32

132 11 11
                                    

İyi okumalar~
__________________

"Neden olmasın!"

"Ay tenlim mantıklı düşünür müsün? Kos koca iş adamı, bu zamana kadar kaçmayı başarmış bir halde aktif olarak pisliklerine devam edip hayvan gibi para kazanmasına rağmen intihar eder mi!"

"Namusuyla ölmek istedi belki!"

Bir elimde kağıt, öbür elimde hamburger. Hem yiyor, hem de mükemmel fikirlerimi karşımdaki bir bok anlamayan adama ulaştırıyorum fakat o diğer insanlara göre farklı düşündüğünden dolayı beni anlamıyor. Çok zengin ve ünlü bir iş adamı var aylardır açık bir dosyada, büyük suçlar sebebiyle aranan. Az önce gelen son dakika haberine göre bu herif seul çıkışlarına doğru olan dağlık alanda ölü bulunmuş. Daha doğrusu uçurumdan atlayıp ölmüş. Herif tanınmaz haldeymiş fakat hastanedeki testler sonucunda o olduğu ortaya çıkmış. Ayrıca intihar olduğu yazılmış dosyaya. Daha sonrasında birkaç kilometre uzakta arabası bulundu, arabanın içinde de bir çanta dolusu para + bir mektup. Bu mektupta ise intihar ettiğini ve de bunun sebebinin de polislerden kaçmaktan yorulduğu olduğunu yazmış. Sözde kalan son parasıda o çantadakilermiş.

Benim teorim herifin gerçekten bu süreçte psikolojisinin bozulduğu, bu nedenle intihar ettiğiydi. Taehyung'un teorisi ise; bunun bir tuzak olduğun ve adamın ölmediği yönündeydi. Bu bence bir saçmalık. O kadar adamın cesedi bulunmuş, testler yapılmış. Tabi sor Taehyung'a, doktorlar kiralık diyecek.

"Jeongguk, bu herifi tanıyorum ben tamam mı! Saçını kestirmeye kıyamaz! Kendini uçurumdan aşağı mı atacak!"

"Atmış iste aq bana neden bağrıyorsun!"

"İtirazda bulunamayız, herifin cenazesi kalkacak bugün. Kim bilir kimin cesedi o... tanrım! O herif bana lazım!"

Olayları sikleme seviyem ayaklarımı uzattığım masada yemek yememden ibaretti. Ölmüş gitmiş adam hala ne derdinde. Bi rahmet oku Taehyung ki rahmet okuyanların çok olsun.

"Eşcinsel olanlar cehennene gidiyormuş Taehyung. Cehennemde birlikte yanalım mı?"

Aniden flörtöz tavrımla sorduğum soru dikkatini dağatmış gibi baktı yüzüme.

"Cehennemde de mi peşimi bırakmayacaksın?"

"Söz veriyorum bırakmayacağım."

Öyle saf bir şekilde gülümsedi ki eridim gittim. Keşke yüzüme bakarak gülümseseydi fakat o önündeki kağıtlara bakmayı tercih etti. Yine de razıyım, gülümsesin yeter. Ben de ona baktıkça eriyeyim böyle.

"Yanmayalım mı Kim Taehyung?!"

"Yanalım ay tenlim, yanalım."

...

"Evet, evet biliyorum. Bunun için zamanım yok? Kes sesini, bana ne haddine emir vermek?"

Belki terbiyesizlikti yaptım ama ne yapabilirim! Ben onu merak ettim diye çıktım terasa bir baktım heyheyleri tepesinde biriyle konuşuyor. Bende durdum dinliyorum hemen arkasında işte. Ne dediğini pek kafamda oturtamasamda bir şeyler onu geriyordu belli ki.

"Namjoon'u ara duydun mu beni? Tanrım, sayıylamı gönderildiniz bana! Senin ne dediğini kulakların duyuyor mu! Ben sizi oraya oturup çay kahve için diye mi diktim! Kapa çeneni! Yapacağınız işi sikeyim sizin. Hiçbir şey yapma! Gelip hepsinin cezasını bizzat vereceğim!"

Telefonu indirir indirmez üflediği duman rüzgar sebebiyle yüzüme geldiği için aniden öksürdüm. Taehyung endişeli tavrıyla bana döndüğünde çoktan toparlamıştım kendimi. İğrenç bir koku

Sinameki | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin