"Tapınakta ki herkesin büyücü olduğunu biliyorlar Chan ! Bir şekilde kaçtık ama fark etmeleri uzun sürmez ! Kaçmamız lazım !"
Daha on yaşımda gözlerimi ormanda açtığım da, önceki hayatımı unuttuğum da, Magia olduğumu öğrendiğimde ya da işe giderken hiç korkmamıştım .
Şimdi ise kalbim hızla atıyor, sancılanıyordu . Boğazımda öyle bir acı vardı ki tüm bedenimi yakıyordu . Gözlerim dolmuş, yaşlarım birer birer akmak isterken acım o kadar büyüktü ki bu bile yetmiyordu . Oturup çığlık atarak ağlamak geliyordu içimden .
Korku bu muydu ?
O canileri bulup sözde çok merhametli ve adaletli varlıkları yeryüzünden tamamen silmek isterken bedenime alacağım yaralar umrumda değilken . Nasıl karşımda duranlar birşey olmasından deli gibi korkuyordum ?
Kalbimde ki sızı, onlara birşey olacak diye miydi ?
Peki ya bay Joon ? Ona ne olmuştu ?
"Ne diyorsun Changbin ? Nasıl olur bu ? Joowon nereden biliyordu bunu !?"
"Bilmiyorum ! Tek bildiğim kaçmak için fazla zaman yok !"
Chan kendine geldiğinde korkusunu ve endişesini belli etmemeye çalışsada titreyen irisleri herşeyi belli ediyordu .
"Changbin bizi evine götür ! Hemen !"
Changbin başını sallayarak öne geçmiş Chan da hemen içeriden ikimizin hırkasını aldığında çıkmıştık .
Önde Changbin, arkasından da biz ormanda koşmaya başladığımızda korkudan tutamadığım göz yaşlarım kendini bırakmıştı .
***
Yazar
Bir grup arkadaş arka arkaya gece vakti ormanda durmadan birbirlerini yaşatmak için koşarken bazen yorgunluktan tökezliyor, bazen yere düşüp tekrar kalkıyorlardı .
Ama sevgilerin elleri hiç ayrılmıyordu .
Koca ormanda bir tek onların adım sesleri varken insanların hala ortada olmaması onları rahatlatıyor ama bir yandan da korkutuyordu .
İkilemde kalmış bir şekilde dakikalarca koştuktan sonra gözlerine aynı Chan'ın ki gibi küçük tahta bir ev çarpmıştı .
Changbin hızlıca kapıyı açmış hepsini içeri almışken dışarıyı kontrol edip kapıyı sıkıca kapatmış, sırtını kapıya yaslayarak yere çökmüştü .
Her biri solanda ki koltuklara yada yere kendini attığında bir süre nefeslerini düzenlemeye çalıştılar . Birbirlerine bakarak ne yapacaklarını sorguladılar .
Jeongin, böyle şeylerden etkilenen birisiydi . İki gün önce gördüğü kehaneti şimdi gerçekleşecek olması onu o kadar korkutuyordu ki, şimdi gerçekleşmemesi için tanrısına yalvardı .
Her birinin aklında tapınaktan ayrılmadan önce gördükleri görüntüler dolanıyordu .
Tüm Magialar bir duvara yaslanmış hepsi kaçıyor yada ölüyorken tapınağı kan götürüyordu .
"Şimdi ne yapacağız ?"
Uzun süren sessizliği bozmaya cesaret eden ilk kişi Hyunjin'di . Tabii sorduğu soruya kimse cevap veremezdi .
Changbin oturduğu yerden kalktı, büyücülerin karşısına geçti .
"Bu evi saklayacak bir büyü yapabilirsiniz değil mi ? Büyücüsünüz siz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘔𝘢𝘨𝘪𝘢 • 𝘊𝘩𝘢𝘯𝘮𝘪𝘯 ✓
Fantasy{𝚃𝚊𝚖𝚊𝚖𝚕𝚊𝚗𝚍ı} "Ben bu alev alev yanan gözlerine bakamazsam, aydan parlak tenine dokunamazsam o zaman öldür beni Seungmin . Çünkü sen olmazsan sen nefes almazsan benim de gözlerim sonsuzluğa kapanır . Ya beni seninle yaşat ya da seninle öldür...