51

91 9 4
                                    

İyi okumalar~
_________________

Soğuk kışı geride bıraktık sayılır. Uyandığımda ortalama bir hava eşliğinde koşuya gitmek, gelince Taehyung ile kahvaltı etmek ve birlikte işe gitmek genel rutinim olarak sürmeye devam ediyor. Taehyung ile ilişkimizin en azından resmi boyuta ulaşmasının üzerinden ortalama 6 ay geçti yanılmıyorsam. Bu süre içerisinde Taehyung'u fazlasıyla değiştirdiğimi düşünüyorum. En az onun beni değiştirdiği kadar değiştirdim. Aslına bakarsanız bu istem dışı oluşan değişiklikler. Birbirimize uyum sağlamayı öğrendiğimizi düşünüyorum. Geçmişe baktığımda zaman çok hızlı geçmiş gibi geliyor ama Taehyung ile olan 5 aylık ilişkim gerçekten uzun hissettiriyor. İlk yakınlaştığımız zamana bi bakıyorum; şu ana yeterince uzak ancak genel olarak düşününce resmen neredeyse 1 yıldır onu tanıyorum. Belki de bunun sebebi Tae'nin yanınayken dünyadan soyutlanmamdan dolayıdır.

"Jeon? Öylece durmaya devam mı edeceksin?"

Taehyung'un sesi getirmişti beni kendime. Asansörün ortasında durmuş öylece kabin dışındaki Taehyung'a bakıyordum. Sanırım birazcık daldım.

"İyi misin"

Gülerek yaklaştım ona. Sıkıca kolumu, koluna sardım

"Sadece dalmışım. Eee, bugün çok işin var mı? Erken çıkıp evimize gitsek ya?"

Ben şeyi söylemiş miydim? Artık onunla birlikte yaşıyorum. Aslında zaten sürekli birlikte yatıp kalkıyorduk da tek eve indirelim dedik. Yani bir onda bir bende olmamız bence de saçmaydı. Bu nedenle Taehyung'un evinde, mutlu mesut yaşıyoruz işte.

"Dün de böyle söyledin. Bir gün senin yüzünden kovulacağız"

Çoktan bizim ofise girdiğimizde herkes yine ve yine bize bakıyordu. Sanırım biraz dikkat çekiyoruz. Harikayız da ondan.

"Jungkook, kahve getirdin mi bize aslanım?"

Jaesung'un sesini duyduğum gibi kocaman açıldı gözlerim. Dün işlerimi onlara yaptırdım ve karşılığında onlara kahve getireceğime söz verdim

"Unuttum! Ama şimdi spariş verebilirim. Yemin ederim Taehyung yüzünden oldu! Beni çok acele ettirdi"

"Saat 9'da yeni eve gelmiştin ve duş alıp kahvaltı etmen gerekiyordu. Ne yapsaydım?"

"Ben bir bebek değilim kim Taehyung!"

"Benim bebeğimsin Jeon Jungkook."

...

Öylece irene'in yüzüne bakıyordum. Söyleyeceği şeyi merakla bekliyordum. Merağın yanı sıra belki de korkuyordum. Son zamanlarda telefonuma aldığım aptal tehditler beni gerçekten germeye başladı. Başta bir yanlışlık vardır falan dedim ama iş çığrından çıktı. Mesajlar genel olarak Taehyung üzerineydi. Bir kişi veya o her neyse beni Taehyung'un canı ile tehdit ediyor. Aslına bakarsak genel olarak baronların yerini söylemezsem ikimizin de canını alacağından bahsediyor. Normalde olsa engeller konuyu kapatırım ancak gangjae'nin son zamanlarda bana durmadan yaptığı o "eve dönerken dikkatli olun" uyarılarından sonra bunu es geçemem. Hem ben nereden bileyim Taehyung'un baronlarının yerini falan.

"Jungkook, numarayı sorguluyorum ancak bir boka yaramıyor"

Gangjae'ye mi söylemeliydim direkt? Ama irene bile kim olduğunu bulamıyorsa gangjae ne yapacak ki sanki?

"İş ciddi gibi. Şikayette bulunmalısın. Baronlar ne alaka anlayamıyorum hala ama.."

Ne dicem irene'e? Taehyung bizim arayıp bulamadığımız asıl adam falan mı? Her şeyin başı, birilerinin sonu?

Sinameki | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin