22. Bölüm: «Trip»
"Hazır mısın Lare?"
"Evet."
"Vicdan yapıp hemen affetmeyeceksin."
"Etmeyeceğim."
Narcissa biraz yüzüme bakıp kararlı yüzümü görünce cevabımı teyit etmişti.
"Tamam. Gidelim o zaman."
Normalde kahvaltıya birlikte çıkardık ama bugün bizden önce inen Fiona'dan aşağıda bekleyen Regulus'a beni beklememesi gerektiğini benim sonra geleceğimi söylemesini rica etmiştim.
Yaklaşık yarım saat önce Narcissa hâlâ hazırlanırken gizlice pelerinimi almış kızlar yatakhanesinden çıkıp Fiona'nın beni bekleyen Regulus'a haber verişini ardından da pelerinin örttüğü bedenimden geçen bakışlarının kapıya kayması ve ortak salondan ayrılmasını izlemiştim.
İşte şimdiyse sonunda kahvaltıya inebilmiştik.
Somurtarak Regulus'un yanına oturdum. Narcissa bana göz devirip uyaran bakışlarla bakınca ona "Ne?" dercesine baktım.
Konuşmadan beklediğimde Regulus beklentiyle bana bakmıştı. Neşeli bir günaydın ve yanağına bir öpücük vermemiştim hatta gülümsememiştim bile!
Göz ucuyla ona baktım somurtmaya devam ettim. Regulus endişeli bir ses tonuyla "Günaydın. İyi misin Esa?" dedi.
Cevap vermedim. Elini yüz hizama kaldırdığındaysa hafif geri çekildim. Sanki donmuş gibi bana bakmıştı bir süre. Sonrasında kendine gelince yanıma kaydı. Öncekinden daha az bir mesafe bırakmıştı.
Az önceki hareketini tekrarladı. Bu sefer elinden kaçamamıştım.
"İyi misin, hasta değilsin değil mi? Neren ağrıyor?"
Sonra biraz daha yaklaştı.
"Özel günündeysen de söyleyebilirsin, utanma."
Yine geri çekildim. Kesinlikle Regulus'un yüzü yakından çok daha yakışıklıydı.
Regulus hareketimi umursamadan tekrar yanıma kaydığında gözlerimi kapatıp açtım. Böyle devam edersek masanın etrafından tamamen dolaşabilirdik.
Yüz ifadesi çok tatlıydı, endişelenmiş görünüyordu. Tripten vazgeçip iki yanağını öpüp sıkmak istiyordum.
Aniden bana sarılınca şaşırdım.
"Eğer dün içinse sarılmayı sevdiğim tek insansın Esa." diye fısıldamıştı. Sarılmasına karşılık vermedim. Tutmuştum kendimi.
Regulus biraz üzgün bakışladı tğm yüzümü tarayınca geri arada baya bir mesafe açılmış Barty'nin yanına oturdu.
Bende eski yerime dönünce masaya oturan Fiona ve Diya Malfoy'a bakmıştım.
"Günaydın Fi. Günaydın Diya." gülümseyerek neşeyle ikisine baktığımda genelde derslerden dolayı gerekli olmadıkça konuşmadığım buyüzden aramızın nötr olduğu Diya Malfoy öyle garip bir bakış atmıştı ki gülümsememi bozmamak için çok uğraşmıştım.
Barty gülerem "Fena küsmüş sana yenge." diyince daha çok somurtmuştum.
Regulus, Barty'e ters ters bakmış sonra bana dönmüştü.
"Bana neden küstün ki?" Narcissa'ya baktım. Ona gülümsediğimde Narcissa kahkaha atmamak için kendini zor tutuyormuş gibi görünüyordu.
"Vay be Cissy. Bazen şu insanlara anlam veremiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Regulus Black: Siyah Gül
Fanficİki dışlanmış kardeşin arkadaşlığı... Birbirine aşık iki yakın arkadaş. Laresa Annabell Potter x Regulus Arcthurus Black