Öyle bir yerde bitirdim ki yine bana kızcanız.
Bu arada mixtape ohu okudunuz mu. İki hikayeyi birleştiriyim mi yoksa normal mi olsun?
hadi bölümee
...............
Yemekler servis edildi. Sıcak dumanlar yükseliyordu. Chan bu sürede konuşmasını bitirdi.
"Lee Know ile Felix gelecekmiş. Senin için bir sorun olmaz değil mi?"
Gözlerimi şaşırmış bir şekilde ona odakladım. HIh ! Ne sorunu ya en fazla kalp krizi geçirirdim.
"Hayır bir sorun olmaz neden olsun. Ama benim olduğumu söyledin mi Oppa? Belki benim yanımda rahat hissetmezler."
Ne saçmalıyordum bilmiyorum. Ama onları da rahatsız etmek istemiyordum bir taraftan.
Masadaki suya uzandım.
"Lee Know ve Lix öyle birileri değil merak etme."
İçtiğim ilk yudum boğazımda kalmıştı. Öksürmeye başladım.
"İyi misin?"
Ayağa kalktım. Lavaboya gideceğimi söyleyip ayrıldım yanından.
Aynada kendime baktım. Makyajım çok az olsa da bozulmuştu bu kadar aksiyona. En iyisi yüzümü yıkamak olduğuna karar verdim. Avuçlarımı suyla doldurdum sonra yüzüme çarptım.
Gerçekler beni çıldırtmak üzereydi. Hayranı olduğum insanlara oturup yemek yiyecektim!!
Fakat sakin olmalıydım. Kendim olmalıydım eğer garip davranırsam belki de bir daha görüşemezdim onlarla.
Yüzümü sildim. Saçlarımı ,okul formamı düzelttim. Ardından derin bir nefes aldım.
Kapıyı açıp çıktım. Tekrar Chanın karşısına geçtim. İyi misin bakışları attı.
"İyiyim oppa merak etme. "
Gamzelerini çıkardı. Bu kadar harika gülmemeliydin. Kendimi tutarak önüme döndüm.
Önümdeki yemeğe odaklandım.
"Afiyetle yiyeceğim."
...
Tabağımdaki yemeğin dibini gördüğümde doymuştum uzun zaman sonra. Onun yanında hep güvende hissediyordum.
Yanımdaki çantamdan telefonuma ulaştı elim. Geç kalacağım belliydi. Artık ne kadar kızsam da babamdı sonuç olarak. Haber vermek için mesaj attım içimdeki sese yenik düşerek. Ama tek tikte kaldı. Mesaj iletilmedi.
Umursamadım, muhtemelen bir yerde sızıp kalmıştı yine.
Telefonumu kenara bıraktım. Bir süre gözlerimle tatlı tatlı yemek yiyen Chanı izledim.
"Ouh! Yaşlı birileri burada yemek yiyormuş." dedi tanıdık bir ses.
Gözlerim istemsizce hızla sesin geldiği yöne döndü. Seungmin Chanın yanına gidiyordu gülerek. Arkasından Minho ve Felix onu takip ediyordu.
Beni gördüklerinde yüzlerinde ciddi bir ifade oluştu. Eğilip selam verdim. Onlar da karşılık verip Chanın açıklamasını beklediler.
"Bu Rona. Küçük bir arkadaşım." Gülümseyerek onayladım tekrar selam verdim.
Minho atladı bu sefer.
"O-OH seni tanıyorum. Daha öne görüşmüştük değil mi?"
Beni hatırlıyordu. Seungmin ve Felix'in daha dikkatli baktığını fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ Daddy Issues | Bang Chan | SKZ
Fanfiction" Ben burada olduğum sürece kimsenin sana zarar vermesine izin vermeyeceğim." Birbirleriyle zıt olan duygular hep birlikte geliyordu. Tıpkı zıt kutupların birbirlerini çekmesi gibi. Delicesine ölmek isterken yaşama sevinciyle doldum ben. Gerçek baba...