Merhaba çiçeklerim sizi beklettiğim için üzgünüm gerçekten fakat sınav haftamdı ve bu arada bir hafta çok kötü hasta oldum.
Beklediğiniz için teşekkür ederim.
Hadi bölümee____________
Bang Chan'ın ağzından~
Arabaya bindiğimizde yüzümdeki maskeyi düzelttim önce. Ronaya baktım içinden geçenleri anlamak istediğimden.
Boncuk gözlerini dikmiş bana bakıyordu.Az önce yaşananlar aklıma geldiğinde yine sinirlendim. İnsanlar bu kadar kötü olmamalıydı.
İyiki oradaydım diye geçirdim içimden sonra.
Arka koltuktan gelen Seokun sesiyle geriye döndüm bu sefer gülümseyerek.
"Nereye gidiyoruz? "
dedi heyecanlı sesiyle.İki koltuğun arasından Seok'a bakıyordum. Cevap vereceğim sırada yan koltuk hareketlendi.
Rona da benim gibi geriye dönüp Seoka gülümsedi.
Yutkundum istemsizce.
Çok yakınımdaki Ronanın yüzünü inceledim.Gözleri, dudakları, yüzü, konuşması, neden bu kadar tatlıydı?
Sanırım babalara çocukları hep böyle tatlı geliyor dedim kendi kendime. Onun için atan kalbimi fark edemedim.
O Seoka sürpriz olduğunu anlatırken elim kafasına gitti. Saçlarını okşama isteği uyandı.
Destek vermek istedim.
Bu zamana kadar tek başına harika mücadele etmemiş miydi?Gözlerimden sevgi ve gurur fışkırırken yüzünü bana çevirdi. Ardından yanakları belli olacak şekilde kızardı.
Bakışları gözlerime odaklandı. Sonra sanki korkmuş gibi birden geri çekildi.
Gülümsedim tatlılığıyla sonra önüme dönüp arabayı çalıştırdım. 3D Siyah Sanat Müzesine gidiyorduk. Müzelerin çoğu çocuklar için sıkıcıydı belki ama nu müzede sıkılacağımızı düşünmüyordum. Oradan sonra da bir şeyler yiyip parka gidebilirdik. Şimdilik aklımdaki plan buydu.
...
Müzeye yakın ara sokaklarda arabayı durdurdum. Arabadan inmeden maskemi iyice taktım. Şapkamı düzelttim. Bana bakan iki meraklı çift göze gülümsedim. Sonra Seokun minik elinden tuttum. Diğer elinden de Rona tutmuştu.
Müzeye girdiğimiz ilk andan itibaren şaşırmış ağızları hiç kapanmadı yüzlerindeki gülümseme hiç dinmedi. Resimlerin üç boyutlu olması sanki gerçekten oradaymışız hissi veriyordu.
Dinozor resminin önüne geldiğimde Seok ve Rona daha birkaç adım arkamdaydı. Birbirlerinin komik fotoğraflarını çekmekle meşgullerdi. Onların tepkilerini izlemeye başladım. Seok bir o yana bir bu yana koşuyor Rona anlaşılacağı üzere oldukça mutlu görünüyordu. Elimde olmadan bende gülümsedim.
Seok bana doğru koşmaya başladı fakat birkaç adım kala dinozor resmini görmüş olacak ki durdu, önce gözlerini kocaman açıp resme baktı ardındansa kahkaha atarak işaret parmağı havada resmi işaret ederek önüne doğru koşmaya başladı.
Elini dinozorun ağzına yerleştirip "NUNAAAA!" diye bağırdı. O sırada çektiği fotoğraflara bakan Rona kafasını kaldırıp bana baktı. Ellerimi bilmem dercesine iki yana açtım.
Elimdeki telefonun kamerasını açtım bu anı kaydetmek istedim. Evet zihnime kaydetmek elbette çok güzeldi fakat bu fotoğraflara yıllar sonra bakarken zamanda yolculuk yapabilmek istiyordum.
Rona şaşkınlıkla sesin geldiği tarafa gitti. Seoku gördüğündeyse önce güldü, sonra korkmuş gibi yaparak Seokun onu korkutmanın verdiği zevkle olan kahkasını izledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ Daddy Issues | Bang Chan | SKZ
Fanfiction" Ben burada olduğum sürece kimsenin sana zarar vermesine izin vermeyeceğim." Birbirleriyle zıt olan duygular hep birlikte geliyordu. Tıpkı zıt kutupların birbirlerini çekmesi gibi. Delicesine ölmek isterken yaşama sevinciyle doldum ben. Gerçek baba...