İyi okumalar~
__________________"Sana inanmıyorum"
Tavrım yeterince netti. Karşıma geçmiş babamın babam olmadığından bahsediyordu. Bu bir saçmalık
"İzin ver sana anlatayım"
"Senin söylediğin tek bir kelimeye bile inanmıyorum!" Sesimi yükseltmedim bu sefer. Sadece dişlerimi sıkarak konuştum. Ne dediğimi anlayamıyor muydu sahiden? "Utanmadan gelmişsin evime babama sallıyorsun. Sen kim olduğunu sanıyorsun da sana inanmamı bekliyorsun?"
"Ben anlatayım da sen inanma jungkook olur mu? Sen daha doğmadan önce..."
"Seni dinlemiyorum. Seni dinlemediğimi söyledim" ellerimle kulaklarımı kapattım ancak o hala konuşmaya devam ediyordu ve ben hala sesini duyuyordum "la la la la... seni dinlemiyorum. Seni dinlemiyorum dedim ya! Taehyung söyle şuna sussun!"
Olduğum yerden ayaklandım, odama ilerledim. Dinlemiyorum, dinlemek istemiyorum ve ona inanmıyorum. Bunu söyledim ona! Ne diye hala konuşmaya devam ediyor ki sanki.
Tek yaptığım odama girip kapıyı çarpmak oldu. Gözlerimi yumdum sıkıca, ellerim hala kulaklarımdaydı."Saçmalıyor jungkook. Saçmalıyor"
Sinirimi yatıştırmayı denedim. Denedim, durmadan denedim de nafile. Bu saçmalığa elbette inanmayacaktım. Babam öyle bir şey olsaydı bilirdi, bildiği taktirde bana bunu söylememezlik yapmazdı. Oğlu olmayan birine bu kadar iyi bakacağını da sanmıyorum. Tüm mal varlığını da bırakmazdı öyle değil mi? Yapmazdı.
"Ay tenlim"
"Geldi, gecemizi mahvetti! Bunlar yetmezmiş gibi ne söylediğini duydun mu!"
Bu aptal sebepten Taehyung'un üzerine yürümem aptallıktı, biliyordum fakat elimden bir şey gelmiyordu. Beni anlayacağını biliyorum.
"Onu gönderdin mi? Gitti evimizden dimi"
"Evimizden?" Sıcacık gülümsemesini sundu bana "yerim 'evimiz' diyen ağzını"
Gülümsemek istesem de yapamadım. Şu an sırası olmadığını farketmişcesine kafasını aşağı yukarı salladı
"Dinlemek istemediğine emin misin?"
"Ona inanmıyorum"
"İnanmasan bile dinlemek istemediğini mi söylüyorsun? Bir daha seul'e dönememe ihtimali olduğunu söyledi. Onu göndereceğim peki sonrasında bunun için pişman olmayacağının sözünü veriyor musun bana?"
Beni bu denli iyi tanıması şaka gibi bir gerçekti. Ya yalan söylemiyorsa... söylüyor! Jungkook kendine gel, o sana yalan söylüyor. Peki yalan söylüyor, ne yalan söyleyeceğini bilmek istemediğine emin misin? Eminim!
Emin falan değilim, kafam çok karıştı."Taehyung ne yapmalıyım?"
"Bana sorma. Sen nasıl istersen onu yapmalısın."
"Yüzünü görmeye katlanamıyorum! Nefret ediyorum ondan. Gördün onu, katlanılmaz değil mi? Katlanılamaz bir kadın o değil mi?"
"Bana sorarsan genç ve güzel bir kadın. Ayrıca sen ona bu denli benzerken nasıl olur da olumsuz bir şey söyleyebilirim?"
"Gaysin sen! Kendine gel!"
"Güzele güzel demenin gaylik ile alakası ne peki?"
"Öf Taehyung!"
"Ne karar verdin? Konuşacak mısın onunla?"
Birkaç saniye durdum öylece. Tek yaptığım düşünmekti. Dinlememin bana bir zararı yoktu, dinlemememin zararı olabilir miydi? Olabilirdi. Onu dinler dinlemez evden kovarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sinameki | Taekook
Fanfiction"Zerafetiniz içimde dudaklarınıza yapışma ve hassas teninize öpücükler bırakma arzusu uyandırıyor."