Seungmin
Tüm gün bir sürü derse girmiştim yemek bile yemeden oradan oraya koşuyordum .
Şifa, rüya, ölü, güç kontrolü, tüm dersler için genel kontrol testi derken ayakta durmaya halim yoktu .
Yorgunluk çöken yüzümden belli olurken sızlamaya başlayan topuklarım da yürümeme hiç yardımcı olmuyordu .
Ve Bang Chan tüm gün tapınakta yoktu
Geçen ki sohbetimiz'den beri hiç konuşmamış daha doğrusu karşılaşmamıştık .
Hava kararmış tapınak yavaştan sessizleşirken ben yemekhaneye ilerliyordum . Canım arkadaşlarım da yemek yiyemeyecek kadar yorgun olduklarından beni satıp odalarına çekilmişlerdi .
Tek tük bir kaç kişinin oturduğu yemekhaneye geldiğimde tabağıma biraz biraz yemek doldurmuş boş masalardan birisine oturup yemeye başlamıştım .
Chan, Bang Christopher Chan . Çok karışık bir herifti . Zaten karma karışık benim bile bilmediğim hayatımı düşünmek yerine o zihnimde dolanıyordu .
Etkileniyordum, hoşlanıyordum, seviyordum . Ama bu kafa karışıklığını çözmeme hiç yardımcı olmuyordu .
Emin değildim ondan, yaşamımız'dan . Tamam diğer insanları ve Magiaları umursamamam gerekiyordu . Ama ortada ölüm vardı .
Kara büyücüler sadece sert bir uyarı belkide beni tapınaktan atmakla kalırdı ama insanlar öyle değildi . Canilerdi . Bizi öldürürlerdi .
Bu yüzden dikkatli olmalıydım, takmasam bile dikkatli olmalıydım . En önce ondan emin olmalıydım .
Biten tabağımı yemekhane tezgahına bırakmış gözlüklerimi düzelterek odama yürümüştüm .
Tapınak tamamen sessizleşmişti herkes odalarına çekilmiş koridorda bir tek ben kalmıştım .
Odama girip üzerimi değiştirmiş pembe pijama takımlarımı giymiştim .
Yatağa uzanarak öylece tavanı izlerken istemsizce gözümün önüne gelen surata hafifçe gülerek baktım .
Şizofren oluyorum galiba ?
Bir süre gözlerimi ve bedenimi dinlendirirken iyice gelen uykumla gözlüklerimi çıkartmak için doğruldum .
O sırada odamın kapısı sakince çalındı .
Kaşlarımı çatarak çıkarttığım gözlüklerimi geri takmış yataktan doğrularak kapıya ilerledim .
Bu saatte kim olabilirdi ki ?
İçimde ki ufak endişe tohumlarımla kapıyı açmış gördüğün yapılı beden ile çatılı kaşlarım yumuşamış yüzüm de samimi bir gülümseme yer edinmişti .
Chan yavaş yavaş yerde ki bakışlarını üzerime çıkarmış gözlerime gelince de gülümsemişti .
Pembe takım giyen aklımı seveyim
"İyi geceler Sky"
"İyi geceler Chris . Bir sorun mu var ?"
Yüzünde ki gülüş silindi gözleri hüzünlü ama bir o kadar da merhamet dolu bakmaya başladı .
"Evet var, biraz benimle gelir misin ?"
Hayra alamet değildi bu
Kesinlikle değildi
Kont Chan kapıma dayandıysa
İçimde ki endişeyi bastırarak sevgimi ön plana çıkardım başımı sallayarak odama dönmüş beyaz bir hırka alıp üstüme geçirdikten sonra odadan çıktım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘔𝘢𝘨𝘪𝘢 • 𝘊𝘩𝘢𝘯𝘮𝘪𝘯 ✓
Fantasy{𝚃𝚊𝚖𝚊𝚖𝚕𝚊𝚗𝚍ı} "Ben bu alev alev yanan gözlerine bakamazsam, aydan parlak tenine dokunamazsam o zaman öldür beni Seungmin . Çünkü sen olmazsan sen nefes almazsan benim de gözlerim sonsuzluğa kapanır . Ya beni seninle yaşat ya da seninle öldür...