"Umarım kimseyle karşılaşmam."
Diye içinden geçirdi hamile kadın. Kastil'in elit olmayan bu karanlık sokaklarında başına bir şey gelmesi olasıydı.
Kocası öldüğünde kimsesiz olan kadın kendini tek başına geçindirmek için gecelere kadar çalışmak zorundaydı. Tek isteği doğacak çocuğunun güvende olmasıydı.
Yollardan hızla ilerleyen kadın bu karanlık sokaklarda birkaç madde bağımlısı dışında kimseyi görmemişti ve görmeyede pek niyeti bulunmuyordu.
Kadın biraz daha yürüyüp evine yaklaştığında arkasında yavaş yavaş yaklaşan adım seslerini duydu. Kadın biraz gerilip adımlarını hızlandırınca arkasındaki adımlarında hızlandığını fark etti.
İçten içe korkuyla titremeye başlayan kadın arkasındaki kişinin iyice yaklaştığını fark edince tek çaresinin koşmak olduğunu düşündü ve tüm hızıyla koşmaya başladı.
Kadın koşunca arkasındaki adamda koştu ve kadın diğer sokağa dönmek istediğinde ikinci bir adam karşısına geçip onu tuttu.
"Nereye gidiyorsun bebek ?"
"Sizde kimsiniz ?"
Arkasından gelen adam kahkaha atıp "Şimdi sana göstereceğiz." dedi. Kadın korkuyla titredi ve gözleri doldu. İki adam onu karanlık bir köşeye doğru götürdü.
"Ölecek miyim ? Çocuğuma zarar mı verecekler ?" diye düşüncelere daldı kadın.
Adamlar onu köşeye ittirip kadını düşürdü.
"Lütfen beni öldürmeyin ne kadar para istiyorsanız veririm." dedi kadın ve ağlamaya başladı.
"Sadece paranı almayacağız." dedi adam yanındaki adama gülümseyerek. İki adam yavaş yavaş üstünü çıkarmaya başladı.
"Hayır lütfen yapmayın." dedi kadın. Fakat adamların umrunda olmadı ve iyice soyunup kadında kudurmuş bir şekilde yaklaştılar.
"Sanırım bir eğlenceyi kaçırıyorum ?" dedi arkadaki ses.
Adamlar arkalarına döndü ve "Sen kimsin lan ?" dediler bir yandan bıçaklarını hazırlayarak.
Adam kollarını açarak yakınlaştı "Ben sarhoşlardan daha sarhoşum. Delilerden daha deliyim. Ben Wesley Spell." dedi adam ve elini uzattı.
Bunun üzerine karşıdaki adam bıçağıyla saldırdı fakat Wesley rahatlıkla eğilip büyüyle yarattığı çift mızrağın birini karnına öbürünü ise kafasına geçirerek adamı saniyeler içinde öldürdü.
"Nezaket diye bir şey kalmamış." dedi Wesley.
Diğer adam hızlıca okunu çıkarıp attı fakat Wesley oku havada tutup adamın yayını büyüsüyle parçaladı. Ardından adama bir dirsek çakıp büyüyle bayılttı.
Ardından Wesley kadına eline uzattı ve "Hadi kalk." dedi.
Kadın korkuyla Wesley'in elini tutup ayağa kalktı. Wesley çuvalını açtı ve kadına içi altın dolu bir kese verdi.
"Burda bir sürü altın var. Bunları al ve bu siktiğimin yerinden ayrıl. Git Kastil'in sosyete yerlerinde takıl."
Kadın epey şaşırmıştı "Ç-çok teşekkür ederim ama siz kimsiniz ?"
Wesley tekrar gülümsedi "Hayırseverin biri işte." dedi.
Kadın yerdeki cesede bakınca Wesley elini kadının omzuna koyup "Hadi hızlı olda git burdan daha bununla işim var." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cennet Fırtınaları
FantasyHavgard'da her şey normal giderken beklenmedik bir takım ölümler sonucunda haneler arası çatışma, tarikat ayaklanmaları ve intikamcılar ortaya çıktığında bundan faydalanacak olan bir düşman uzun zaman sonra geri dönecektir...