HAYATIMIN ANLAMI

73 7 52
                                    

Medyanın güzelliği halis miduuurrrr

Toprak Karanlı'dan

Alaca'nın kanserinin nüksettiğini öğrendiğimde ilk uçağa atlayıp gelmiştim.Ama o beni burada bırakıp İstanbul'a gitmişti.Hem de bir adamla.Her ne kadar Taner Amcamın en güvendiği askerlerden biri olsa da ona güvenmiyordum.

Annemi de nasıl ikna ettiğini anlamamıştım.Çünkü annem çok inatçı biriydi.Şimdiden çok gıcık olmuştum.Şimdi ise evde oturmuş Alaca'yı arasam mı yoksa aramasam mı?Ona kızmalı mıyım diye düşünüyordum.Sonra ani bir şekilde arayıp kızmak istedim.

Telefon açılınca hoparlörü açıp konumaya başladım."Alo Alaca?"dedim merakla."Heh ben de seni arayacaktım abi.Nasılsın?Uzun zamandır görüşemiyoruz."dedi sanki nasıl olduğunu sormak için aramışım gibi.

"Alaca,sana ciddi bir şekilde soruyorum.Mal mısın?Burada aileni,Selin'i,okulunu,beni bırakıp tanımadığın bir adamla İzmir'e gittin.Senin için apar topar ilk uçakla yurt dışından Türkiye'ye gelen abini ardında bırakıp 1 kelime bile etmeden Başka şehire gittin.Ben de sanıyorum ki yan odada uyuyor.Sonra odana bir gidiyorum ki odan bomboş.Anneme soruyorum.Diyor ki'Alaca İzmir'e gitti.'Ben sinirlenmeyim de ne yapayım?"dedim bağırarak.

"Özür dilerim abi.Haklısın."dedi yalnızca."İlk uçakla İstanbul'a geri dönüyorsun.Ayrıca şirkette staja başlıyorsun.Kimliğinin fotosunu at,bilet alacağım."dedim hiddetle."1.si İstanbul'a falan dönmüyorum.Artık İzmir'de yaşıyorum.2.si ben asker olacağım ve sen dahil hiç kimse beni bundan vazgeçiremeyecek.3.sü bir daha beni sakın arama!"dedi ve dıt dıt dıt...

O az önce telefonu yüzüme mi kapatmıştı?

Alaca'dan

Sabah abim arayıp bağırıp çağırmıştı.Ben de ona atar yapıp telefonu yüzüne kapatmıştım.Şimdi ise telefondan son ses müzik açmış,temizlik yapıyordum.Şarkı kesildi ve telefonum çalmaya başladı?Ayrıca bilinmeyen numara?Hayra alamet değil bu???Neyse açalım bakalım.

"Alo?Kimsiniz?"dedim koltuğa otururken."Alo Alaca?Nasılsın?Ne yapıyorsun?"Emre'ydi."Ya ben de korktum bilinmeyen numara olunca.Neredesin?Kimin telefonu bu?"dedim merakla.

"Bir tane askerden ödünç aldım diyelim"dedi gülerek."Sen ne yapıyorsun?Sesin yorgun geliyor?"dedi."Temizlik yapıyordum ben de."dedim.

"Ya niye zahmet ediyorsun ki?Bizimkiler yapardı."dedi.

"Bir şey olmaz.Zaten gelince yorgun olacaksınız.Bir de o halinizle ev mi temizleyeceksiniz?"dedim mutfağa yöneldiğim sırada."İyi tamam o zaman."dedi.

"Var mı bir sıkıntı?Birinize bir şey olmadı değil mi?Pisliklere rastladınız mı?"dedim sürahiden bardağa su doldururken."Yarın inlerine gideceğiz.Şimdi senden bir şey istiyorum.Temizliği bırakıp güzel bir duş al.Sonra da hastaneye git.Hastaneden gelince de film gecesi yap.Sonra da uyu."dedi.

"Emredersiniz komutanım!"dedim yarı gür bir sesle.Telefonun ucundan kıkırdama sesi duyuldu."Öğreniyorsun,hayatımın anlamı."dedi muhtemelen gülümseyerek.Bu sefer kıkırdayan ben oldum.

"İyi uyu sen o zaman.Yarınki temizlikte sana kolay gelsin."dedim gülümseyerek."Seni çok öpüyorum hayatımın anlamı.Görüşürüz."

Dıt dıt dıt

Telefonu tezgaha koyup suyumu içtim.Sadece Emre'nin odası kalmıştı.Zaten yerleri süpürüp silmiştim.Sadece toz almak kalmıştı.Toz alma işlemi bittikten sonra yıkananları dolaplara koymaya başladım.

Aysun'un ve Emre'nin olduğunu düşündüğüm bazı kıyafetleri dolaplara yerleştirmeye başladım.Önce Aysun'unkileri halledip sonra Emre'ninkilere geçtim.

Alacalı GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin