7

152 24 6
                                    


Harry aynada kendisine bakıyordu. Uzun buklelerini bu sefer açık bırakmış, üzerine siyah bir gömlekle, beyaz renk çiçek desenleri olan İspanyol paça hoş bir pantolon giymişti altına.

Louis onu almaya akşam yedi gibi gelecekti. Aynada kendine baktı.

Gömleği kıvrımlı belini ortaya çıkarmış, pantolonu ince bacaklarını sarmıştı ve onu uzun gösteriyordu. İlk defa kendini güzel hissediyordu.

Aynada kendini incelemeye devam edip fazla abartılı giyinip giyinmediğini düşünürken kapının aniden açılması ile hafifçe irkildi ve aynadan gördüğü yüz ile başını çevirdi.

"Harry, nasıl bu kadar güzel olabiliyorsun?"

Niall'ın iltifatı ile yanakları kızarmış ve kıkırdamıştı. "Abartma Ni, sadece biraz özendim o kadar."

Niall sırıtarak ona bakıyor, vücudunu süzüyordu. Kısık bir sesle mırıldandı, sanki kendi kendine konuşuyormuş gibiydi. "Louis'nin tepkisini çok merak ediyordum..."

"Niall!" Dedi Harry ve kaşlarını çatıp ona yaklaşan arkadaşının omzuna hafif bir yumruk attı.

Niall güldü ve ellerini kaldırıp omuz silkti. "Sadece merak ediyorum!"

Harry aynaya dönüp saçlarını düzeltmeye devam ederken Niall arkasında, onun aynadaki yansımasının izliyordu. Belki arkadaşı Harry'i görünce neyi kaybetmek üzere olduğunu anlardı. Aynısı Harry içinde geçerliydi, Louis'yi görünce Harry'nin de bunu düşünmesini istiyordu.

Harry'nin ise zihninde tamamen farklı düşünceleri vardı. Kendisine baktıktan sonra iç çekti, bu aralar çocuklarına fazla vakit ayıramıyormuş gibi hissediyordu. Terapi, sosyal hayatı ve sorumluluklar derken tamamen unutmuştu onları. Üzerini düzelttikten sonra telefonunu aldı. Louis'nin gelmesine daha yarım saat vardı.

"Sen daha sonra mı geleceksin?" Dedi Niall'a dönüp.

"Herhalde! Seninle gelmemi beklemiyorsundur umarım?" Dedi sorarcasına.

Harry gözlerini kaçırıp gerginliğin verdiği heyecan ile dudağını hafifçe ısırdı. "Niall, çok gerginim. Zayn'in sevgilisi Emma'yı tanıyorum, çok tatlı bir kız ve bütün gece eğleneceğiz ancak ben korkuyorum sakın Zayn, Emma, sen ve şu yeni sevgilin, bizi yalnız bırakmayın!"

Niall gözlerini devirdi. Sanki Louis ile ilk randevularıymış gibi davranıyordu. "Saçmalamayı kes Harry, hem yalnız kalmanız gerek! Louis seni davet etti. 'Niall ile gel' demedi."

"Ama sen-"

Harry cümlesini tamamlayamadan kapı açıldı. Niall'ın sevgilisi, Liana, başını araladığı kapıdan hafifçe uzatıp gözlerini kaçırdı. "Harry..." genç kız tereddütle ona seslendi.

Niall ile son birkaç aydır çıkıyorlardı. Tek bildiği şey Harry'nin şu an eşiyle bazı sorunlarının olduğu ve Niall'ın da onunla beraber ev arkadaşı olarak kaldığıydı. Dolayısıyla ondan çekinmesi normaldi.

"Saç spreyin var mı?" Dedi genç kız utana sıkıla.

Harry, itiraf etmesi gerekirse, bu kızı hiç sevmiyordu. Niall'ın önceki sevgilisi Grace daha iyi biriydi, Harry onunla çok iyi anlaşırdı. Yalnızca Harry ile değil Niall'ın bütün arkadaşları ile uyumluydu, onun kız versiyonu gibiydi ve birbirlerini tamamlıyorlardı. Niall'ın Liana ile çıkarak Grace'i unutmaya çalıştığından emindi Harry. Sadece itiraf etmek istemiyordu, tıpkı onun Louis'yi özlediğini itiraf etmek istememesi gibi.

"Banyoda." Dedi Harry fazla soğuk olmamaya çalışarak. Normalde çok sevecen biri olsa bile Liana için hâlâ içindeki ön yargı geçmemekteydi.

O saç spreyini alıp banyodan çıktıktan sonra Niall'a hazırlanması gerektiğini söyleyip odadan çıkmıştı. Bunun üzerine Niall da sanki her zaman sevgilisinin sözünü dinliyormuş gibi Harry'i yalnız bırakıp odadan çıkmıştı.

the night we met (larry)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin