Bölüm 13

58 7 3
                                    


Sabah erken saatinde tekrardan uyanıp hastanenin yolunu tutmak için bir duşa girmek istedim. kaç zaman oldu saymayı bırakmıştım artık. Tek bildiğim sabah erken saatlerde uyanıp gece geç saatlere kadar hastanede kalıyor olmam.Bazen eve gelmeden haftalarca hastanede olduğumu biliyorum. yorulmuştum ama yorulmamak için de dik durmaya çalışıyordum. Ödemem gereken bir vefa borcu vardı ve sevdiğimi iyileştirmem gerekiyordu. hızlı bir duş alıp üstüme siyah boğazlı kazağımı giyip hemen pantolonu üstüme çekip evden çıktım. o kadar dalgındım ki terliğimi giydiğimi bile asansörde fark etmiştim. hızla geri çıkıp ayakkabımı giyip arabanın yolunu tuttum. arabanın yanına geldiğimde sonbaharın yağmurunun altında kafamı gökyüzüne kaldırdım ; dünya devam ediyordu ,hayat devam ediyordu ama ben devam edemiyordum. hayatım hala bir enkazdaydı ve enkazın içinde yaşamaya çalışıyordum. yağmuru seviyordum. ağladığımı kimse görmüyordu. arabanın kapsını açıp içine bindim anahtarı yuvasına sokup arabayı çalıştırdım.huyum kurusun hemen yola koyulmak yerine müzik açmıştım . hemen listeden favori şarkım Cem Adriyan'ın zincir şarkısını açmıştım. Bu vakitlerde bana en iyi gelen şarkı diyebilirim "dayanabilir mi sence sonlara " diyordu şarkıda dayanabilecek miydim sonlara ?
Neyse yeter bu kadar vakit kaybı deyip arabayı hızla hastaneye sürdüm. yirmi dakikalık bir yolculuğun ardından hastanenin önüne geldim kapıdan inip hemen bagaja yöneldim. içindeki eşyaları açıp bagajı kapattım hastaneden içeri girdim. evet yine gelmiştik ölü bilindiğimiz diyarlara. acaba bu gün de her gün yaşadığımız konuşmayı mı yaşacaktık? Acaba bu gündemi ölü mü olacaktım ?.






GÜL;

Ölüm nedir ? sadece ruhunu teslim edip gitmek midir ? yoksa ölüp birçok insanı senle beraber öldürmek midir ? Ben kuvarsın gidişiyle gitmiştim. sanırım aklım ,bedenim ,ruhum hepsini kuvars ile birlikte göndermiştim öteki dünyaya. sahi öteki taraf nasıl bir yer acaba ? kuvars şu an ne yapıyor ?ablamın yanına gitmek istiyorum diyordu hep. bulmuşlar mıdır gül ablayla birbirlerini ? benim içime çekemediğim kokusunu çekiyormudur gül abla içine ?acaba kuvars ne yapıyor ? kokusunu özledim. o uzun kirpiklerini özledim. ben kuvarsa sarılmayı özledim. ben her gün kuvarsımı görebilmek için ölümü diledim. sahi ölüm nedir ?



Gül;

hastanedeki kaçıncı günüm bilmiyorum .
kafayı yemiştim sanırım. hastanede yatalı kaç ay olmuştu bilmiyorum ama kuvarsın öldüğü günden beridir yoktum . kimse yoktu dünya yoktu. dünyam olan kuvars yoktu. sanırım öyle çok yorulmuştum ki sığınacak kuvası aramıştım ama yoktu mezarı bile nerde bilmiyordum o gün gördükten sonra hiç görmedim kendisini . söylemedi kimse bana nerede olduğunu . kime sorsam geziyor diyor ölü bir insan gezer mi ? Gezse neden yanıma gelmiyor bu kuvars ona çok kızacağım. Yine gelmişti hemşire.kapısı açıp içeri girmişti. yine rahat vermemişti bana .elinde tepsi dolusu ilaçlar ve iğneler hepsini tek tek yapıyor geçmiş olsun diyip gidiyor ,Yine onlardan biri .ezberledim artık ne olduğunu . sıkıldım hastaneden kaçmak istiyordum ama her taraf güvenlik doluydu hangi hastanede olduğumu sorduğumda akli dengesini kaybeden insanların hastanesi diyorlar.öyle bir hastane mi vardı ? dur bir dakika ben aklımı mı kaybetmiştim ? hayır kaybetmedim .neden yatıyorum o zaman burada ben ?sadece sevdiği adamı kaybetmiş bir kadınım .neden aklı dengeni kaybedeyim ki ? Bunu hemen doktora soracaktım. ayağa kalktım hemen kapıya doğru adımladığım anda doktor içeri girmişti .bana bakıp nereye gittiğimi sordu. yanına geliyordum
Bende tam doktor abla dedim. Gülümsedi konuşmasını fırsat vermeden ben akli dengemi kaybetmedim neden burdayım diye sordum. yavaş hareketlerle ilk önce beni yatağıma oturttu. sonra kendisi de hemen karşımdaki sandalyeye yerleşti.ellerini birbirine kenetleyip "aylardır buradasın gül akli dengeni kaybetmedin sen sadece biraz hastasın bu hastalığını çözüp seni zaten göndereceğiz burdan hastalığım ne diye sordum bu defa da derin bir nefes alıp halisülasyon lar görüyorsun kafanda kurduğun her şeye inanıyorsun ve bunu gerçek hayatta olmuş gibi yaşıyorsun bu senin akli dengeni şaşırtan bir durum ."dedi nasıl yani ben aklımda kurduğum şeylere mi inanıyorum ?"anladım "dedim. aslında gayet açıktı ama anlamakta güçlük çekiyordum oldum olası. doktorların dilinden anlamıyordum zaten. doktor abla cevap vermek yerine bana bu günün tarihini sordu,"bilmiyorum "dedim. kaç zamandır burda olduğumu sordu onu da "bilmiyorum "diye yanıtladım.telefondan takvimi açıp gösterdi. tarihi görünce gözlerim doldu ,ağlamamak için direndim ama gözyaşlarım izin vermedi oluk oluk aktı. doktor abla da sustu ,sadece ağlamama müsade etti. tarih 10 Ekim'di Kuvarsla çıkma tarihimizdi. ah kurban olduğum adamım! şimdi burda olsa bana birsürü süpriz yapar kutlardı bu günü. bunu Galiba sesli bir şekilde dile getirmiştim. doktor abla bana "kafanda kurduğun şeylere inanıyorsun gül ."dedi ve odayı terk etti.kafamda neyi kurdum ve inandım ki ?ben çok şey olmuştu en büyüğü kuvars'ı kaybetmiştim. neyi kafamda kuruyordum ? çıkmıyordu lanet olası o an aklımdan ,çıkmıyordu kuvarsın kucağındaki o silah kafasındaki o delik çıkmıyordu! aklımdan ve o not dördüncü yılımız kutlu olsun demişti. biz daha üçüncü yılımıza bu gün girmiştik neden o notta dördüncü yılımızı kutlamıştı ki?

Kapı çalınca düşüncelerden sıyrılıp kapıya baktım. yavaşça itilip içeri bir ayak girdi. ilk önce kuvars'ın geldiğini anlamıştım. hep geliyordu. her gün beni ziyaret ediyordu zaten ama kendi bedeniyle değil ruhuyla geliyodu. bu günde geldi. halisülasyonlar gördüğümü biliyordum ama gerçek olmasını o kadar diliyordum ki... kuvars bana doğru güler yüzüyle yaklaştı. elinde bir demet kırmızı gül vardı diğer ,elinde bir kutu yanımda durdu. "hoş geldin yokmu ?" diye sordu. "hoşgeldin adamım." deyip gözyaşlarıyla sarıldım ona. öptüm. birsürü öptüm kokusunu bir sürü çektim içime. oda aynı şekilde elindeki gül verdi öncelikle. aldım kokladım ,aynı ben kokuyordu çiçekler . sonra kutuyu uzattı ,"üçüncü yılımız kutlu olsun güzel kızım ."dedi. gülümsedim, ikeşke gerçek olsan ." dedim kuvarsın suratı düştü,tepki vermedi. bende elimdeki kutuyu alıp yatağa oturdum. acaba bana ne almıştı ? Kapağı açtığımda birsürü çikolata kitap vardı. kuvars nerden vuracağını iyi bilirdi hep. şimdi de öyle yapmıştı. en sevdiğim kitapları almıştı yine. kitapların adına bakarken kutudaki zarfı gördüm. oda hala ayakta beni izliyordu. zarfı elime aldım üstünde "gülüme"yazıyordu. açtım zarfı okumaya başladım.


Ben ölmedim dünya güzeli. ben hep varım hep vardım. dünya da çok şeyler oldu ,çok şeyler oluyor lakin ben ölmedim. senin dünyan biraz değişti. sen doğruyu yanlış ,yanlışı doğru görmeye başladın.ben yaşıyorum ve sapa sağlam bir şekilde karşındayım ama senin hayal dünyan bize izin vermiyor .sen beni öldü bildiğin her an ben ölüyorum ben. yaşıyorum beni bul...

Yazıyordu. nasıl yani doktorun dediği benim kafamda kurduğum şeylere mi inanıyordum ? kuvars ölmedi mi ?benim kafamda mı dönüyor bu seneryolar? diye kendime bir sürü soru yönelttim lakin cevabı ben

veremiyodum .maalesef kendime verecek bir cevabım yoktu. kuvars'a sormak için kafamı kaldırdım. kuvars olduğu yerde yoktu. işte bundan bahsediyorum. kuvars bir hayaletti. benim aklım benle oyunlar oynuyordu. kuvars'ın bu kaçıncı "ölmedim ben" deyişiydi . ben her defasında inanıp ,sonrasında öyle olmadığını anlıyordum.bu sefer fenalaşmak istemiyordum. zarfı yerine yerleştirdim,kapattım kutuyu ve gül demetlerini masasının üstüne bırakıp yatağa uzandım.uyumak için gözlerimi kapattım .kaç dakika geçti bilmiyorum ama uyuyamıyordum hiçbir şey düşünmemek içinde kendi kendime mırıldanıyordum bir dakika dur lan kutu çiçek ben onları nasıl masının üstüne bıraktım onlar yokki kuvarsın hayali hediyeleri kuvars gittikten sonra onlar neden gitmedi ? Yataktan fırladım resmen hemen masaya baktım ordalardı nasıl oluyor bu ? Ayağa kalkıp dışarıya koştum kapıyı açtığım an annem çıktı karşıma kızım diyip ayaklandı anne anne anne diye tekrar ettim anne kuvars bana hediye aldı gene geldi dedim . Annem ise gözleri doldu neden doldu ki anne kuvars yaşıyor mu dedim annem cevap vermeden koridorun başını gösterdi kafamı o tarafa çevirdiğimde.

HalesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin