Louis, gözlerini açtığında havanın daha aydınlanmadığını fark edince Harry'e döndü.Sanki birbirlerine tonlarca laf söylememiş, boşanma davası açmamışlar gibi sarılarak uyuyorlardı. Harry sanki onu kıran başkasıymış gibi kollarının arasında huzurla uyuyordu. Nefesleri düzenliydi, derin uykudaydı.
Kıvırcık saçlarından birkaç bukle önüne gelmiş dün öylesine yaptığı makyaj dağılmıştı. Dün gece çok içmişti ve büyük ihtimalle sabah, uyandığında migreni olacaktı.
Yaklaşıp, alnına belli belirsiz bir öpücük bıraktı. Her ne kadar boşanma evresinde bile olsalar, Louis onu seviyordu ve bu evlilik için çok çabalamıştı. Annesi onları çok desteklemiş, Anne onu kendi oğlu gibi görmüştü. Uzun buluşmaları, sevgili oldukları uzun yıllar ve evlilikleri... Birlikte çok mutluydular. Louis o günlere geri dönmek istiyordu. Gözünü açtığında ipek geceliğinin içinde uyuyan güzel eşini görmeyi, onunla belki bir Sabah kaçamağı yapmayı sonrasında duş alıp çocukları uyandırmayı ve eşi duştan çıkana kadar sürpriz bir kahvaltı hazırlamayı, onu öpmeyi, ona sarılmayı, en basitinden ise saçlarından yayılan hoş kokuyu içine çekmeyi...
Liste çok uzundu ancak ikisinin de birbirine karşı cesareti yoktu.
Louis çaresizce kalktı. Üzerini tekrar giyindi, banyo dolabından bulduğu ilacı ve bir bardak suyu komidinin üstüne bıraktı, ona giyecek kıyafet hazırladı ve hatta duş alabileceğini düşünerek ona temiz havlu bile ayarladı.
Harry, eski evlerinde kaldığından bunları bulmak zor olmamıştı zira hiç bir şeyin yerini değiştirmemişti bile.
Louis her şeyi yaptığından emin olduktan sonra Harry'nin üzerini güzelce örttü ve bu sefer de yanağına minik hafif bir öpücük bırakarak çekildi, odadan ayrıldı.
Merdivendeki seslerin ardından dış kapının kapanma sesi ile Harry gözlerini açtı. Bunca zaman uyuyormuş gibi yapmıştı. Aslında Louis gibi erken uyanmış, ve delice bir baş ağrısından acı çekiyordu. Ancak biliyordu ki Louis uyandığını fark ederse giderdi. Harry güvenli kolların arasından çıkmak istememişti. Gerçi o kolların sahibi onu uyanır uyanmaz bırakıp gitmişti...
Bir süre gardrobun aynasından yeni ayılmış, makyajı dağınık yüzünü izledikten sonra kalktı ve etrafına baktı. Komodinin üstünde bir bardak su, ilaçlar, kıyafet, temiz havlu...
Gözlerini kaçırıp gülümsedi. İlk önce onu önemsediğini düşünse de, iç sesi Büyük ihtimalle içinin rahat etmediğini söylüyordu. Oflayarak yataktan kalktı.
Midesi deliniyor gibiydi ve kalkar kalmaz banyoya koştu. Midesini boşalttıktan sonra yüzünü yıkadı ve dün istemeye istemeye yaptığı makyajını temizledi.
Başı öylesine ağrıyordu ki... ilaç içip hemen uyuması gerekiyordu.
Banyodan çıktığında temiz kıyafetler ve havlular tekrar gözüne çarptı. Duş alıp ilaç içtikten sonra uyuyabileceğini düşündü.Soyunduktan sonra hazırladığı küvete girdi ve bir süre yanan gözlerini kapattı. Başının ağrısını zihnini meşgul ederken, düşüncelerinin arasına Louis girdi. Yanağını küvetin kenarına yasladı ve etrafa baktı.
Kendisininkinden büyük olan mavi bornoz, bomboş askısında duruyordu. Bazen küvete girip beraber film izler ve şarap içerlerdi. Harry o zamanları çok seviyordu. Birbirlerine yakın oluyorlardı.
Bazen filmi izlemek yerine bulunduğu yerden Louis'yi izlerdi Harry. Filmdeki olaylara verdiği tepkiler, dudaklarının en küçük mimik hareketine bile gülerdi. Louis onun için hep eşsiz ve özel olmuştu. Bir anda hayatına girmişti, ve şimdi de bir anda hayatından çıkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the night we met (larry)
FanfictionHarry ve Louis boşanmak üzere. Peki ya zorla götürüldükleri ünlü çift terapisti onları tekrar barıştırabilecek mi? ★ yazım yanlışı uyarısı. #5 in larrystylinson #3 in harrystyles