Bölüm 11: Görev

7 0 0
                                    

"Böyle bir şeye hazır mısınız ?"

John bu söylenenleri bir bir düşündü. "Vladimir Bloodhunter' mi ?" "Katliam mı ?" tüm bunları düşünen John, düşünceli bir şekilde bakan Emily'e döndü. Ardından Wun'a döndü.

"İyi güzel anlattın ama tüm bunların iyi yazılmış bir beyin yıkama senaryosu olmadığını nasıl anlayacağım ? Senin bahsettiğin krallığa benim abim hizmet ediyor ve senin o kurduğun ak kardeşlik ile savaşıyor."

"Öncelikle şu an var olan ak kardeşlik benim kontrolümde değil. Abin kim ile savaşıyorsa şu anda ak kardeşliği yöneten kişi ve onun fikirleriyle savaşıyor. Ve bunların manipülasyon olabileceğini söylüyorsun ancak bence sende krallığın karanlığa hizmet eden taraflarını hissediyorsun."

Bunun üzerine Wun ayağa kalkıp ikisine yaklaştı. "Kendinizi rahat bırakın size bir şey göstereceğim." dedi Wun.

Bunun üzerine John ve Emily birbirine anlamsız bir şekilde baktı. Wun ellerini kaldırıp büyüyle doldurdu ve ikisinin kafasına dokundu.

Bunun üzerine John kendini havada süzülüyormuş gibi hissetti. Etrafta bir sürü yaratık ve parazitler vardı. Cehennem bölgesinden farklı gözüküyordu burası belliki bir zamanlar anlamlı olan kaos boyutuydu.

Etraftaki yaratıklar bir anda eğildi ve bir şeye hizmet etmeye başladılar. Ardından tepedeki kara zırhlı ve kızıl saçlı arkası dönük adamı gördüler. Adam eliyle bir şey toplayınca gözlerinin önündeki görüntü kayboldu.

"Bu da neydi ?" dedi Emily şok olmuş bir şekilde.

"Bu ne çeşit bir ilizyondu böyle ?" dedi John. O da şaşırmıştı.

"Bu bir ilizyon değildi, yıl aralıklarıyla aldığımız kaos boyutunun görüntüleriydi. Vladimir Bloodhunter parçalanmış olan kaos boyutunu kendi tarafına çekiyor ve vakti geldiğinde buraya dönecek."

"Peki ya döndüğünde ne olacak ?" dedi Emily.

"Dönmemesiniz sağlayacağız, ama eğer dönerseler onu yok edeceğiz. Size yarına kadar düşünmeniz için vakit vereceğim. Düşünün ve bizimle olmaya karar verirseniz aynı yerde bekliyor olacağız. Ve doğru kararı vereceğinizden eminim." dedi Wun.

Emily ve John bir şey demeden mağaradan ayrılırken Alpar, John'a bir kitap uzattı. "Wallace'ın planı." yazıyordu.

"Bu düşünmene yardımcı olacaktır." dedi Alpar.

John başıyla onaylayarak kitabı aldı ve mağaradan ayrılıp eve doğru Emily ile birlikte yürüdü.

"Ne yaşadık lan biz ?" dedi John.

Myron ve Gus evde değillerdi fakat kütüphanede olduklarını düşünüp durumu sorgulamadılar.

"Ne diyorsun bu işe John ?"

"Aklım çok karıştı Emily, ben bir katil grubu bizi gözetliyor sandım meğerse dünyanın kaderini değiştirmeye çalışan bir örgüt tarafından izlenmişiz ve şimdi bize katılmayı teklif etti. Bilmiyorum Emily bunu düşünmem gerekiyor."

"Şikayet edeceğimizden bile şüphelenmediler."

John ve Emily şarap içip biraz konuştuktan sonra yataklarına dağıldılar.

John tekrar kaos boyutundaki görüntüleri anımsadı. "Böyle bir vahşiliğin Havgard'a gelmesine izin veremem." diye içinden geçirdi.

Cennet FırtınalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin