenirken dolabımdaki tek tük kahvaltılıklarımı masaya yerleştirdim. Buzluktan çıkardığım hazır börekleri fırına verip pişmesini beklerken Coconut'ın biten mamasını yeniledim.

"Ben sanki patatesli börek kokusu alıyorum. Rüyada mıyım yoksa hâlâ?"

"Hayır gerçek dünyadasın. Hadi gel yoksa hepsini ben yiyeceğim."

İrem kalkıp gelene kadar masayı hazırlayıp kahveyi kupalara doldurmuştum.

"Gece gelmemeni telafi mi etmeye çalışıyorsun yoksa?"

Bir yandan zeytini ağzına atarken tabağını doldurup benimle konuşuyordu.

"Hayır, içimden geldi sadece."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 22, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

erazinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin