1.2

125 18 39
                                    

Seungmin

Yine gece saatleri ve ben bir işi halletmiş koruma kıyafetlerim üzerimde Chan ile her zaman buluştuğumuz gölün oradaydım .

Bu sefer ki iş ölülerdi neyse ki . Tek üzücü yani küçük bir kız'ın ölen babası ile konuşmasını sağlamıştım . Evet bizi ufacık bir fırsatta öldürmeye çalışan insanlara biz bu iyiliği yapıyorduk .

Yüzümde ki maske yüzünden daralırken maskeyi çıkarmış çantama yerleştirmiştim .

Sessizce soğuk esen rüzgarların arasında durarak gölde ki sakin su sesini dinliyordum .

Su, toprak ve hava elementlerimi kolayca hissederken ateş elementim kendine gelmemişti . Hala daha ateş'imi hissedemiyordum içimde .

Kafamın içinde milyonlarca soru dolanırken arkamdan adım sesleri duydum . Bütün duyularım açılırken ani bir harekette yüzüme maskemi takacaktım .

Adımlar bana yaklaşırken durmasıyla birlikte şapkamı başımdan geçirecektim ki bir çift kol belime dolanmış sıcak dudaklar ensemde ki dövmenin tam üzerine dokunmuştu .

O zaman gerilen bedenim tamamen kendini serbest bırakmış kendini oldukça belli eden rahatlama hissi ile dolmuştum .

Derin bir nefes bıraktım soğuk havaya ardından belimde ki kollara tutundum .

"Sen miydin ? Korktum"

"Özür dilerim . Korkutmak istemedim"

"Sorun değil"

Dudakları ensemden çekilirken çenesini omzuma bastırmış benimle birlikte artık ezberlediğimiz ay'ın su üzerinde ki yansımasını izlemeye başlamıştı .

"İşten mi geliyorsun ?"

"Hmm, bir kızın ölen babası ile konuşmasını sağladım"

"Gerçekten mi ?"

Şaşkınlıkla çıkan sesi beni güldürürken büyüyen gözleriyle başını hafifçe bana çevirmişti .

"Evet, neden bu kadar şaşırdın ?"

"Hiç, sadece beklemiyordum . Yani genelde tehditler ve onun gibi şeyler beklerdim"

Omuz silkerek konuştuğunda kıkırdayarak başımı boyun girintisine yerleştirdim tekrar .

"Onu da yapıyoruz tabii ama böyle şeylerde var"

"Güzelmiş"

"Öyle"

Bir süre daha birbirimize sarılı hafif sallanarak gölü izlemeye devam etmiştik . Daha sonra benim üşüdüğümü buz kesen yanaklarımı öperken fark etmiş, elimden tutup çekerek tapınağa götürmüştü .

Yaklaştıkça ben pelerinimi çıkartıp çantama yerleştirmiş ellerimizi ayırarak tapınağa ondan önce ilerlemiştim .

Koşarak kendi odama giderken dudaklarımda ki gülüş büyümüştü .

Odama girip kapıyı ardımdan kapatmış çantamı hemen duvar da ki bölmeye yerleştirip üzerimi değiştirmiştim .

Bu sefer üzerimde mavi pijama takımı vardı .

Gözlüklerimi düzeltirken kapım tıklanmış yüzümde ki aptal sırıtışı silmeden koşarak kapıya gitmiştim .

Enayilik de zirvede

Kapıyı açıp siyah pijama takımları ile pervaza yaslanmış Chan'ı gördüm . O hafif uykulu bakışlarını bayılmam için üzerimde dolandırdı .

𝘔𝘢𝘨𝘪𝘢 • 𝘊𝘩𝘢𝘯𝘮𝘪𝘯 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin