33. Bölüm: «Fırsatlar»
Regulus'a ilişkimizi gizli tutmamız gerektiğini sebepleriyle beraber iyice tembihlemiş olabilirdim
Ondan önce bahçede olmamıza rağmen sorusuna karşılık boynuna atılıp iznimi kopardıktan sonra bir günlük değilde kaç yıllık sevgilimmiş gibi onu öpücüklere de boğmuş olabilirdim. Ama bahçenin kuytu bir köşesindeydik. Yani sorun yoktu.
Söylemeye karar verdiğimiz iki kişi vardı. Ben Rena'ya söyleyecektim, Regulus ise Barty'e. İlk başta Barty'ye karşı kararsız kalsamda sonradan öğrenmesi çok daha kötü olurdu. İlişkimizde çok payı olduğundan, emeklerinden, arkadaşlığa ihanetten söze girip 2 yıl öncesinde akşam yemeğinde bana uzattığında almadığım ama Regulus uzattığında aldığım tavuğu almadığım için ne kadar kırıldığı ve ayrımcı bir insan olduğuma dair sözleriylede kopardığı yaygarayı sonlandırabilirdi.
En sağlıklısı şimdi söylemekti. Barty'nin bir çok fazla kötü yanını sayabilecek olsam bile eğer ilişkimizi gizli tutmaya dair kararımızı bildirdirirsek buna dikkat edeceğine emindim. Yiğidi öldür hakkını yeme derlerdi. İyi yanlarıda yok dğeil yani.
O gün akşam yemeğine kadar çalıştıktan sonra Regulus aniden Barty'e fısıldayarak söyleyeceklerini söylemişti. Karşılığın da ne mi almıştım? Gazete. Şiddet başvurduğu bir şey değildi. Çok kızardım ama bu sefer kafama geçirdiği - ne ara bulup rulo haline getirdiğini bilmediğim- gazeteye bir şey dememiştim.
Kütüphaneden boş sınıfa geçip biraz Regulus'un dün ki hamlesi hakkında detayları dinleyip sonra bununla ilgili konuşacağını söyleyip sevgili olduğumuz ilk saatleri nasıl böyle geçirdiğimize dair de azarlamıştı.
Yemin ederim bu çocuğun içinde çok büyük bir çöpçatan ya da ilişki koçu her neyse yatıyordu. Sadece ortaya çıkabileceği koşullar oluşmuyordu o kadar. Acaba babasına Barty'nin bu ilgisinden bahseden bir mektup yazsam bana ne kadar deli gözüyle bakardı?
"Ama bak kimseye söylemiyorsun. Sakın!"
"Siz zaten yapacağınızı yapıyorsunuz ben söylesem neye yarar ki ama tamam söylemem."
"Aferin, uslu çocuk." diyerek kafasına iki tane pıt pıt yapınca ki şahane bakışına bayıldığımdan daha sonra tekrar yapmam gerektiğini aklımın bir köşesine not ettim.
•••
"Rena, Rena affet bu aciz kulu."
"Ya ya affedeyim hemen öyle mi?"
"Hemen affet sonra peşinden koştur."
"Ben küçücük bir şey hissetsem bile arkadaşıma söyleyeyim ama o arkadaş sevgili yaptığını üstelik öpüştüğünü iki gün sonra söylesin! Sonra gel beni affet?!"
"Ya ama çok ani gelişti ki anlattım. Öncesin de hoşlandığımı fark etmemiştim ki."
"O ayrı bir mesela zaten. Seni her düşündüğümde alnımın çatına elimi vurmaktan kızardı kızardı."
"Niye beni hiç aydınlatmadın o zaman?"
"Ehm aydınlansan yerinde durmazdın. Adımı o şahısın yapması gerekti."
"Peki sarılayım mı bi?"
