Harry üşüyerek uyandı. Gözlerini açtığında arabanın içinde olduğunu fark etmesi ile kaşlarını çattı. Bir süre sonra çıplak olduğunu ve çıplak bir bedenin üzerinde uyandığını fark edince başını uyuduğu kişinin göğsünden kaldırarak şaşkınlıkla etrafına bakındı.Dün ne olmuştu? Hiç bir şey hatırlamıyordu. Louis, sürücü koltuğunu geriye yaslamış, gözleri kapalı ve elleri onun kalçalarına sarılı halde uyuyordu. Ve tıpkı Harry gibi çıplaktı.
Harry üzerine baktı. Tam da Louis'nin kucağında oturuyordu, üzerinde sadece Louis'nin ceketi örtülüydü. Dün özenle hazırladığı bukleleri dağınıktı, dudaklarına sürdüğü parlatıcısı da dağılmıştı.
Harry aklından geçenler ile yutkundu. İnanamıyordu. Bir süre Louis'yi uyandırıp uyandırmamayı düşündü ancak hemen ardından bu fikirden vazgeçip tekrar onun göğsüne uzandı. Özlediği şekilde uyumanın verdiği hisle gözlerini kapatarak, uykusuna tekrar devam etti.
Harry'nin uyanışından bir süre sonra Louis gözlerini büyük bir baş ağrısı ile açtı, göğsünde uyuyan dağınık saçları ile kıvrılmış bedeni görünce ağzından bir küfür geveledi ancak onu uyandırmadan birkaç saniye önce bekledi.
Kalbi çoktan hızlanmıştı. Göğsünde uyuyan güzelliğini öyle çok özlemişti ki bu özlemin büyüklüğünü ifade edecek bir kelime bulabileceğini sanmıyordu.
Hafifçe önüne düşen buklelerden birini çekti ve yeşillerini örten kirpiklerine baktı.
"Güzelliğim." Diye fısıldadı sadece kendisinin duyabileceği bir tonda. Kalbine o kadar ağır geliyordu ki şu an onunla eskisi gibi yakın olmaması... Bir yük gibiydi ve nefessiz kalıyordu bu ağır yük yüzünden her seferinde.
Titrek bir nefes aldı ona bakarken. Daha sonra yaklaştı ve burnunu hafifçe vanilya kokan saçlara sürttü. Gülümsedi, tanıdık kokusunu hala hatırlıyordu, ki unutması imkansızdı. Ayrıca onun favori parfümünü sıkmıştı, kokusunu alabiliyordu Louis.
Dün büyük ihtimalle, yemekten sonra şarabı fazla kaçırmış ve arabada devam etmişlerdi, çünkü Louis de hiç bir şey hatırlamıyordu.
İstemese de onu uyandırmak zorundaydı, şu an bile onun haberi olmadan ona dokunuyor olmak ve kokusunu içine çekmek onu berbat hissettirmişti, bu yaptığı yanlıştı.
Harry'nin hafifçe omzuna dokundu.
"Harry." Dedi hafifçe dürterek. Harry irkilerek uyandı ve İlk önce etrafına baktı, sonra da aklına gelenler ile yanakları kızararak çekildi.
"B-ben..." Louis daha konuşamadan hızla üstünden kalkmış ve giyinmeye başlamıştı.
Louis onun bu acelesiyle kırılmış hissetti. Ona dokunmasından bu kadar nefret ettiğini bilmiyordu.
Oysa ki Louis'nin düşündüğü şey yanlıştı. Harry o kadar çok utanıyordu ki uzun süredir evli olduğu ve onu sayamayacağından fazla çıplak gören eşinden ilk kez bu kadar çok çekiniyordu.
"Üzgünüm." Dedi Louis de onun gibi giyinirken. "K-kötü bir amacım yoktu böyle biteceğini bilmiyordum."
"S-sorun değil Louis." Dedi Harry gömleğini iliklerken. Yüzüne bakmamaya ve göz teması kurmamaya çalışıyordu. Bu sırada boynundaki morlukları fark etmişti ancak bir şey demedi. "Öyle bir insan olmadığını biliyorum." Diyerek gülümsemeye çalıştı.
★
Louis, Harry'i eve bıraktığında ikisi de basit bir veda ile ayrılmışlardı. Harry anahtarı ile eve girdiğinde kucağındaki Alice ile Niall onu karşıladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the night we met (larry)
FanfictionHarry ve Louis boşanmak üzere. Peki ya zorla götürüldükleri ünlü çift terapisti onları tekrar barıştırabilecek mi? ★ yazım yanlışı uyarısı. #5 in larrystylinson #3 in harrystyles