Sinameki | Taekook

53 [Final]

Resmen final...
İyi okumalar~
_________________

Elimdeki sigaranın pis dumanını son kez çektim içime ve yere atıp üzerine bastım. Ciğerlerimde tuttuğum dumanı verirken yürüdum büroya doğru. Herkesin bana bakıyor olması eskisi kadar rahatsızlık vermiyordu bana. 1 ay oldu, her şeyin üzerinden 1 ay geçti ve ben depresyona giremeyecek kadar meşguldüm. Ona bir söz verdim, kanını yerde bırakmayacağımı, intikamını alacağımı söyledim. Ben bu intikamı almadan yanına gitmem onun

"Oha jungkook?! Haftada 1 gelmeye başladın sanırım. Neyse, iyi misin?"

"İyi olmak zorundayım. Gangjae odada mı?"

"Odasında da sigara kokuyorsun... Tanrım! Sigara mı kullanıyorsun?"

"Sonra konuşuruz"

Asansöre bindim, direkt üst katı tuşladım. Simsiyah giyimim, kısa kesilmiş saçlarım ile biraz farklı görünüyorum sanırım. Belkinde irene bana diğer türlü daha çok alışmıştı.
Ofise girer girmez tüm bakışlar bana döndü. Sordukları soruları sikime bile takmadan gangjae'nin odasına ilerledim. Benim zamanım değerli. İki saat kimseye hesap veremem.

"Amirim" Odaya girdim, kapıyı kapattım

"Oh, jungkook? İyi misin?"

"Zamanım yok amirim. Sizden bir şey istemeye geldim"

"Sana yemin ediyorum elimden geleni yaptım ve bulduğum bütün bilgileri sana zaten gönderdim."

"Dark black kimliğini istiyorum. Gizli iş yapmayacağım."

"Ne? Saçmalıyorsun."

"Amirim" Sesini kesmiştim "Taehyung'un Dark Black kimliğinin amacını biliyorum ve şimdi sizden o kimliği istiyorum. Çünkü onun intikamını, onun ismi ile alacağım. Gizli bir şekilde de değil, televizyonda bangır bangır Dark Black veya DB her neyse... dediklerini duymak istiyorum"

Taehyung'un intikamı benim kişisel meselem. Kimsenin ruhu duymadan yapabilirim ancak istemiyorum. Dark Black kendi intikamını, kendi aldı denilsin. Arkasından konuşanlar ona göre haddini bilsin.

"Jungkook, bu çok riskli"

"Lütfen dediğimi yapın amirim"

Kim ve jeon holding'in sonu olacak ancak zaten her şey tıkırında işlerse benim de sonum olacak. Bu sebeple rahatım. En azından sadece bu konuda.

...

"Yoongi hyung, sana zamanım yok dedim öyle değil mi? Bana masal anlatma, banane ne kadar güçlü olduklarından"

"Yaşatmazlar seni jeon!"

Sadece güldüm ve elindeki kağıtları elinden çektim. Ben haftalardır ne için uğraşıyorum, herif karşıma geçmiş ne diyor.

"Sicile bak... jimin nasıl yoon?"

"Daha iyi"

"Ve daha iyi olacak. Yakında çıkacak haberleri kesinlikle kaçırmamasını söyle. Şimdi ben gidiyorum. Çav, hyung"

"Sana gerçekten inanamıyorum"

...

Delirmiş gibi hissediyorum ki bence cidden delirdim. Hani kafamın yerinde olmadığını hissedebiliyorum. Durmadan tek bir iş için koşuşturuyorum ve şu an aslolan için adım atıyorum. Dürüst olacağım değiştim. Ayriyetten yaptıklarımın en ufak mantıklı bir açıklaması yok. Bunları zaten kabul ediyorum.

"Beni dinle" elimdeki sigarayı dudaklarım arasından aldım "kangmin, ben pimi çekiyorum sen fırlatıyorsun duydun mu beni? Senden tek isteğim ayarlayabildiğin kadar adam ayarlaman. Ne kadar para isterlerse istesinler çek yaz, ver onlara. Hatta daha fazlasını ver. Saat 7, gün bitmeden hallet. Veya sana yarın öğlene kadar müddet. Bini geçik adam istiyorum. Onları uyar ölmekte var kalmakta. Akşama doğru verdiğim emirle attığım konumdaki eve dalacaksınız. Çoluk çocuk farketmez, eğer varsa herkesi öldürün. Canlı istediğim tek kişi kai. Depoya getirirsiniz onu."