"Hayır tabi-"
Kedi gibi sırnaştığımda dudağını büzüp kafasını çevirsede kollarını saran arkadaşımla kıkırdadım. Onun yatakhanesinde boş ders saatinde çoğu zaman yaptığımız gibi yatağında tepinerek dedikodu yapıyorduk. Bu seferki farklılık ise dedikodunun ben ve Regulus hakkında olmasıydı.
Yani detaylara girdiğimde durduk yere triplere girip olduğum yerde kızarınca Rena'da halime gülmüş, onu güldürecek bu sahneleri canlandırdığım(?) için beni affetmişti.
Şimdi de benim ona trip atasım vardı ama hayatında ilk defa henüz 2 günlük olsada sevgilisi olmuş bir kız olarak sürekli sevgilim hakkında konuşup, utanıp, kızarabileceğim bir arkadaşa ihtiyacım vardı. Bu yüzden onu küsmeyerek mükâfatlandırmaya karar verdim.
•••
"Derslerde seni görüyor olmam beni özleyemeyeceğin anlamına gelmiyor."
"Doğru gelmiyor, o yüzden beni bu sınıfa çekiştirmene izin verdim."
"Sanki normalde gelmeyecektin."
"Belki gelirdim ama kollarım böyle sarılı olacağını hiç sanmıyorum."
Kollarımı sardımdığım belinden çekip başımı yasladığım yerden kaldırırken kaçacakmışım gibi ellerini birbirine kenetledi.
"Kaçmıyorum ki. Benim özleyeceğimi söylüyorsun bir de."
"Benim de özlemediğimi hiç söylemedim ki."
"Doğru. Biliyor musun Reg seni çok taktir ettim. Özlediysen buluşmak için işte böyle fırsatlar oluşturmalısın."
Ortamızda salladığım parmağıma bakarak güldü. Dün uzunca hislerimiz hakkında konuşmuştuk. Kendimize de birbirimize de karşı dürüst olunca aramızdaki görünmez engeller kalkmış gibiydi ki bugün böyle rahatça davranabiliyorduk.
O gülünce bende güldüm. Ayaklarımın üzerinde yaylanarak kollarımı boynuna sardım ve Rena'nın sabah ki tepkisini anlattım.
"Demek o yüzden bir ara ortadan kayboldun. Bende kaçtığını sanmıştım."
"Neden kaçayım ki?"
"Şey, Narcissa'yla ve Fiona'yla yazdığınız küçük kitap varya. Onda böyle bir not vardı. Duygusal, romantik anlardan sonraki gün utandığı için kızların kaçtığı hakkında."
"Böyle bir notu hangisi eklediyse o kadar da doğru olduğunu sanmıyorum. Ayrıca o yazdıklarımızın hepsini okudun mu?"
"Hepsini değil. Daha bir kaç gün oldu başlayalı."
"Boş ver o zaman. Bak ben okumuyorum ama çoğu davranışının sebebini biliyorum. Bence birbirimize karşı sebeplerimizi belirtirsek böyle şeylere gerek kalmaz."
"Öyleyse buna dikkat edeceğim ama şimdi bu ciddi ortamı dağıtalım Esa'm."
"Nasıl yapacakmışız onu sevgilim?"
"Mesela seni-"
"Aaa, Reg hadi şu sıraları itelim ve beni döndür!"
"Hımm en son kaç yaşında döndüğümü sanırım hatırlıyorum. 8 miydim?"
"Annemi çok kızdırmış olsaydın ceza ve ceza olarak ayaklarına saatlerce dans edeceğin bşr büyü yapsaydı sende sıkça dönebilirdin. Ayrıca beni böyle seviyorsun."
"Doğru böyle seviyorum. Bu yüzden sıkı tutun."
~~~~
729 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Regulus Black: Siyah Gül
Fanficİki dışlanmış kardeşin arkadaşlığı... Birbirine aşık iki yakın arkadaş. Laresa Annabell Potter x Regulus Arcthurus Black