2-MATT

73 8 1
                                    

Eveet merhabalaar👋🏻

Öncelikle alttaki şiiri kimin,kim için yazdığı şu an belli değil ileriki bölümlerde anlayacaksınız ama bence tahmin etmesi zor olmayacak elwbekwbelwnekqne 

Her bölüm başı bir şiir olacak o yüzden bu bilgilendirmeyi yaptım. Ayrıca şiirlerin yazımı zamansız yani bu bölümümün geçtiği zamandan önce veya sonra yazılmış da olabilir öyle düsünebilirsiniz. Teorilerinizi bekliyorum  jwbwmqnsmqs

Yazım,noktalama hatası varsa affola,iyi okumalaar🌸💗
.

Song:Brenn-4runner

.

.
Yüreğim söz dinlemiyor,sanırım yalnızca seni dinler.

Sanırım senin varlıģındır iyi gelen.

Yanımda değilsen de yüreğim varlığının sıcaklığına aşina çünkü yalnızca seni düşlüyor.
Ne aklım ne yüreğim senden başka bir şey hayal dahi edemiyor.

Keşke bir kez olsun ,zaten sahibi olduğun yüreği farkedemeyecek kadar kör olmasaydın.

CW

..

Yazardan;

"Matthew Ryan,"dedi dedektif bir kez daha. Bu sefer masaya iki elini koymuş Matthew'in üzerine eğiliyordu.
"Cedric Wilson'u neden öldürdün?"

Derin bir nefes aldı Matthew. Laftan anlamaz bu polislere saatlerdir ifade veriyor,yapmadığını söylüyordu. Hâlâ ısrar etmeleri ve inatla onu burada tutmaya devam etmeleri gittikçe daha da sinirlenmesine neden oluyordu. Normal şartlarda kimse Matthew'in sinirlenmesini istemez,bundan kaçınırdı.

"Ben yapmadım!" Dedi belki de ellinci defa. "Bir kanıtınız olmadan beni burada tutmaya devam edemezsiniz,"diye de devam etti aynı sert ama sakin ses tonuyla.

Kırklarının başında,yaşına oranla oldukça çekici duran yüzü ve fiziğiyle dikkat çekerdi Matthew. Saçlarının aralarında çıkan birkaç beyaz tel dışında yaşını belli eden pek bir şey de yoktu.

Kasabanın araba tamir ustasıydı. Tüm kasaba ondan nefret etse de ihtiyaçları olduğunda geldikleri ilk kişi de o olurdu genelde. İşinin en iyisiydi çünkü.

Ancak neredeyse tüm kasaba ondan ihtiyaçları dışında uzak durur,yolda görseler sert ve onaylamaz bakışlarla bakarlardı ona. Yıllar içinde alışmıştı bu bakışlara Matthew. Onca şeye rağmen bu kasabadan gidemiyor oluşu da etkiliydi belki de bunlara alışmasında. Alışmak zorunda bırakmıştı kendini.
Geçmişte yapılan hataların,verilen sözlerin arkasında olan tek kişi oydu. Buna rağmen de sözünü tutmaya devam ediyordu.

Bu kasabayı terk edemiyordu çünkü geçmişi onu buraya bağlamıştı.
Belki de kasabayı yakıp yıksa onu buraya bağlayan iplerden de kurtulurdu.
Bu ipler tüm bu tavırların nedeni olurken hem de.

Tüm kasabanın aksine onu seven -veya Matthew öyle düşünüyordu- iki genç vardı.

Michelle Russel ve Brendon Miller.

Bu iki baş belası henüz küçük birer çocukken bulmuşlardı Matthew'i. Herkes ona ters gözlerle bakarken, onlar Matt'e gülümseyen gözlerle bakmış;her ne olduysa da Matthew'in peşini bırakmamışlardı. Yıllarca onun yanında olmuş,ona daha önce tatmadığı bir duyguyu tattırmışlardı.
İster babalık deyin ister ağabeylik,Matthew o iki çocuğu belki de canından çok seviyordu ve onları kendi kanından varsayıyordu.

FİORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin