Bölüm 4: Ata Toprakları

13 1 0
                                    


"İyi bir savaşçı olacaksın John."

Bu sözler John'un kafasının içinde yankılandı. "Haklısın abi, olacağım." diye içinden geçirdi John.

Darmor'a doğru gittikleri sırada John ufuklara doğru bakarak orda nasıl bir eğitim alacağını düşündü.

O sırada Emily bıçağıyla oynuyor, Myron ise kitaplarını okuyordu.

"Nasıl gidiyor bakalım." diye sordu Vincent.

"Fena değil, Darmor'da nelerle karşılaşacağımı merakla bekliyorum." diye cevapladı John.

"Ataların o topraklar için çok savaştı."

"Gerekirse bende savaşırım."

"Biliyorum, bir Ironborn , bir Ironspell ve bir Bloodhunter. Üçünüzün kardeşliği çok ilginç."

"Emily aslında öz kardeşimiz değil manevi diyeyim. Myron ise annemin Spell tarafını almış."

"Üçünüz iyi anlaşıyor olmalısınız."

"Daha çok Emily ile."

"Bu yolculuk bitince Darmor'da sık sık eğitimde görüşücez."

"Hiç şüphen olmasın."

Vincent yanından ayrıldıktan sonra John bir süre daha denize baktı ve ardından dikkatini büyük geminin ucundaki Garih Ironborn çekti.

Diğer Ironborn'lardan farkı onun dikkatini çekiyordu. Kendisi diğer Ironborn'ların çoğu gibi savaşçı değil diplomat ve liderdi.

Gidip konuşmak için yanına doğru ilerlemeye başladı. Bunun üzerine iki koruma onun önünü kesip üzerine yürüdü.

"Şakamı lan bu ?" dedi John korumalara öfkeyle yürüyerek.

"Beyler beyler bırakın gelsin, bu gemide düşman yok." dedi Garih.

İki koruma yolundan çekildiğinde John, Garih'in yanına geldi.

"Darmor'u seveceksin John, ordada çok gece hayatı vardır."

"Bir şeyi merak ediyorum, senin etrafındaki her insan böylesine savaşçı ve tabiri caizse ilkelken siz böyle savaştan uzak ve sakinsiniz ?"

"Böyle olmak istedim ve oldum. Hayatım liderleri okumak ile geçti, öğrendiğim bir şey varsa önemli olan güç değil güce hükmetmektir. Bu yüzden Ironborn hanesinin başındaki kişi benim."

"Ya hükmedemeyeceğiniz bir güç çıkarsa ?"

"Henüz öyle bir şeye rastlamadım."

"Her şeyin bir ilki vardır." dedi John. Ve konuşmaları orda bitince John ayrılıp Emily'nin yanına gitti.

"Gemi yolculuğu nasıl gidiyor." diye sordu John.

"Buranın muhafızlarıyla uğraşmaktan ve bıçaklarla oynamaktan sıkıldım."

"Darmor'a gidince bi gezeriz, bakalım ne var ne yok."

"Kesin gezicez zaten."

Bu sırada Myron kitabını okuyordu ve Darmor'da nasıl pembe mantara erişeceğini düşünüyordu.

"Şimdi iyiyim ama onları kullanmadan nasıl günü geçireceğim ? Bir yerden bulmak zorundayım." diye içinden geçiriyordu Myron.

Bir süre daha gemi yolculuklarının ardından en sonunda Darmor iskelesine vardılar.

İskelede bekleyen Hagor'un eşi Gaia, Clark'ın kızı Leia, Hagor'un üçüncü oğlu Heimer ve Hagor'un dostu ve koruması Maskul vardı.

Cennet FırtınalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin