İyi okumalar~
__________________Sabah tam 1 günün ardından şirkete gideceğim için heyecanla uyanmıştım. Normalde yataktan çıkmam en aşağı 20 dakikayı bulurken geçmek bilmeyen pazarın ardından Taehyung'u göreceğim aklıma gelince alarmım çalar çalmaz kalktım. Hava düne göre çok daha serin görünüyordu. Kışı, en az yazı sevdiğim kadar sevdiğim için benden yana en ufak sorun yoktu. Tek üzüldüğüm sokak hayvanlarıydı. Yoksa hava hep soğuk olsun ister miydim? İstemezdim çünkü yazı da çok seviyorum. Kararlılıkta benim gibi olun tamam mı? Şaka.
Büroya normale nazaran erken geldiğimi ortak çalışma alanına girene kadar farketmemiştim. Arin ve taemin dışında kimse yoktu. Umarım bugün yoğun bir gün olmazdı. Ekşınlı her olaya açığım ama önüme 10 tane dosya düşmesin. Zaten bunu kim ister? Masa başı iş, belki herkes tarafından aranan bir şey ama ben sevmiyorum. Tam acil doktoru olabilecek bir yapım var benim ya. Sürekli koşuşturma. Yeni bir senaryo yazalım mı? Ben acil doktoruyum ve Taehyung operasyon esnasında yaralanıp acile getiriliyor. Ona hastanedeki ilk müdahaleyi ben yapıyorum falan. Gerizekalı diyen kurmaca bu arada. Kelime oyununu anladınız mı? Hayır kimseye gerizekalı demek gibi bir hedefim yok bu arada.
Ya Taehyung'u özledim, lütfen biraz anlayışlı olur musunuz?Taehyung'un masasındaki dosyaların birkaçını elime aldığım esnada açılan kapı sesiyle arkama doğru baktım. Taehyung gelmişti sonunda. Aman tanrım, yine çok yakışıklı.
"Hoş geldin!"
Genelde olduğu gibi yanımdan geçerken elini omuzuma koyup çekmişti. Alt tarafı bir günaydın demek çok mu zordu onun için bilmiyorum ama günaydın demesindense bana dokunması tercihimdir.
"Nasılsın Taehyung?"
Masasını düzenlerken konuştu "iyiyim jungkook, sen?"
"Bende iyiyim. Öğlen ne yicez?"
"Bilmiyorum bakarız"
"İyi peki"
Konu konuyu açar diye bekledim ama hiç öyle bir şey olmadı. Zaten sabah sabah ne konuşabilirdik ki?
...
"İyi de ben getirmedim ki bu dosyaları Taehyung!"
"Yapıver jungkook, işin ne?"
"İstemiyorum! Bitti ki benim yapacaklarım! Yani kısmen bitti."
Taehyung'un başında dikilmiş, bana yıkılan dosylaları ve evrakları onun yapması için yalvarıyordum. O zaten benden daha hızlı yapıyor. Alsa alsa 2 saatini alacak. Ben ise tüm gün uğraşmak zorunda kalacağım.
"Jungkook otur yerine ve yap bunları"
"Taehyung sen yap!"
"Çocuklar."
Gangjae'nin sesi sebebiyle bakışlarımı kapıya doğru çevirdiğimde, gangjae'den önce yanındaki genç ve yakışıklı şahıs çekti dikkatimi. Bu kim?
"Koca koca adamlarsınız. Benim tanışırmama gerek yok ama kısaca bahsedeyim. Jaesung, yeğenim ve bundan sonra bizimle devam edecek."
Aniden departmana yeni biri mi gelmişti? Hemde kimsenin haberi olmadan. Bir anda aklıma ilk işe geldiğim gün geldi. Ne kadar da gergindim. Acaba o da gergin midir? Bence onu arkadaşça davranarak rahatlatabiliriz. "Madem kimse adım atmıyor, ben atarım." Düşüncesiyle gangjae'ye doğru atmaya yeltendiğim adımla bileğimde bir el hissettim. Bu hiç şüphesiz Taehyung'a aitti fakat sanki hiç tutmamış gibi onlara doğru yaklaştım. Ayrıca yüzüme samimi ve sıcak bir gülümseme yerleştirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sinameki | Taekook
Fanfiction"Zerafetiniz içimde dudaklarınıza yapışma ve hassas teninize öpücükler bırakma arzusu uyandırıyor."