Bölüm 13: Göze Göz

9 1 0
                                    

"Ama artık umrumda değil, cezasını çekeceksin."

Bunu gören Edward derin bir nefes alarak sakinleşti. O sırada Hector ise general yardımcısı Revkol'un kendisine getirdiği şarabı içti. Ardından Edward ordan ayrılarak haberi vermek için konuşmaya gitti.

Edward kışlaya vardığında Bert dışında tüm ekibi toplanmıştı ve kendi aralarında konuşuyorlardı. Bert ise Harrison'un yönettiği kalede gizlice nasıl madde üretebileceğini düşünüyordu.

"Konuşmamız gereken bir şey var millet ve bu oldukça önemli bir konu." dedi Edward.

"Evet kanka nedir planın ?" diye sordu Pavro.

"Az önce bir şeyi öğrendim. Uzun zamandır bundan şüpheleniyordum ve doğru çıktı."

"Kanka biraz daha uzatırsan meraktan gebericem."

"Hector Ironkhan ak kardeşliğe çalışan bir hainmiş."

Buna epey şaşıran Davin "Nasıl yani ?" diyebildi sadece.

"Bundan emin misin Edward ? Nerden çıktı bu ?" diye sordu Cara.

"Bir adamımı ak kardeşlik üyesiymiş gibi madde taşırken önüne koydum yani yemledim ve o da yemi yedi. Yani Adrian, Wlek, Agle ve Schop'u kaçıran, Wallace'ın çocuklarını kaçırıp Zaho'yu öldüren ve Luke'u kurtaran kişi bu herif."

"Vay orospu çocuğu." dedi Pavro şoklar içerisinde.

"O halde onu hemen bitirelim, suikast mi yapıyoruz yoksa muhafızlarla saralım mı ?" diye soru Marto.

"Hayır henüz bunları yapamayız elimizde bir kanıt yok sadece benim şahitliğim ve teorilerim var."

"Sen yüksek generalsin seni dinlerler." dedi Cara.

"Gidip kellesini alalım sonra durumu açıklayalım." dedi Javo.

"Evet benim sözüm güvenilir ama bu kesinliği olmayan bir yargı olur yani o bir general ve sadece benim suçlamalarım onun infaz kararına sebebiyet vermez. Hem bazıları iftira attığımı bile düşünür."

"Sen ne öneriyorsun ?" diye sordu Davin.

"Bunu kanıtlamakta bizim görevlerimiz arasında olmalı."

"Aynı şeyi tekrar bir sürü kraliyet şahidinin önünde yapsan ?" diye sordu Cara.

"Bir dahakine elemanın kafasını alır gibime geliyor aynı yeme gelmez."

"E takip edelim o halde." dedi Pavro.

"Bunların işi çok gizli, Hoss'u takip etmeye benzemez bu iş."

"Senin aklında bir şey var general, nedir o ?" diye sordu Maha.

"Ak Kardeşlik başındaki adamı net bir şekilde hatırlıyorum. Tekniğini ve davranışlarını hatırlıyorum. Konuşma tarzını dahil ve bence bu epey işimize yarayacak."

Bu sırada Bert ise iki adamına madde üretecekleri yeri gösteriyordu. Kimsenin olmadığından emin olduktan sonra ağaçlar arasındaki gizli sığınağı gösterdi.

"Evet işte burası." dedi Bert.

"Bu saçmalık, tüm malzemeler kalenin içinde burası kaleden epey uzak."

"Eğer derdin Harrison'un doksan dokuzuncu muhafızına yakalanmaksa git orda çalış. Her şeyi burda halledeceğiz."

"Nasıl olacak o ? Ve neden üç değilde iki kişiyiz."

Cennet FırtınalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin